View Single Post
Eski 03-08-2010, 01:40   #44
Halil Önen
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 18-01-2009
Şehir: izmir/aliağa
Mesajlar: 5,567
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ahmet salih Mesajı Göster
SN;Halil önen kolay gelsin kaolin işinede el atmışsınız. kaolini hep denemek istedim bir türlü fırsat olmadı.Kesme şekerle yapıştırma yeterli oluyor mu?, yoksa her yağmurdan sonra tekrar uygulama mı yapıyorsunuz. Sn meyvelitepe'nin uygulamaları başarılı sonuçlar vermişti . Sizin yerli kaolin de sonuçlar nasıl?..Zeytin fidanlarımı unutmadım bir ara uğrayacağım. Bu arada Sn ensar arkadaşımızı da tebrik ederim.
Ahmet Bey, yerli ve ucuz kaolin işini ve hatta ucuz solucan gübresi işini, Ağaçlar.net UBYİ bahceleri adına Sn. Ensar Bey' in üzerine yıktık. O bu konululada deneyimli ve iyi biliyor.

Kesme Şeker toz şekere göre daha iyi yapıştırıcı. Ben özellikle şeker harici yapıştıcı kullanmadım. Yaprakta ve meyvede tutunmasını denemek için.

Resimlerde de görüldüğü gibi ithal kaolinden farkı yoktu. Yarattığı beyazlık ile de farksızdı.

Bence sadece üretcinin kaoline alışması kalıyor.

Ayhan Bey ile ithal kaolini uyguladığımızda yapıştırıcı+toz şeker de kullanmıştık. Ancak sert yağmurlar etkiledi ve tekrar kullandık. Normal yağmurlarda yapıştıcını etkisi güçlü. İkinci uygulama gerekmiyor.

Benim denemenden sonra yağmur yağmadı.

İthalin kaolinin pahalı olması elbette _yağmurdan dolayı_ üreticiyi olumsuz etkiler.

Ancak yerlisinin 3 de 1 ucuz olmasıda tekarlama pek etkilemez.

En azından ağacın gövdesini _budama sonrası sorundur _ ve meyvesini güneşten koruyor, özellikle Ege sıcaklarında Gemlik çeşidinin kalın kabuk geliştirmesine engel oluyor.

Gemliği kalın kabuğunda dolayı_Gemlik yöresine göre_ daha çok tuz kullanıyorsun. Bu da hem tuzluluğu arttırıyor hem de tanenin suyun aşırı kaybına yol açıyor.

Dediğim gibi Gemlik (Trilya) o yörenin zeytiniydi. İklimi Ege sıcağına göre farklıydı. Orada kalmalıydı. Tüm bunlar hesaplanamdan teşvikler verildi ve buralarda yaygınlaştı.

Her yıl yerim vermesi üretici tarafından tercih edildi. Hala bu hatalı durum sürüyor.

İkinci büyük hata ise Gemlik zeytin çeşidi sofralıktır. Buralarda yağlık olarak _bol üründen dolayı_ değerlendirilmeye çalışılıyor.

Çok kolay Gemlik ve ayvalığın ya da memeli çeşidini yağını ayrı ayrı çıkarın bir şişeye koyun renginden bile yağ kalite farkını görürsünüz.

Ya da ikisinden ayrı ayrı yumurta pişirin ve yiyin.

Olmadı tavaya koyun ayrı ayrı birer parça biftek pişirin. Daha pişerken farkı görürüsnüz.

Ayrıca birin raf ömrü 4 aydır diğerinin 2 yıldır. İkisini paçal yaparak _köylülerin buluşu_ raf ömrünü bir yıla çıkarırsınız.

Bunları dillendirdiğimizde yerli/çeşit korumacılık damarımız nüksediyor. Adı üstüne sofralık... Ve harika bir sofralık...

İşte bu nedenlerden dolayı kaolin kullanma zorunluluğu doğuyor.

Bunun yanında kaolin zeytin sineğine de etkili.

Ancak kaolini kullanma zamaını da önemli diye düşünüyorum. Bilirsiniz Ege de bazen yaz dönemi 3 ay yağmur yağmaz. Yağsa da etkili değil.

Aslında kaolin tam taneye su yürüdüğünde yani tane yumşadığında atılmalı. Zira zeytin sineği o zaman v şeklinde taneyi çiziyor ve yumurta bırakıyor. Bu delta tuzaklarla tespit edilebilir.

İşte bu da hesaplanırsa kaolin kullanımı kısabir süreyi kapsar. Bazen yağan sert yağmurlar tesadüf etmez. İkinci, üçüncü kullanıma gerek kalmaz.

Muğla'dan Muttalip bey (mtlp; sitemiz üyesi) ile bugün görüştük. O yörede çiçek zamanı sıcak çarpmasından zeytin veriminin çok düşük olduğunu ve üreticinin zorda kaldığını söyledi.

Çiçek zamanı kaolin uygulaması belki hemen çiçek öncesi uygulama yapılabilir mi bu nasıl etkiler üzerinde düşünülmesi gerekir.


Düzenleyen Halil Önen : 14-08-2010 saat 21:20 Neden: harf
Halil Önen Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön