View Single Post
Eski 31-01-2007, 03:57   #26
Mehmet Ali Aşık
Ağaç Dostu
 
Mehmet Ali Aşık's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-09-2006
Şehir: Metropolis
Mesajlar: 161
Ufuk SÖYLEMEZ


30 Ocak 2007 Salı

Acilen Su Zirvesi toplanmalı!
Kanal B de tarafımdan hazırlanıp yönetilen Ekonomi ve İnsan isimli TV programının bu haftaki konuğu, 4 milyonu aşkın üreticilerimizin üye olduğu Türkiye Ziraat Odaları Birliği Genel Başkanı Sayın Şemsi Bayraktar'dı.

705 ilçede, 40.000'i aşkın köyde delege, üye ve örgütleri bulunan Büyük Atatürkün deyişiyle

' Milletin efendisi' olan üreticiler oldukça sıkıntılı.

Enflasyon kadar dahi artmayan ürün fiyatlarıyla, adeta düşen enflasyonun bedelini üstlenen giderek yoksullaşan bir tarım gerçeği ile karşı karşıyayız.

Medyada sabah akşam kafasına bir kova jöle sürmüş, holding sözcüleri ve yeni yetme sözde piyasa profesyonelleri borsa çıktı, döviz düştü diye 300 kelime ile sınırlı sözde ekonomi yorum ve analizleri yapıyorlar.

Üretimi, tarımdaki milyonlarca çalışanın sıkıntılarını, köyden kente göçün dramatik olası sonuçlarını, yaşanan susuzluğun yol açtığı kuraklık ve bunun ekonomiye etkilerini, nedense mümtaz ekonomi medyamız görmezden geliyor, yok sayıyor ve IMF ve AB ezberi dışında pek bir şey söyleyemiyorlar.

Her neyse, TZOB Başkanı Sn Şemsi Bayraktar bu programda çok önemli bir öneriyi ortaya koydu.,

Acilen bir su konseyi oluşturulması ve susuzluk kuraklık nedeniyle yaşanan olağanüstü halin nasıl aşılacağını, en az zarar ve tahribatla bu sıkıntıdan nasıl kurtulunabileceğini tartışacak bir su zirvesi toplanması gereğinden bahsetti.

Gerçekten de son yılların en kurak, en sıcak en yağışsız aylarını geçiriyoruz.

Örneğin Ankara'ya, Adana'ya, Yozgat'a, Konya'ya günlerdir ciddi bir yağış yağmaması son derecede şaşırtıcı. Zaten su kıtlığı çeken ülkeler kategorisinde olan Türkiye ciddi bir sorunla karşı karşıya.

Küresel ısınmanın çok erken uyarıları ile mi karşı karşıyayız diye düşünmeden edemiyor insan.

Ama 2007 yılı bundan sonra yağışlar başlasa bile üretim ve verimlilik açısından kayıp yıl olacağa benziyor.

Bu sadece çiftçilerin üretimlerini değil, tüketicileri ve tüm toplumu etkileyecek bir maliyet ve yoksulluk anlamına geliyor.

AKP iktidarı sadece her şey yolunda mesajı vererek bizleri psikolojik olarak rahatlatmak dışında, etkin bir önlem arayışı ve çaba içinde görünmüyor.

Türkiye?de vakit geçirmeden acil bir "su zirvesi" toplanması, kurutulan göllerin , sazlıkların yeniden sulak hale getirilmesi, yeni kanallar açılması, suyun tasarruflu kullanılması için tedbirler alınması ve kampanya başlatılması, çok su isteyen ürünler yerine diğerlerinin teşviki ,su kaynaklarının kirletilmesinin önüne geçilmesini sağlayacak tedbirlerin uygulamaya konulması gibi bir dizi tedbir alınması gerekiyor.

Bu devletin ve siyasi iktidarın tek başına yapabileceği bir iş değil, Sivil toplum örgütlerinin, üniversitenin, vatandaşın da etkin ve bilinçli katılımı ile hayata geçirilebilecek bir konu.

Derhal bir "su konseyi" oluşturulması ve acil bir "su zirvesi" düzenlenmesi için barajların kuruması, kamuoyunun ümitsizliğe kapılması, su kesintilerinin başlaması; yokluk ve kıtlığın kapıya dayanması mı gerekiyor acaba?

Mehmet Ali Aşık Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön