Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Orhan Özbilgiç
Sayın Zeki Yağlı, bir anısında, kayınpederinin ''Evin yenisi, bahçenin eskisi'' dediğini aktarmıştı. Çok doğru bir tesbit.
Sizinde bahçenizin özellikle meyvelik bölümleri eski. Bu sene bolcada ürün var..  Şöyle bir düşündüm..Sadece fotoğrafladığınız ağaçları kaç kişi, kaç günde hüüppleyebilir? Diye.  Havuz hesabı gibi, değil mi? Ben işin içinden çıkamadım.
Sevgili SDurul;
Çiçekli bitkilerinize sürekli yenilerini ekliyorsunuz. Ama ben de bazı arkadaşlarımız gibi meyve ve sebzeler takıldım. Mürdüm Eriği' ni bende çok severim.
697 nolu mesajda, Böğürtlenden sonraki fotoğraftaki Kabağa ''Çentme Kabağı'' deriz. Eşim onu çenterek(Cacıklık salatalık gibi.) yumurtalı yemeğini yapar. Yanında, bol koruk ekşili birde sulu salata..  İşte ölee...
Sumakta, sanırım sizin oralarda doğal olarak yetişebiliyor.
Neyse!.
Bahçenizde herşey harika. Elinize sağlık.
|
Sayın Orhan Özbilgiç, öncelikle teşekkür ediyorum.
Bahçe o kadar da eski değil, yani bahçe eski de, ağaçların aldığımızda var olan birkaçını saymazsak, kendi diktiklerimizin en yaşlısı on yaşında. Örneğin zeytinler altı yaşlarındalar. Asmalar da çok gençler, ama eşim hepsine gözbebeği gibi bakıyor. Hiç üşenmez, sabah ezanlarında düşer yollara, çapa yapılacaksa, gübre atılacaksa, ilaçlanacaksa, sulanacaksa.
Evet sumak, buralarda doğal olarak yetişiyor(muş). Eşim söyledi. Bahçede de varmış. Bahçeye gittiğimde ilk işim, sumak bitkisini öğrenip, incelemek olacak.
Saygılar...