View Single Post
Eski 20-12-2010, 12:29   #25
elek
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-04-2010
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 481
Selahattin Hocam umarım diğer kullanıcılara da yol gösterecek birkaç deneme gerçekleştirebiliriz. Başlangıçta en basit olarak bir pişirici düzeneğinden yola çıkılabilir, burada çıkış basıncının normalde kullandığımız ocaklara ya da dışarıda çalıştırılabilen barbekü düzenekleri vb. göre ayarlanması için konu hakkında bilgisi olan üyelerimiz umarım desteklerini esirgemezler. Sayın Acemi Çaylak'ın paylaştığı tesislerin benzerlerini ya da evlere-şehirlere uygun olabilecek tiplerini sanırım EPDK, ziraat odaları, enerji bakanlığı, maliye, tarım bakanlığı vb. kuruluşların birilerinden destur alıp biraraya gelmesinden önce memleketimizde görmek mümkün olmayacak. Dolayısıyla bir ucundan işe başlayalım

Kullanım noktasına transfer dışında; çıkan gazın kalitesinin basitçe belirlenmesi, sadece hayvan gübresi değil de farklı organik kaynakların kullanımı söz konusuysa dizayn aşamasında yapılacak değişiklikler ve biyogaz içinde değişik oranlarda bulunabilecek istenmeyen H2S gazının oluşumunu etkileyecek faktörler (ve mümkünse ticari olarak satılan H2S seperatörlerinin basitleştirilmiş olarak bu sisteme entegre edilmesi) gibi konuları deneme aşamasına gelinceye kadar netleştirmemiz gerekiyor.

Başlangıç olarak enerji/gaz ihtiyacından daha çok sisteme girdi olabilecek atıkların miktarı ve kompozisyonu önemli olacaktır. Selahattin Bey, siz deneme sistemini kurarken sadece hayvan gübresi fermantasyonu mu düşünüyorsunuz? Bu şekilde kontinü denilebilecek bir sisteme sağlayabileceğiniz organik atıklar içerik ve günlük miktar olarak belli mi acaba?

Sayın Sarıcan, siz enzim çalışmalarında en yoğun gaz çıkışını hangi atıklarla gözlemlediniz, ilk etapta değerlendirilebilecek mutfak atıklarını da düşünmek açısından biraz kopya vermeniz mümkün mü?

Sayın Nariçi, ORKÖY projeleri kapsamında hangi tipte reaktörler yapıldı? Pratikte ne gibi problemlerle karşılaşıldı? Gördüğünüz ya da programlarda izlediğiniz kadarıyla, bize yol göstermesi açısından biraz daha açık yazabilir misiniz?

Ayrıca her işin başı güvenlik diyerek sistem çalışması sırasında karşılaşılabilecek bazı riskleri aşağıda özetledim. Selahattin Bey, bunları size özel mesajla yollamaya çalıştım fakat hata verdi. Eğer sizin için de uygunsa, aşağıda yazılanları ilk mesaja eklerseniz sevinirim, burada kalırsa gözden kaçabilir.

Biogaz Sistemleri İçin Güvenlik Uyarıları:

Modern hayatta kullanılan elektrik, otomobil, tüp ve doğalgaz sistemlerinin kullanım talimatlarına dikkat edilmediğinde çok tehlikeli olacağı nasıl açıksa, aynı şekilde biyogaz üretimi ve kullanımı sırasında da dikkat edilmesi gereken bazı unsurlar vardır. Herhangi bir üretim faaliyetine girişmeden önce, aşağıdakileri okumanız ve gerekli tedbirleri almanız önerilir.

YANGIN/PATLAMA TEHLİKESİ

Biyogazın yanıcı kısmını oluşturan metan gazının 5% - 15% konsantrasyonlarında hava ile karıştığında patlayıcı karışımlar oluşturabilir. Dolayısıyla üretim yapılan alan ve çevresinde,

- Asla açık alev kaynağı ile dolaşılmaması

- Üretim alanı yakınında kullanılabilecek elektrikli cihazlarda kaçak olmaması için sıkı kontrol altında tutulması

- Elektrik düğmeleri, şalterler, prizler, cep telefonları vb. kıvılcım yaratabilecek üretim alanı yakınında kullanırken dikkatli olunması

- Statik elektriğe karşı gerekli tedbiri alınması

gereklidir.

Eğer çıkan biyogazın yanmasını kontrol etmek istiyorsanız, örnek alımını ana reaktörden mümkün olduğu kadar uzakta (minimum 20 m) yapın ya da örnek almak için güvenlik vanası sistemini kullanın.

Metan toksik bir madde değildir. Biyolojik olarak reaksiyona girmeyen bir birleşik olduğu için kanserojen veya kansere yol açması muhtemel malzemeler içinde de yer almaz. Ancak, havalandırması yetersiz ortamlarda sızıntı olduğunda, ortamdaki oksijen konsantrasyonunun düşmesine sebep olacaktır. O2 konsantrasyonunun 19,5% altına düştüğü ortamlarda baş dönmesi, baş ağrısı, kusma, bilinç kaybı ve sonuç olarak ölüme yol açar. O2 konsantrasyonunun 12,5% altında olduğu ortamlarda ise uyarıcı ön etkiler yaşanmadan direk ölüm görülür.

MUHTEMEL HASTALIKLAR

Anaerobik bozunma, büyük oranda bilinmeyen kaynaklardan gelecek değişik bakteri popülasyonlarının sağladığı bir reaksiyondur. Genellikle hayvansal atıkların ilavesini gerektirir. Dolayısıyla atıklarla ya da üretim sahasında kullanılan malzemelerle, özellikle yeme- içme öncesi temas etmeyin. Anaerobik bozunma atıklardan koku yayılmasını da büyük oranda engelleyecektir. Ayrıca, özellikle yüksek sıcaklıklarda operasyon gerçekleştirildiğinde; atıklarda bulunan patojen (hastalığa sebep olan) bakterileri de azaltacaktır. Fakat bu bakterileri tam olarak yok etmeyeceğinden, sistemden çıkan fermente olmuş gübre ile temasta da dikkatli olunmasında fayda vardır.

BOĞULMA

Biyogaz yüksek oranda metan ve karbon dioksit, düşük oranda da hidrojen sülfit gazlarının karışımıdır. Bu gazların hepsi ortamdaki oksijen oranını düşürür ve kendilerine özel bir şekilde zararlıdır.
Metan – Havadan hafiftir, çatıya yakın yerlerde toplanır.

Karbondioksit – Havadan ağırdır, zeminden hafif yüksek bölümlerde solunum oranını etkileyecek şekilde toplanır. Ortamda yüksek oranda bulunduğunda da oksijenle yer değiştirir.

H2S (Hidrojen Sülfit) - (çürük yumurta kokulu gaz) Olfaktif (koklama duyusu ile ilgili) sinirleri ve ciğerleri tahrip eder. Ortamdaki seviyesi öldürücü oranda arttığında kokusuz olur.

Üretim ortamı kapalı olarak düşünülüyorsa, gaz sızıntılarına karşı yeterli havalandırmanın sağlanması çok önemlidir.

elek Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön