Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi ayhan74
Sayın nihat_kb;
Ben yorumunuzu okuyunca atladığınız birşey olduğunu fark ettim. Bahsettiğiniz bu kimyasallar zaten doğada var olan ve yine doğadan elde edilen kimyasallar değil mi?
Yani toprağın içinde zaten var olan demir, fosfor, mağnezyum, azot gibi kimyasalların olduğu yerlerde klasik tarım yaparken doğal oluyor da topraksız tarım da aynı kimyasalları suya kattığınızda neden doğal olmuyor?
Birde atık olarak attığımız suyun dere, ırmak, deniz gibi doğal ortamların sağlıksız olduğunu söylemişsiniz. İyi de, zaten dere, ırmak, nehir gibi doğal yapılarda topraktan aldığı bu kimyasalları denizlere taşımıyor mu?
Bence toprakta ve denizlerde zaten bol miktarda olan kimyasalların içerisinde ürün yetiştirmek hiç de sandığınız kadar kötü değil.
Birde topraksız tarıma biraz daha fantastik tarafından bakalım. Kevin costner'ın water world filmini hatırlarsınız. 300 yıl sonra dünyadaki kara parçalarının ne kadar az kalacağını düşünürsek topraksız tarım belki de o zamanlarda yaşayacak olan insanların gıdası olacaktır. Zira geçen gün sohbet ettiğim bir arkadaşım bana "Peki o zaman kimyasalları nereden temin edeceksiniz" demişti. Hiç soluklanmadan cevap verdim. Tabi ki deniz'den. Yani zaten bir çok mineral ve elementi barındırıyor değil mi?
Bu arada nacizane yorumum sadece kendi düşüncemdir. Zira ukalalık gibi bir niyetim yok. Bu konuyla ilgili sitedeki sayın ustalarımızın yorumlarını da sabırsızlıkla beklemekteyim.
Bu arada mesajınızı tekrar okudum. Ve bir konuda da çok haklı olduğunuzu söylemek isterim. Elbetteki profesyonel topraksız tarım yapan seraların atık su sistemlerinin arıtılarak doğaya salınması gerekir. Özellikle Avrupa'da bunu yapıyor zaten. Ama henüz ülkemizde çok yeni olan topraksız tarım konusunda benim gibi hobi maksatlı çalışmalar yapan insanların atıkları bence zaten doğada var olan miktarlardan fazla değil.
Saygılarımla.
|
Ayhan Bey, keşke dediğiiz gibi olsaydı, o zaman ırmaktan, denizden su alır, onunla güzel güzel bitki büyütürdük.Dünyadaki en karlı işletmeyi de kurmuş olurduk.
Dikkatinizi çekmek isterim, kullandığımız x kimyasalı hiçbir zaman %100 x ten oluşmaz.Saf değildir, doğadaki ile karşılaştırmak o açıdan yanlış olur.Ayrıca bu kullanılan kimyasallar ,dediğiniz miktarda, nehirlerimizde ,ırmaklarımızda çözünmüş olsaydı , şu an o sularda hiç bir canlı yaşıyamazdı.Düşünsenize su ortamında bile bitki beslerken belirli bir süre sonra suyu değiştirmek zorunda kalıyorsunuz.Neden çünkü suda tuzlar kalıyor ve bitkiye zarar vermeye başlıyor.Sizin bitkinize zarar veriryor olması, doğaya da zarar verdiğinin kanıtıdır.
İkincisi siz sadece bu kimyasalların sonucuna bakıyorsunuz , bir de üretim kısmına gelin.Hiçbir kimyasalın üretiminin doğaya zarar vermeden yapılması imkansızdır.
Yurtdışında bunu kullanıyorlar evet ama haklarını verelim , bilinçlice kullanıyorlar.İkincisi onlar biraz da mecburiyetten kullanıyorlar, biz mis gibi değerlendiremediğimiz dekarlarca arazi dururken , tutup da kimyasallarla bitki yetiştirmeye çalışırsak bu ülkeye yazık etmiş oluruz.
Ben öğrenmeyelim, denemeyelim demiyorum.Ben de denemekten , öğrenmekten ,yetiştimekten yanayım.Ama hiçbir zaman bu yöntemin daha sağlıklı , daha temiz olduğunu iddia etme lüksünü bana vermez.Benim karşı çıktığım nokta bu.Görüşlerinizi bekliyorum.İlgi gösterdiğiniz için de teşekkür ederim.
Saygılarımla,