İşte benim zinyalarım. En sevdiğim çiçek bu oldu ya şimdiden. 21 Nisanda tohumları ekmiştim. Büyük yeşil saksıda devasa gördükleriniz, doğrudan o saksıya öylesine attığım tohumlardan büyüyenler. Hiç şaşırtılmadı. Saksıda torf vardı. Hatta yanında aslanağzılar da var. Çekmeköy' ün daimi rüzgarlarına maruz kalıyorlar. Ön balkonda oldukları için sabah doğrudan güneş alıp öğle sonrası da aydınlık bir ortamda bulunuyorlar. Öndeki saksıda gördükleriniz ise biraz torf yatağına ektiğim tohumlardan çıkanlar. Boyut farkı inanılmaz. Seneye doğrudan büyük saksılara ve bahçeye ekicem. Bu sene bahçeye şaşırttıklarım da biraz boyutlandı ama killi bir toprak olduğu için, torf dolu bu saksıdakilerin 1/ 3 ü ancak varlar.
Zinyalarımda önceleri yaprak galeri sineği olduğunu tahmin ettiğim canlılar epey vardı. Onları tek tek mekanik olarak yok ettim. Çok zarar verecekler diye endişelendim çünkü. Saksıda oldukları için susuzluğa hiç tahammülleri yok. susuz kalınca hemen yapraklar pörsüyor ama sulayınca eski haline dönüyor.
Bu resimdekiler ise şaşırtarak yoğurt kaplarına aldığım zinya fidelerimin son durumu. Saksıda( yani yoğurt kaplarında) killi bahçe toprağı, kum, kompost tavuk gübresi var. Hiç torf yok hatırladığım kadarıyla. Onlar da ancak bu kadar büyüdüler. Öğleden sonra kuvvetli güneş ışığı alıyorlar. Yandaki saksıda da karanfillerim var.