Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi heavyduty
Herkese merhabalar. Ben nette dolanırken forumunuzu buldum, Acarkent’le ilgili tartışma dikkatimi çekti, üye olup görüşlerimi belirtmek istedim.
1. Kısacası basında söylendiği gibi bir ağaç katliamı yok Beykoz ve Acarkent’te.
2. Toplam 1452 ev var. Bunların taban alanları yaklaşık 125 bin metrekare ediyor. Bu da 2290 dönümlük Saip Molla Çiftliğinin % 6’sından daha düşük.
3. Çavuşbaşında yüzlerce site devlet arazisi/ormanı içinde tapusuz, ruhsatsız yapılmışken, Sultanbeyli gibi bir “şehir” devlet arazisi/ormanı içine tapusuz ve ruhsatsız olarak inşa edilmişken ve bunlara tek bir kimse gık bile demezken
4.her şeyi yasal olan ve hususi arazi üzerine kurulu Acarkent’in üzerine gidilmesi,
5.işin içinde başka hesapların olabileceği düşüncesini akla getiriyor. Tabi Acarkent sakinlerinin bir eli yağda bir eli balda zenginler olarak bilinmesi (ki çoğunluk, parasının emeğiyle kazanan ücretlilerden oluşuyor) işi daha bir popüler hale getirdi.
6. Orman devletçiliği ideolojisi, halkımızda, ormanın her yerde devlete ait olduğu ve olması gerektiği düşüncesini yarattığından olsa gerek, basındaki kampanyada da bu düşüncenin izleri gözlemleniyor.
Sevgiler, saygılar
|
Sayın Heavyduty
Bazı noktalardan sizinle birlikteyim ama ciddi olarak itiraz edilecek şeyler de var.
1. Sanırım hemen bahçenize çıksanız çok yakınınızda Beykoz Konakları'nı göreceksiniz ve bu bölgenin ağaçlar tam olarak kesilmese olabilecek haline ait bir fikir oluşacak. Bölgenin tabii ormanı Beykoz Konakları'nda kısmen kalmış olan o gümrah ormandır.
2. Evlerin taban alanları dışında
a. garajlar var yeraltında olsalar dahi üstlerinde sağlıklı bir ağaç gelişimi olmuyor. Bunlar da ev başına 80 metrekare cıvarındatutuyor.
b. bahçedeki betonla kaplı alanlar teras sahanlık
vb. hesaba dahil değil.
c. her binada girişte inen veya çıkan merdivenler var bunlarda hesaba dahil değil.
d. evleri ayıran duvarlar ve bahçe duvarları hesaba dahil değil.
e. esas mühimi yollar kaldırımlar sosyal tesisler gibi ortak kullanım alanları da hesaba dahil değil. bunlar yönetmeliklerde birtakım açık noktalar bulunup kitabına uydurulmuş olsa dahi kanunun ruhuna uygun değil. Sanırım hukukçusunuz siz daha iyi bilirsiniz.
3. Çavuşbaşı, Sultanbeyli ve diğerleri konusunda söylediklerinize tamamen katılıyorum. Aksi düşünülemez bile.
4. Acarkentin herşeyinin yasal olduğu da açık .
5. İşin içinde başka hesaplar olduğuna dair söylentiler de zaten dolaşıyor.
6. Orman devletçiliği konusunda size katılmıyorum . Özel ormanın hali ortada . Esas olan ormanın Acarkent'te izi dahi yok.
Bahçede yetişmiş olan ağaç katiyen orman manasına gelmiyor.
7. Özel ormanda %6 bina yapımı bence ormanın %94 ünün orman vasfını koruyarak kalması demek olmalı, yoksa binaların oturum alanlarının arazi yüzölçümünün %6sına denk gelmesi değil.
8. Zıraate ayrılmış arazilerde %5 yapılaşma izni verilirken (ve son derece ciddiyetle takip edilen bir konu bu) orman alanında %6 yapılaşma verilmesi zaten yeterince haksız bir durum .
Hülasa, sizin mülkiyet haklarınızın ihlaline, tapu iptal davasına sonuna kadar karşıyım ama Acarkent ve diğerleri gibi örnekler bir daha olmamalı. Devlet ormanlarının işgaline hepimiz karşıyız sanırım. Belki işgal edenlere bile sorsak karşıyız diyecekler.