Bir çok batılı ülkede olduğu gibi keçilere mutlaka gezme alanları ve sınırlamalar getirmelidir. Ya da yemle beslenen saanen gibi cinslere yönelinmelidir. Bir çok Yunan adasının bitki topluluğunu yok ettiği için keçi tamamen yasaktır. Bozcaada, Gökçeada, Marmaraadaların da tüm hayvan girişi kontol altındadır.
İzinsiz besiciliği yapılacak hayvan girişi kesinlikle yasaktır.
Keçiler çok büyük oranda ormana zarar verirler. Ancak koyun ya da orman yabani hayvanlarından farklı olarak hemen her bitkiyi yedikleri için de dışkılarında tohum taşıma işlevi görürler.
Çobanlara gelirsek, bir çoğunun eğitimsiz ve bilinçsiz olduğu doğrudur. Hayat bir çoğu için bulundukları, yaşadıkları da çeveden ibarettir.
2 yıl önce İzmir Manisa yolu üzerinde ki yangın ağabeyine kızan çobanın tarla yakayım derken 5000 hektar ormanı ve 100 den fazla evi, bir çok yabani hayatı da yok etmesiyle sonuçlanmıştı.
Yanlış hatırlamıyorsam 1985 de Antalya Manavgat da Oymapınar Baraj alanın da 3 çoban sürüsüne su vermek için baraj direnaj kapaklarından birisini traktörleri ile çekerek yerinden çıkarmış ve binlerce dekar ekili alan, yüzlerce ev su altında kalmıştı.
Buna bir çok örnek eklenebilir. Ama o çobanlardan daha beter olan nice sözümona eğitimli cahillerimiz de yok değil.
Sonuç olarak keçi ırkı mutlaka kontrollü şekilde beslenmelidi diye düşünüyorum.
|