Arkadaşlar çok acılıyım. Önceki gün, daha önce bahsettiğim, mahallenin aşağısındaki hanımeli ormanından çelik almak için hevesle oraya gittim. Daha yaklaşırken birden belediye ekiplerini-makineleri görünce, '' allahım tahmin ettiğim şey olmasın'' diye dua etmeye başladım ama yaklaştığımda gördüğüm tablo içler acısıydı. Hiç gereği olmayan sapa bir yolu ve kaldırımları genişletme bahanesiyle yol kenarındaki tüm sarılıcı vs. bitkileri ve o güzelim hanımeli çalılığını da biçmişlerdi. Bu arada bir sürü ağacın kabuklarını da yaralamışlardı.
Resmen, müteahhit şirketlerine para kazandırmak için belediyelerin yaptığı gereksiz işlerden biriydi. Benim vergimle, güzelim hanımeli ormanımı yok ettiler. O yol kenarının ve çevresinin yıllardır yeşeren ve yayılan bitkilerle oluşturduğu güzelim manzara birden Şişli
vb. bir yerdeki iğrenç soğuk kent caddesine dönüştü.
Çekmeköy, '' kentin yeni ve yeşil yaşam alanı''' gibi reklamlarla pompalanıyor ama buraya taşınalı 2 yıl olmasına rağmen şimdiden bozulmaya başladı ve yakında Şişli' den bir farkı kalmayacak.
Ben bu üzüntüyle ne yapacağımı bilemeden kalakalmışken, yürüyüp ilerdeki daha bakir sokakları vs dolaşmaya karar verdim. Birden o meşhur koku geldi burnuma ve kemik kokusu almış kedi-köpek gibi koklanmaya başladım
Veee dadadadaan! Hemen karşıdaki minik gecekondunun önbahçe tellerini sarmış hanımelileri gördüm. Epey yaşlı ve yıpranmış bir görünümü vardı. Sanırım bakımsızlık ve besinsizlikten veya hastalıktan biraz kötü durumdaydılar ama hemen evsahibini aranmaya başladım izin almak için. Kimse yoktu ve ben de budama makasımı çıkarıp hasata başladım
Denildiği gibi, odunsulaşmış kısımlardan çelikler aldım. O sırada bir kız çocuğu gelip, '' abi bana da da keser misin'' deyince çok hoşuma gitti. Ona da kesip verdim ve ne yaptığımı anlattım. Ayaküstü genç bir dimağı zehirlemeye çalıştım
Bana demez mi, '' ilerde bizim binanın bahçesinde daha güzelleri var'' diye. Hemmenn depara kalktım ve 10 metre gitmeden yeni bir hanımeli ormanıyla karşılaştım. Çok sağlıklı görünüyorlardı ve epey bir çelik kestim. Yalnız, başka renkte yaprakları olan bir bitkiyle karışıktı ama çiçekler aynı. Sanırım farklı türü.
Yol çalışmasının acısı hafiflemedi ama bulduğum hanımeliler bana biraz teselli oldu. Getirdiğim ve 2 ayrı yerden aldığım çelikleri vazolara koydum. Ertesi gün de bazılarını ön bahçeye diktim. Birkaç tane de evdeki saksıya daldırıverdim. Farklı malzemedeki saksılara dikmeyi planlıyorum. Deney yapmak için.
Bugün de gene mahallede dolanırken( artık, Çekmeköy' ün kalan bahçeli evlerinin, gecekondularının florasını gözetleye gözetleye dolanıyorum. Hepsi müteahhitlere apartman yapılması için verilip yok olmadan önce kurtarabildiğim türleri çoğaltma derdindeyim
Hem aynı koşullarda yaşayacakları için o bahçede tutan bizim bahçede de yetişir mantığındayım) birden gene aynı kokuyu aldım. 2 ayrı bahçede daha hanımeli vardı ve birkaç çelik de onlardan aldım. Daha sonra yeniden ziyaret edicem o bahçeleri
Umarım farklı yerlerden aldığım bu çeliklerin bir kısmı tutar. Eğer başarılı olursam, dileyen arkadaşlar için de bol miktarda köklendirmeyi düşünüyorum. Çok sevdiğim bu bitkinin yeniden bahçelerde-balkonlarda yaygınlaşması için kendimi adamaya karar verdim