İnsanoğlu gerçekten çok acımasız ve bencil, buna ben de dahilim. Biraz düşündüm de (kendim için konuşacak olursam) benim ailemden birileri, birilerinin yaşam alanlarına sırf keyif versin, zevkle seyredilebilsin diye sokulsa eminim elimde kasatura, mınçıka o birilerinin yaşam alanı dedikleri ve içinde yaşayanları yok edip ailemi kurtarırım. Ama aynı durum bitkiler ya da ev hayvanları için geçerli olunca durum hiç de öyle görünmüyor gözüme

Daha doğrusu bu canlılar doğal hayatlarında tükenme tehlikesi altında değilse veya zaten özel şartlarda yetiştirilmiş ve bana ulaşmışsa herhangi bir sorun yok benim için.
Bir oda düşünün. Yerdeki büyük yastıktan başka hiçbirşey yok. Bir de aynı odayı içinde minik, sevimli, oyuncu bir kedi, köşelerde güzel kokular saçan, gözlerimize güzellikleri ile banyo yaptıran bitkiler ile düşünün. Hangisinde yaşamak size daha cazip gelirdi. İçinde canlılık olanı tercih ederdim ben. Sonuçta o bitkileri de seviyor ve yaşatıyor olacaktım, kedicikle de mutlu mesut oyunlar oynayacaktım.
İnsanoğlu'nun yaşamının %50'sinin yemek yemek olduğunu düşünürsek, gırtlak derdine düştüğümüz için doğaya verdiğimiz zarar, böyle görsel güzellikler için verdiğimizden çok daha fazla ve geri dönüşümsüz bence ve bu beni çok daha fazla üzüyor. Eğer birşeyler için çalışmamız, savaşmamız gerekiyorsa, bunu "bilinçsiz
tüketim" adına yapmamız gerektiği kanısındayım.
Saygılar.