Burası da geçen seneden yarım kalan, adam olacak köşe. Kışın hiç güneş almıyor, yazın 2 saat öğlen güneşi alıyor. Geçen sene toprak örtünsün diye kenarlara ortanca, orman menekşesi, ortalara cezayir menekşesi, fare kulağı, şimşir, sarı kantaron, astilbe,.. gibi elimde ne varsa dikmiştim.
Ortadaki kocaman saksıyı, çevirerek yer değiştirirken saksının altı çıkınca, acilen bahçeden toparladığım büyük taşlardan bir çemberimsi yaptım ve içine iyi toprak doldurdum. Böylece daha önceden düşündüğüm kaya bahçesine ilk adım atıldı. Ortada heuchera, kenarında lisantuslarla hediye gelen begonyaları diktim. Arka kısma doğru sarı kantaron ve bir iki bitki daha var. Taşların önünde solda hostalar var, çeşmeye doğru mügeler devam ediyor, arada astilbe var. Hosta ve mügelerin seneye daha gür çıkacağını tahmin ediyorum, ayrıca bu köşe sümüklüböcekler için çok iştah açıcı, rahat bırakmıyorlar. Hostaların önüne ise beyaz camgüzeli, aralara olmak üzere en öne de lobelya diktim.
Şu an dikilenler çok küçük, çiçekleri açmadı, ayrıca cezayir menekşesi ve farekulağı her yeri sardı, bunları azaltmam gerekecek.
Çeşmenin sağına da sonunda bulabildiğim bir ayı pençesi diktim, şimdi tomurcukta.
Çemberin arkasına sklamen saksılarını taşıdım, saksıdan çıkarıp toprağa gömeceğim.
Ortadaki alan ise şimdilik boş. Yazın en sıcak günlerinde burası az da olsa esiyor bir koltuk koyabilirim, hamak için seçebileceğim en kuytu köşe burası. Bu nedenle, mıcırların üzerine sereceğim çakıl taşlarından ortaya da serebileceğimi düşündüm.
Saksı kazası ile aceleyle başladığımdan içime pek sinmedi. Fikirlerinize, önerilerinize ihtiyacım olacak.
Alçak duvarın önündeki ortanca ve akübanın önünde orman gülü var ama keyifsiz, yaşayacak mı bilmiyorum. Geçen sene mıcırlar arasında büyüyen çiçeklerim bu sene keyifsiz, canlanacak mı bilmiyorum.
