Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi denizakvaryumu
Sonuçta doğaya neemazalla müdahale de bir müdahaledir...
Benim görüşüm, Prof.Fukuoka bu konuda nasıl hareket ediyorsa öyle davranılsın.
|
Kapama mevye ağaçlarında Prof. Fukuoka' nın
çalılışısı mümkün değil.
Prof. Fukuoka geniş bir tarlada
mandalin ağaçları yetiştiriyor. Mandalin
pek budama istemeyen (budama yapmıyor) ve yabancı otlarla mücadele (
gölgeleyeci etkisinden dolayı
pek ot bitmiyor) etmiyor. Halbuki; kuru dalları çıkardığını (kestiği) belirtilmiyor ki bu
ağacın ölümü demektir.
Mandalin tarlası kapama değil. Başka meyve ağaçlarıda yetiştiryor. Bir
düzen kurmuş.
Bir meyve ağacına gelen zararlı, diğer bir meyve ağacına gelen yararlı tarafında avlanıyor. Böylece doğal bir düzen kuruluyor.
İşte bunun için hiç bir
ilaç kullanmıyor.
Ancak
toprak işleme konusuna katılıyorum. Özellikkle Mandalin ve benzer ağaçların kökleri yüzeye yakın. Yani kazık köklü değil. Toprağın işlenmesi gerekmiyor. Kuruyan otlar doğal malçlama yapıyor yani gübre gibi kullanılıyor.
Toprakta çürükler ve börtü, böçek bir habitat oluşturuyor.
Ben 30 yıldır 400 m2 de bunu yapıyorum.(Prof.Fukuoka'dan habersiz.)
Şimdilerde 10 dönüm _içinde 40 kadar meyve ağacı var_ zeytin tarlasında toprak işlemesiz yetiştiriçiliği denemeye başladım.
Dediğim gibi Prof. Fukuoka' ya kuru dalların budanması ve yabancı otlarla mücadele konusunda katılmıyorum.
Birde
budur ağaçları budamak zorundasın.(Onun bodur ağacı olduğunu sanmıyorum.)
İster
bodur kiraz olsun ister
bodur zeytin (arbequena) budamazsan diğer ağaçlardan farksızdır. Kocaman ağaç olurlar.
Fark nerede; boduru budarsan fazla meyve alırsın. Bodur olmayanı budarsan meyvesinide budamış olursun. Yani verim düşer. Diğerinde verim artar.