Sevgili SDurul, tohum işini Adalet Yağcı'ya havale et.
Zaman zaman ben de alıyorum ama inan çoğu kez niyetlendiğimde bakıyorum ki tohumlarını toprağa dökmüş. Hoş seneye tek tük de olsa çıkıyor.
Sevgili Adalet " herşey böyle kalırsa acaba bu kadar zevk alabilir miyiz diye de düşünüyorum. Uğraş sonunda elde etmek daha keyifli olacak sanki.
Nasıl ki tohumlar çıkana kadar gelip gidip kontrol ediyoruz, topraktan başlarını çıkarttıklarında da sevince boğuluyoruz. Daha keyifli değil mi?
Örneğin, beni hayatımdan bezdiren çim bile zaman zaman beni kendine çekiyor, acaba kardeşlenme oluyor mu, hastalığı önleyebildim mi gibi kontrole çağırıyor.
Oğuz'u dinleyip de rulo çim yapsaydım, ne bu kadar yorulurdum ne de üzülür hatta ağlardım. Ama inan şimdi bile rulo çim yapmayı düşünmem.
Yoksa ben eziyet çekmekten mi zevk alan bir tipim dersin? Yok, yok kendim yapmaktan hoşlanan biriyim.
|