Sayın İlkin,bitkilerin ışık ihtiyacı konusunda uygulamanız genelde benim yaklaşımım ile uygunluk gösteriyor ve elde ettiğiniz başarının önemli sebeplerinden biri.Ancak fazla ışık (güneşten sağlandığı için) birlikte yüksek sıcaklık riski oluşturuyor.Sonuç ihmal halinde ( çok ender karşılaşılan bir durum değil ) yaprak ve uçlarda kuruma bazen de kök yanmaları ve çürüme(yaşlı bitkilerde görülen ani çöküşler-büyük saksı problemi ayrıca ayrıntılı olarak irdelemem gerekli) olabiliyor.Yüksek sıcaklık ile sulama dengesi çok hassaslaşıyor ve hata oranı artıyor.Kuşkusuz bahsettiklerim toprakta yetiştirmede geçerli.Bunun çözümü daha önce de belirttiğim gibi (gördüğüm kadarı ile sizin de başarı ile uyguladığınız )oldukça geçirgen karışımlar.Risk devamlı gözlem ve doğru uygulama ile oldukça azalıyor.Bu problemler benim için geçerli değil H. pubicalyx başlığında gösterdiğim gibi köklerin çoğu kabın dışında açıkta ve yüksek sıcak altında.Standart sulama programım haricinde sulama eksikliği diye bir problem için düşünmem gerekmiyor.Bitkiler sürekli gereksinimlerini karşılayabiliyor ve minimum yasasına göre de gelişimleri devam ediyor.Stapeliadların da 7-8 saat doğrudan güneş altında kökleri saksı dışında su içinde çok ''mutlu'' olduklarını ilgili konu başlıklarında izleyebilirsiniz.Bu arada sukulentseverler sanırım benim çok farklı yaklaşım tarzımı pek anlamamış (fake ?) paradigma değişikliğini kabul edemiyor gibi görünüyorlar. Eppur si muove!
|