|
Sevgili SDurul, yoksa siz bana mı alındınız? Eğer öyle ise hakikaten çok ama çok üzülürüm.
Beraberce pek çok şeyi paylaştığımızı düşünüyorum. Sizi kendime bu kadar yakın görmemiş olsaydım böyle bir espri yapmazdım inanın.
Kabak fotoğrafı görmek istemiyorum cümlem tamamiyle bir espri. Belki siz bilmiyorsunuz ama şöyle bir hikâyesi var:
Eşim evvelki sene bahçeye çok kabak ekmişti. O kadar da güzel ve çok verdiler ki.
Sabahları erkenden sepetini alıyor, bir sepet dolusu süt gibi, çiçeği üzerinde kabak toplayıp geliyordu.
Bir gün iki gün derken aşağı yukarı onbeş gün, hep kabak pişirdim. Hatta komiklik olsun diye sitedeki arkadaşlara " imdaatttt, bıktım kabak pişirmekten, ne olur bana değişik tarifler yazın " diye de şaka yapmıştım.
Oğuz kabakları toplayıp getirirken yüzüne öyle masum, öyle güzel bir gülücük koyuyor ki " bak bunları ben yetiştirdim" der gibi olduğu için ben de kızamıyorum diye lâtife etmiştim.
Kabak görmek istemiyorum dememdeki sebep işte bu şakaydı.
Yoksa sizin fotoğrafını yüklediklerinizle hiç mi hiç ilgisi yok, sadece bir espri. Ama bu şakam sizi üzdü ve kırdıysa sizden çok özür dilerim ve bir daha da şaka yapmam.
Dedim ya sizinle güzel şeyler paylaştığımızı, güzel bir dostluk kurduğumuzu düşünmüştüm.
Afedersiniz.
|