Banvit canlı hayvan alımını durdurduklarını ve çiftiklerindeki hayvanları da zamanla ellerinden çıkaracaklarını söyledi
Banvit Yönetim Kurulu Başkanı Ömer Görener, Cnbc-e'de yayınlanan Finans Cafe programında yaptığı konuşmada, Banvit olarak canlı hayvan alımını durdurduklarını ve çiftiklerindeki hayvanları da zamanla ellerinden çıkaracaklarını hatırlattı.
İthalat yüzünden yerli üreticinin çok zor günler yaşadığını ve büyük firmaların alımları durdurmaya başladığını belirten Görener, şöyle konuştu:
"Şu anda yerli üretimde buzağı, yem ve enerjiden oluşan karkas et maliyeti 16 lira civarında. Yurtdışından ise 10 liraya geliyor. bu durumda yerli üreticinin hiçbir şekilde rekabet etme şansı kalmıyor. Biz ithalat yapılmasın demiyoruz ama üreticinin maliyet fiyatına kadar gümrük koyulması lazım. Yoksa Türkiye2de besicilik kalmayacak."
Görener, son dönemde hayvancılık için 3 milyon liraya yakın teşvik verilmesi ve bu teşviklerle birçok yeni oyuncunun sektöre girmesi ile ilgili olarak da, "Onlar da 6-8 ay içinde ne olduğunu anlayacaklar. Çok ciddi zarar edebilirler. Türkiye'de hayvancılığın gelişimi için yeme teşvik verilmeli" diye konuştu.
Dünya Gazetesi'nden Ali Ekber YILDIRIM'ın haberine göre, besicilikte yaprak dökümü yaşanıyor. Türkiye'nin en büyük besi işletmesi Banvit'ten sonra Koç Grubu'nun Harranova Besi İşletmesi de mevcut hayvanlarını sattıktan sonra sektörden çekilmeye karar verdi.
Yıllık 13 bin 250 büyükbaş kapasiteli Harranova işletmesinde halen 8 bin baş hayvan beside. Bu hayvanlar besi süresini tamamlayıp kesildikten sonra yerine yeni hayvan alınmayacak. "Besicilik bitti" diyen Harranova AŞ Besi İşletmesi Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Güçlü Toker, konuya ilişkin olarak DÜNYA'ya şu bilgileri verdi: "Banvit gibi biz de çiftliğimize yeni besi hayvanı almıyoruz, alamıyoruz.
Çünkü, bugünkü ithalat politikasıyla besi hayvanı almak demek yüzde 30-50 zarar etmek demek. Piyasada ithal karkas etin kilosu 10-12 liradan satılırken bizim besicilik yapmamız olanaksız. İthal edilen besi hayvanının canlı olarak kilosu 7.5-8 liradan alınsa bile besi sonrası 10-11 liraya mal edilemiyor. En az 13-14 liraya geliyor. İthal karkas etin kilosu 10- 12 liradan satıldığına göre besicilikten para kazanmak mümkün mü? İster yerli besi hayvanı alın, isterse ithal alın, maliyetiniz karkas etin üstünde kalıyor. Bir de risk alarak bu hayvanları besliyorsunuz. Besi yapanlar piyasa koşullarına göre yüzde 30 ile yüzde 50 oranında zarar ediyor. Hiç kimse zararına bu işi yapmaz. Bu nedenle uygulanan ithalat politikası ile besicilik bitti."
Koç'un çiftliği de besiden çekiliyor
Banvit'ten sonra Koç Holding'in çiftliği Harranova da besicilikten çekilme kararı aldığını açıkladı. Çiftlik kesilenin yerine yeni hayvan almayacak.
Dünya Gazetesi'nden Ali Ekber YILDIRIM'ın haberine göre, besicilikte yaprak dökümü yaşanıyor. Türkiye'nin en büyük besi işletmesi Banvit'ten sonra Koç Grubu'nun Harranova Besi İşletmesi de mevcut hayvanlarını sattıktan sonra sektörden çekilmeye karar verdi.
Yıllık 13 bin 250 büyükbaş kapasiteli Harranova işletmesinde halen 8 bin baş hayvan beside. Bu hayvanlar besi süresini tamamlayıp kesildikten sonra yerine yeni hayvan alınmayacak. "Besicilik bitti" diyen Harranova AŞ Besi İşletmesi Yönetim Kurulu Murahhas Üyesi Güçlü Toker, konuya ilişkin olarak DÜNYA'ya şu bilgileri verdi: "Banvit gibi biz de çiftliğimize yeni besi hayvanı almıyoruz, alamıyoruz.
Çünkü, bugünkü ithalat politikasıyla besi hayvanı almak demek yüzde 30-50 zarar etmek demek. Piyasada ithal karkas etin kilosu 10-12 liradan satılırken bizim besicilik yapmamız olanaksız. İthal edilen besi hayvanının canlı olarak kilosu 7.5-8 liradan alınsa bile besi sonrası 10-11 liraya mal edilemiyor. En az 13-14 liraya geliyor. İthal karkas etin kilosu 10- 12 liradan satıldığına göre besicilikten para kazanmak mümkün mü? İster yerli besi hayvanı alın, isterse ithal alın, maliyetiniz karkas etin üstünde kalıyor. Bir de risk alarak bu hayvanları besliyorsunuz. Besi yapanlar piyasa koşullarına göre yüzde 30 ile yüzde 50 oranında zarar ediyor. Hiç kimse zararına bu işi yapmaz. Bu nedenle uygulanan ithalat politikası ile besicilik bitti."
Harranova 2000 yılında faaliyete geçmişti
Harranova, Türkiye'de 10 bin başın üzerinde kurulan ilk büyük işletme. Koç Holding AŞ ve Ata İnşaat Sanayi ve Ticaret AŞ IPC kuruluşu tarafından 1998 yılında projelendirilen Harranova işletmesi, Türkiye'nin en büyük hayvancılık işletmesi olarak Şanlıurfa'da 2000 yılında faaliyete geçti. Daha sonra Sancak Grubu'nun da ortak olması ile işletme Koç-Ata-Sancak olarak faaliyetini sürdürdü. 2006 yılında Ata ve Sancak grupları hisselerin tamamını Koç Topluluğu'na devrettikten sonra şirket unvanı "Harranova Besi ve Tarım Ürünleri AŞ" olarak değiştirildi.
Harranova AŞ Besi İşletmesi'nin 13 bin 250 büyükbaş hayvan kapasiteli. İşletmede besiye alınan hayvan ırkları ağırlıklı olarak Holstein, Montofon, Simmental ve bu ırkların melezleridir. Ortalama 280 gün besi süresi uygulanıyor. Besi süresi tamamlanan hayvanlar, işletme bünyesinde bulunan kesimhanede kesiliyor. Harranova AŞ Besi İşletmesi içinde yer alan Et Üretim Tesisi, 4 bin metrekare kapalı alanda faaliyet gösteriyor. Tesis saatte 40 adet büyükbaş kesim kapasitesine sahip. Harranova çiftliğinde halen beside 8 bin büyükbaş hayvan var.
Türkiye`nin ve Avrupa`nın en büyük tarım ve hayvancılık işletmesi olan Saray Çiftliği, canlı hayvan alımını durdurdu.
Saray Çiftliği Genel Müdürü Hüseyin Teber, et fiyatlarının yükselmesi sonucu canlı hayvan ithalatı ve et ithalatının başlamasının, besicilik sektöründe belirsizliklere neden olduğunu, et ithalatının sürmesinin de yerli üreticileri zor durumda bıraktığını anlattı.
Yem fiyatlarının sürekli artması, et fiyatlarının ise gerilemesi sonucu canlı hayvan alımını durdurduklarını belirten Hüseyin Teber şunları söyledi:
“Besicilik sektörü önünü göremiyor. Biz, kullandığımız yemlerin büyük bölümünü kendimiz ürettiğimiz halde, artık mal alımında ve satımında çok dikkatli olmak durumdayız. Et ithalatı nedeniyle önümüzü göremiyoruz. Et ve canlı hayvan ithalatı ne kadar sürecek, fiyatlar hangi seviyede kalacak bu belli değil. Bu nedenle piyasadan canlı hayvan alımını durdurduk. Kendi üretimimiz olan hayvanları beslemekle yetiniyoruz. Bizim gibi çok sayıdaki entegre kuruluş, sıkıntı içerisinde.”
Saray Çiftliği'nin Kayseri ve Adana tesislerinde şu anda 18 bin büyükbaş hayvanının olduğunu ifade eden Hüseyin Teber, “Piyasalar iyi değil. Şu anda et satışı çok durgun. Et ve canlı hayvan ithalatı yapılmalı ama yerli üretici de zarara sokulmamalı. Dengenin bozulmaması, yerli üreticinin korunması lazım. Hayvancılık kredisi alanların, bu kredileri başka işlerde kullanmalarının önlenmesi lazım. Hayvancılık alanında yatırım yapanlar, artık yeni yatırım yapmaya, işlerini genişletmeye çekinir hale geldi” diye konuştu.
Merkezi, Kayseri'nin Develi ilçesinde bulunan Saray Çiftliğinde ayrıca süt üretimi için 1050 adet süt ineği de besleniyor. Elde edilen sütler işlenerek pastörize süt, UHT süt, peynir, tereyağı ve diğer süt ürünleri olarak piyasaya sürülüyor.
Develi ilçesine kurulan et kombinasında ise günlük 200 büyükbaş, bin 300 küçükbaş hayvan kesimi yapılabiliyor. Saray Çiftliği'nin Kayseri, Adana, Kahramanmaraş ve Nevşehir'de et ve süt ürünleri satan 15 satış noktası bulunuyor.
Hürriyet