İskeleden yürüyüşe devamla kendimizi otele attık. Kimimiz otobüsün içinde, kimimiz otelde kıyafetleri değiştirdik. Ayakkabıların yedeğini götürmeyince o saatten sonra artık terlikle gezmeye başladım. Yani Hırvatistan’da ikinci günde karizmam sıfır oldu. Bu arada grupta zayiatta büyük; 2 adet fotoğraf makinesi ve 2 adet video kamera devre dışı oldu (bir tanesi de benimkisi). On günlük tatilimin en önemli gününün rezil olduğuna mı yanayım, ıslanmadık yerimin kalmayıp, terlikle gezip millete madara olduğuma mı yanayım bilmiyorum. Bu Hırvatistan’a sadece bir Milli Parklar turu yapacağım galiba…
Milli Park içinde yemek yedikten sonra otobüsle Zadar’a doğru yola çıktık. Bu gece burada da kalmayıp yakınlardaki Biograd denen yerde kalacağız. Buradaki otelin konumu ve otelin kendisi gayet iyi ama derdim video kameranın ıslanma şokunu atlatıp, ertesi güne kadar çalışır hale gelmesi. Saç kurutma makinesini epey bir çalıştırdım, inşallah kurutma sonrası tekrar çalışır. Bu arada dışarıda bir müzik festivali varmış ama gidecek halimiz yok ki..
Gezekalın..
Not: Geniş bilgi içeren yazım
http://gezekalin.blogcu.com/ adresindedir.