Ne tuhaftır şu insanoğlu!
Yağmur yağmaya başlar havalar soğur, ahh bir yaz gelse der. Yaz gelir sıcaklar bastırır, offf bu ne sıcak öldük, bayıldık sıcaktan bir kış gelse der.
Ben de bahçenizdeki sonbahar fotoğraflarını görünce ayyy benim bahçemde neler olmuştur, ne renklere bürünmüştür diyerek iç çektim. Oysa daha onbeş-yirmigün evvel " ayy bir İstanbul'a gitsem de biraz şu bahçe işlerinden kurtulup dinlensem" diyordum.
Eşim, " yapma, dur da dinlen, etrafını seyret biraz" diyorsa da, tam balkondaki salıncağa kuruluyorum, etrafı seyrederken gözüme taaa karşıda yan yatmış bir dahlia dalı takılıyor.
Ne kadar " amannn Güler, boş ver o tarafa bakma" desem de olmuyor. Oflıya puflıya yerimden kalkıyorum en az 100m gidip o dalı bağlıyor, düzeltiyorum.
Hastalık bu dostlar, inanın hastalık ve delilik başka bir şey değil.
