tenar kardeşim,
Baya için doluymuş. Herkes de senin gibi düşünüyor. Ve yanlışlık da burada. Aracı dediğimiz insanların bir çoğu şu veya bu şekilde üreticinin akrabası. Tarlasını satmış kamyon almış emmioğlu. Malı toplar köyünden hale getirir biraz komisyon ile devreder. Zaten küçük komisyoncu yerinden kalkmadan kamyondan beğenip alır. Köye gelmez.
Büyük pazarlamacılar ise ayrı bir konu. Malı toplayıp sandıkladıkları yerin üreticisinin karısı-kızı tasnifte çalışır.
Büyük marketler başka bir konu. Vasıfsız Türkiyenin işçi ambarıdır. Orda çalışan garibanların başka bir yerde çalışma imkanı yok.
Ayrıca işletme sermayesi olmayan üreticinin aracıya borcuda bir başka hikaye.
Bu iş sistemi yıkmak veya değiştirmek amacı ile yola çıkarsa sistem onu kendi dışına atar. Çünki aracı sistemi dediğimiz şey de halkın kendisi. Bir boşluğu doldurmuş. Biz o boşluktan bunu çekip atmaya kalktığımızda hepsi yıkılır.
Doğrusu sistem ile barışık ama sistemdeki bir başka boşluğu kullanarak ilerlemek ki sistemde bir boşluk var. Bütün mesele bu oluşumun o boşluğu dolduracak güçte olması. Yoksa bütün her şeyi kapsayalım, çok çok şeyler yapalım dersek kendi yarattığımız selde boğuluruz.
Zaten ilk başta her üreticinin ulaşım, toprak yapısı, işletme sermayesi, bölgesinin sosyal yapısı katılmaya el vermez. Bu durumda, bu insanlar da beğenmediğimiz aracı sistemi ile ürününü satacak. Çaresiz.
Bilmem anlatabiliyor muyum?
Bu aracı olayı dışındaki diğer konulara katılıyor ve endişelerinizi hak veriyorum. UBYİ işlerlik kazanırsa çok şey yapacak. Yeter ki inanılsın.
|