Bu oluşumun amacı aynı zamanda doğal mücadele yöntemlerini insanlara tanıtmak ve en ucuz yöntemi bulmak olduğuna göre yukarıda yazılanlara ek olarak E.Ü. Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü'nden Sn. Ali GÜNCAN ve Sn. Enver DURMUŞOĞLU'nun yaptığı bir çalışmayı biraz kısaltarak buraya aktarıyorum.
Bitkisel Kökenli Doğal İnsektisitler Üzerine Bir Değerlendirme
Sentetik insektisitlerin keşfinden önce tarımsal zararlılarla mücadelede bitkisel kökenli doğal insektisitlerin kullanımı önemli bir yer tutmuştur.
Sentetik insektisitlerin, bitkisel kökenli doğal insektisitlere göre daha etkili, etki sürelerinin daha uzun ve piyasada kolay elde edilebilmesi nedeniyle kullanımı yaygınlaşmıştır. Sentetik insektisitler sahip oldukları birçok avantajın yanı sıra başta kalıntı, dayanıklılık ve çevre kirliliği gibi problemleri de beraberinde getirmiştir. Son yıllarda insanlar bu sorunlara giderek daha duyarlı olmakta ve çözüm yolları aramaktadır. Zararlılarla etkili mücadeleyi sağlayabilecek alternatif maddeler içinde bitkisel kökenli doğal insektisitlerin sentetik insektisitlerin yerini alabilecek potansiyelde oldukları görülmüştür.
Ancak çok sayıdaki bitkinin
insektisit etkisi bilinmesine karşın ruhsatlı olanları çok azdır. Bugün bitkisel kökenli doğal insektisitler, dünya insektisit pazarının %1'ini oluşturmakta ve yıllık satışlar her sene giderek artmaktadır. Bu bitkisel kökenli doğal insektisitlerin en yaygın kullanılanları
azadirachtin, pyrethrum, rotenon, nicotin, ryania, sabadilla, quassia, sarımsak, capsaicin, bitkisel kökenli yağ asitleri ve bitkisel yağlardır. Bunlardan azadirachtin, üzerinde en çok çalışılan, pyrethrum ise en eski ve halen geniş alanlarda en yaygın olarak kullanılandır. Bu konuda artan çalışmalarla doğru orantılı olarak her geçen gün yeni bir etkili maddenin keşfi olmakta ve ruhsatlandırılarak kullanıma sunulmaktadır.
Ülkemizde azadirachtin içeren 2 farklı markanın ürünü ruhsatlıdır. (Orjinalinde 1 markaydı.) Yukarıda bahsedilen bitkisel kökenli diğer etkili maddeleri içeren preparatlar çoğunca yurtdışından çeşitli şekillerde ithal edilerek özellikle organik tarım alanlarında kullanılmaktadır. Diğer yandan ülkemizde bitkisel kökenli etki maddeler hakkındaki çalışmaların sayısı oldukça azdır.
İnsan ve hayvanlarda olduğu gibi bitkilerin de zararlıların saldırılarından kendilerini korumak için çeşitli savunma sistemlerine sahip olduğu bilinmektedir. Tarımda bu maddeler, zararlılara karşı yüzyıllardan beri doğrudan veya dolaylı olarak kullanılmıştır. Gelişmiş ülkelerde
organik klorlu ve organik fosforlu insektisitlerin keşfinden önce, tarımsal zararlılarla mücadelede bitkisel kökenli insektisitlerin kullanımı önemli bir yer tutmuştur Ancak bitkisel kökenli insektisitlerin yerini, zamanla sentetikler almıştır. Fakat son yıllarda sentetik insektisitlerin bilinçsizce kullanımı sonucu zararlılarda oluşan dayanıklılık, insan ve çevreye toksisitesi gibi olumsuz etkileri, bilimsel çalışmalarla ispatlanmış ve tarımsal zararlılarla mücadelede alternatifler maddeler aranmaya başlanmıştır.
Gelişmiş ülkelerde 1930-40 yıllarında yani organik klorlu ve organik fosforlu insektisitlerin keşfinden önce, tarımsal zararlılarla mücadelede bitkisel kökenli insektisitlerin kullanımı önemli bir yer tutmuştur. 1947’de Amerika’ya Güneydoğu Asya’dan
6700 ton Derris elliptica kökü ithal edilmiş, fakat bu rakam
1963’te 1500 tona düşmüştür. Diğer taraftan 1939 yılında Amerika’da toplam
pyrethrum ithali 5400 ton iken, 1993 yılında bu miktar sadece
300 ton olmuştur. Bunun nedeni, sentetik insektisitlerin, bitkisel kökenlilere göre daha etkili, etki sürelerinin daha uzun olmasıdır. Ayrıca gelişmiş ülkelerde, sentetik insektisitler gelişen teknoloji sayesinde daha ucuz elde edilebilmektedirler.
Bitkilerin, insektisitler için önemli potansiyel kaynaklar olduğu birçok araştırıcı tarafından ispatlanmıştır. Prakash and Rao 866, Ahmed and Grainge ise 1535 bitkinin tarımda zararlı olan böceklere çeşitli şekillerde etkili olduğu belirtmektedirler. Öncüer ise günümüzde bu rakamın 2000'i aşmış olduğunu bildirmektedir. Bu kadar çok sayıdaki bitkinin insektisit etkisinin olduğu bilinmesine karşın pratikte yararlanılanları çok az sayıdadır. Bunun nedenlerini Isman
doğal kaynakların kısıtlı olması, standardizasyon ve ruhsat almadaki zorluklar olarak belirtmiştir.
Bu grupta yer alan maddeler, bitkilerden çeşitli yöntemlerle elde edilen ve insektisit özelliği gösteren bileşiklerdir. Bunlar, işlenmemiş bitkisel materyaller, bitki ekstraktları ve bitkilerden izole edilen saf bileşikler gibi değişik formlarda olabilirler. Bitkisel kökenli doğal insektisitlerin, sentetik insektisitlere göre bazı
avantajları ve dezavantajları vardır. Bitkisel kökenli doğal insektisitler,
güneş ışığında, nemde ve rüzgarlı hava koşullarında çok hızlı bir şekilde parçalanır. Bu yüzden
hasattan kısa bir süre önce kullanılabilir.
Bununla birlikte bu insektisitlerin çoğu böcekleri her ne kadar hemen öldürmese de,
beslenmelerini çok hızlı bir şekilde durdururlar. Dolayısıyla böceklerin ölümü için bazen günler geçmesi gerekse de
zararı önleme bakımından hızlı etki gösterirler. Nicotin gibi sıcakkanlılara çok zehirli bazı bitkisel kökenli insektisitleri hariç tutarsak bitkisel kökenli doğal insektisitlerin çoğu memelilere ve çevreye çok toksik değildirler. Hızlı parçalanma ve mide zehiri şeklinde etki göstermeleri, bitkisel kökenli doğal insektisitlerin bitki ile beslenen bazı zararlı böceklere karşı daha selektif olmasını sağlar. Bitkisel kökenli doğal
insektisitler çoğunlukla fitotoksik değildir.
Ayrıca çimlenme, büyümeye ve ürünün kalitesine olumsuz etkileri yoktur. Ancak nicotinin, bazı süs bitkilerine karşı olumsuz etkisi olabilir. Doğal formlarında kullanıldığında dayanıklılık oluşturma riskleri pratikte yok denecek kadar azdır.
Çoğunlukla az gelişmiş ve işçilik maliyeti düşük olan bölgelerde yetiştikleri için, o bölgelerde sentetik insektisitlere göre daha ucuz ve kolay elde edilebilirler.
Yukarıda belirtilen avantajların yanı sıra çeşitli dezavantajlarının da olduğu bilinmektedir. Bitkisel kökenli doğal insektisitler doğada hızlı parçalandıklarından,
ilaçlama zamanının çok iyi ayarlanmasını ve daha sık uygulamayı gerektirirler. Bunun yanı sıra etkili maddenin bitkiden elde edilmesi sırasında
her zaman aynı oranı yakalamak güçtür. Bu nedenle standart bir etki beklenemez. Bu yüzden ruhsat almış bitkisel kökenli preparatlar çok azdır. Ayrıca, bitkisel kökenli doğal insektisitlerin, özellikle de bitki ekstraklarının
depolanması neredeyse mümkün değildir. Hazırlandıktan sonra hemen kullanılmaları gereklidir. Bitkisel kökenli doğal insektisitlerin çoğunlukla daha az toksik olduğu düşünülse de, akut toksisitesi yüksek olan nicotin ve rotenon gibi bazılarının uygulanması sırasında gereken özen gösterilmelidir.
Bazı bitkisel kökenli doğal insektisitlerin ruhsatlı preparatları olmadığından kronik toksisiteleri ve gıdalardaki tolerans değerleri hakkındaki bilgiler yeterli değildir.
Bitkisel kökenli doğal insektisitlerin bir kısmı doğrudan
öldürücü olarak kullanılırken bir kısmı da bu öldürücü etkinin yanında veya ayrı olarak
uzaklaştırıcı, beslenmeyi engelleyici vb. yönü ile kullanılmaktadır. Bu değerlendirmede ele alınan maddelerin etkilerine yönelik bilgiler, bazı etkili maddelerin hem öldürücü hemde sözkonusu etkilerinin olması sebebiyle ilgili maddeler derlenirken verilmeye çalışılmış ayrı olarak gruplandırılmamıştır. Bitkisel kökenli doğal insektisitler içinde çevre ve halk sağlığında sorun olan zararlılara karşı da kullanılabilecek maddelerde mevcuttur. Bu değerlendirmede, dünyada üzerinde en çok durulan bazı bitkisel kökenli doğal insektisitler ve bunların tarımsal alanlarda zararlı olan böcekler üzerindeki etkileri irdelenmiştir.
Bitkisel Kökenli Doğal İnsektisitler
Azadirachtin
Bitkisel kökenli insektisit olarak son yıllarda üzerinde en çok çalışılan Azadirachta indica bitkisi olduğunu bildirmiştir. A. indica, yaprak veya kabuklarının kurutulmasıyla toz halinde, meyve veya tohumdan terpenoid yapıda olan azadirachtin ekstrakte edilerek, tohum veya tohum kabuğundan elde edilen yağ gibi çeşitli şekillerde zararlılarla mücadelede kullanılmaktadır.
Azadirachtin, böceklerde
uzaklaştırıcı (repellent), beslenmeyi engelleyici (antifeedant), doğurganlığı azaltıcı, kısırlaştırıcı, öldürücü, yumurta bırakmayı önleyici, gelişme ve büyümeyi aksatıcı gibi etkiler göstermektedir.
Kültür bitkilerinde önemli zarar yapan başta Lepidoptera ve Orthoptera olmak üzere Homoptera, Heteroptera, Lepidoptera, Coleoptera, Diptera ve Hymenoptera takımına bağlı bir çok türde bu etkiler sayısız çalışmalar da araştırılmıştır.
Dünyada ticari olarak 30’da fazla preparatı bulunan azadirachtin, Amerika Birleşik Devletleri’nde ilk kez
Margosan-O (Certis) ticari isminde 1985 yılında, ülkemizde ise 2000 yılının ikinci yarısında
Neem Azal-T/S (Verim) ticari isminde ruhsat almıştır. Dünyada, başta suda homojen olarak dağılan sıvı formulasyon olmak üzere bir çok değişik formülasyonları bulunmakta ve hektara 100-500 g arasında değişen dozlarda kullanılmaktadır. Sık olarak kullanıldığında daha etkili olmaktadır.
Ayrıca A. indica’nın tohumundan elde edilen
dihydro-azadirachtin etkili maddesinin de böceklerde beslenmeyi engelleyici ve öldürücü etkileri olduğu da bilinmektedir Bu etkili madde,
DAZA (Certis) ticari adı altında satılmaktadır.
Pyrethrum
Tanacetum (Chrysanthemum) cinerariaefolium’un çiçeklerinden çeşitli metodlarla ekstrakte edilen pyrethrum, mevcut insektisitlerin içinde en eski ve en güveniliri olup, halen geniş alanlarda kullanılan tek bitkisel kökenli insektisittir.
Pyrethrum ekstraktları esas olarak chrysanthemik ve phyrethrik asitlerinin, pyrethrolone, cinerolone ve jasmolone adlı üç alkolle (rethrolone’ler) birleşmesinden oluşmuştur. Chrysanthemik asidin esterleri pyrethrin I, cinerin I ve jasmolin I, phyrethrik asidin esterleri ise pyrethrin II, cinerin II ve jasmolin II’den oluşmuştur. İşte bu altı ester pyrethrum ekstraktlarının insektisit etkilerini oluşturmaktadır.
Uygun dozda pyrethrum, böceklerde kontakt olarak etki göstermekte ve sinir hücrelerinin aşırı uyarılması (hipereksitasyon) ile kasların istemsiz olarak sürekli kasılmasına, bunun sonucunda sinir hücrelerinin elektrolit dengesinin bozulmasına ve dolayısıyla gerekli uyarı eşiğinin (depolarizasyon) oluşmaması sonucu kasların kasılamayarak felç oluşumuna neden olmaktadır. Bunun sonucunda da böcekte hızlı bir ölüm gerçekleşir.
Phyretrum’un, gün ışığında çabuk parçalanması en büyük dezavantajıdır. Bu sebepten dolayı genelde depolanmış ürün ve ev zararlılarına karşı mücadelede daha başarılı ve yaygın olarak kullanılır. Ayrıca birçok kültür bitkisinde ekonomik önemde zarar yapan yaprakbitleri, yaprakpireleri ve tripsler gibi zararlılara karşı kullanılmaktadır.
Genellikle, piperonyl butoxide (PBO), susam ekstraktı (sesamin ve sesamolin) ve propyl isome gibi sinerjist etkisi olan maddeler ile prepratları yapılarak hem ışıkta bozunma hızı düşürülür, hem de etkisi artırılır. Uygulanacak zararlıların etkili kontrolü için yaprakların pyrethrumla iyice kaplanması gereklidir. Ayrıca birçok insektisitle karışabilirlik özelliği vardır.
Alfadex (Syngenta);
Evergreen, Pyrocide, Premium Pyganic 175, Pyganic Crop Protection (McLaughlin Gormley King Company);
Pyronyl, Prentox Pyrethrum Extract, ExciteR (Prentiss);
Milon (Frunol Delicia);
Pycon (Agropharm);
Checkout (Consep);
Diatect Multipurpose Insecticide II (Diatect) ve
Pyrin Growers Spray (Wilbur-Ellis) gibi ticari isimlerle çeşitli formulasyonlarla dünyada piyasaya sunulmuştur.
Rotenon
Bitkisel kökenli insektisit olarak kullanılan rotenoid yapıdaki rotenon, Güney Amerika’da yetişen Lonchocarpus sp., Asya’da yetişen Derris sp. ve Terphrosia sp. bitkilerinin köklerinden ekstrakte edilmekte ve insektisit olarak 1948’den beri kullanılmaktadır. İnce ve uzun olan kökler önce kurutulur sonra ufalanarak toz haline getirilir. Daha sonra kil, kükürt gibi bazik olmayan çözücüler ile çözülerek, %0,75-1,5 rotenon içeren toz şeklinde insektisit olarak kullanılır. Sıvı formülasyonları ise yine köklerin eter ve aseton ile ekstraksiyonu sonucu yapılmakta ve %30-40 rotenon içermektedir. Stabilizasyon için fosforik asit kullanılmaktadır.
Rotenon böceklerde hem kontakt hem de mide zehiri olarak etki göstermektedir. Hemen öldürmese bile böceğin ağız parçalarını felç ederek beslenmeyi durdurmaktadır. Ölümün oluşması ise daha yavaş bir yol izlemekte ve çoğunlukla solunum metabolizmasında elektron taşıması zincirinin engellenmesi şeklinde oluşmaktadır.
Halen balık zehiri de olarak kullanılan rotenon, genellikle meyve ve sebzelerde zararlı olan hortumlu böcekler (Col: Curculionidae), afitler (Hom: Aphididae) ve thripsler (Thysanoptera)’in kontrolünde diğer bazı bileşiklerle karışım şeklinde kullanılmaktadır.
En önemli dezavantajı balıklara karşı yüksek derecede toksik olmasıdır.Bu sebepten dolayı dere veya akarsu gibi yerlere yakın alanlarda kullanımında çok dikkatli olunmalıdır. Suda eriyebilir toz, suda homojen olarak dağılan sıvı ve ıslanabilir toz şeklinde formülasyonlar şeklinde Chem
Sect, Cube Root ve Rotenone Extract (Tifa);
Prenfish ve Synpren Fish (Prentiss) ve
Noxfire (Prentiss) ve (Syngenta) gibi çeşitli ticari isimler altında satılmaktadır.
Nicotin
Tütün yapraklarının sulu ekstraktları dünyada 1690, Avrupa da ise 1950’li yıllardan beri emici tipte ağız yapısı olan böceklere karşı insektisit olarak kullanılmaktadır. İnsektisit özelliği yaprakların içerdiği nicotin öncelikli olmak üzere nornicotin ve anabasin alkaloidlerinden kaynaklandığı belirtilmektedir. Nicotin çeşitli ekstraksiyon yöntemleriyle Nicotiana tabacum ve N. rustica’dan genelde %2-8 oranında, nornicotin ağırlıklı olarak N. sylvestris’ten ve anabasin ise çoğunlukla Anabasis aphylla’dan elde edilmektedir.
Nicotin, böceğe genellikle gaz şeklinde trake sistemi yoluyla girmekte ve böceklerin merkezi sinir sistemindeki asıl uyarıcı sinir iletimini sağlayan asetilkolin gibi davranmaktadır. Sinaptik hücreden asetilkolin salınımından sonra, nicotinik asetilkolin alıcılarına bağlanarak, katyon kanallarının çalışmasını sağlar. Böylece alıcının normal işlevini bozarak böceğin önce felcine daha sonra da ölümüne neden olmaktadır. Ayrıca
kontakt ve mide zehiri şeklinde de etki göstermektedir.
Başta afitler (Hom: Aphididae) olmak üzere Homoptera takıma ait diğer birçok yumuşak vücutlu zararlı böceklere karşı mücadelede kullanılmaktadır. Lepidoptera familyasına ait bazı pamuk zararlılarına karşı kullanıldığı çeşitli araştırmacılar tarafından belirtilmektedir.
Nicotine sıcakkanlılara son derece toksik olduğundan kullanırken dikkat edilmelidir.
Nico Soap (United Phosphorus Ltd);
No-Fid (Hortichem);
XL-All Nicotine (Vitax) ve
Nicotine 40% (Dow Agrosciences) gibi ticari isimler altında toz, suda çözünen konsantrasyon ve fümigant etkili formulasyonları bulunmaktadır. Genelde yaprakların alt yüzeyine kullanılmakta ve en iyi etkiyi 16°C’ nin üzerindeki sıcaklılarda vermektedir.
Ryania
Tropikal ve subtropikal bölgede yetişen Ryania speciosa isimli bitkinin kök, yaprak ve gövdesinden ekstrakte edilen alkaloid yapıda ryania uzun yıllardır bitkisel kökenli insektisit olarak kullanılır.
Ryania böceklerin kas sistemine etkili olmaktadır. Kaslardaki hücrenin kasılmasını sağlayan organelde (sarcoplastic reticulum) bulunan kalsiyum kanallarına bağlanarak bu kanalların açık kalmasını sağlamakta ve hücreye devamlı olarak kalsiyum iyonunun akışını sağlamaktadırlar. Böylece kas membranında gerekli uyarı eşiğinin oluşmadan kasılmasına devam etmesine neden olarak önce felcine daha sonra da hızlı bir ölüm oluşmaktadır.
Ryania’nın, elmanın ana zararlısı olan elma iç kurdu Cydia pomonella Lin. (Lep: Tortricidae), mısırda zararlı olan mısır kurdu Ostrinia nubilalis (Hübner) (Lep: Pyralidae) başta olmak üzere tarımda zararlı olan diğer Lepidoptera takımı türleri ve turunçgillerde zarar yapan, Scirtothrips citri (Moulton) (Thysanoptera: Thripidae)’ye karşı insektisit ve repellent olarak kullanıldığı Copping tarafından bildirilmiştir.
Memelilere olan yüksek toksisitesi yüzünden kullanımı kısıtlanmıştır. Dere ve akarsu gibi yerlerin kenarlarındaki tarım alanlarının kenarlarında uygulanmasından kaçınmak gereklidir.
Natur-Gro R-50 ve
Natur-Gro Triple Plus (AgriSystems International) ve
Ryan-50 (Dunhill Chemical) gibi ticari isimler altında toz formülasyonları bulunmaktadır. Ancak memelilere daha düşük toksisitesi olan preparatları üzerinde çalışmalar devam etmektedir.
Sabadilla
Schoenocaulon officinale bitkisinin tohumunun su, alkol ve petrol ile ekstraktsiyonu veya toz halinde öğütülerek direkt şekilde zararlılara karşı II. Dünya savaşından beri kullanılmaktadır. İnsektisit özelliği, tohumun yapısında bulunan %3-6 oranındaki cevadine ve veratridine alkaloidlerinden kaynaklanmaktadır.
Sabadilla’nın zehirli alkaloidleri, böcekte kalp, sinir ve çizgili kas hücrelerinin membranında bulunana sodyum kanallarının işleyişini bozarlar. Bunun sonucunda sinir hücreleri görev yapamamakta ve böceğin önce felcine ve daha sonra da ölümüne neden olmaktadır. Bazen felç dönemi bir ya da iki gün sürebilmektedir.
Sabadilla, genellikle mücadelesi zor olan bazı Heteroptera takımına ait zararlılara karşı kullanılması yanında şekerle birlikte turunçgillerde zararlı olan thrips türlerine karşı da kullanılmaktadır.
Güneş ışığında hızlı bir şekilde parçalanmaktadır. Piperonyl butoxide gibi sinerjist etkisi olan maddeler ile karıştırılarak etkinlikleri artırılmaktadır. Balarılarına toksitesi yüksek olduğundan kullanılırken dikkat edilmelidir. Genelde diğer bitkisel kökenli insektisitlerle karıştırılarak etkiyi artırmak için kullanılır. Yurtdışında ıslanabilir toz ve suda çözünebilen konsantre formülasyonları şeklinde
Veratran (Dunhill Chemical) ticari adıyla satılmaktadır.
Quassia
Quassia armara ve Picrasma excelsa ağaçların gövdesinden ekstrakte edilen quassin, neoquassin ve picrasmin alkaloidleri insektisit özelliği göstermektedirler.
Quassia, nicotine benzer şekilde böceklerde kontakt ve mide zehiri olarak etki etmektedir, fakat nicotin kadar zehirli değildir.
Quassia’nın, hububat üretiminde zararlı olan afitlere, meyve ağaçlarında zararlı olan afit (Hom: Aphididae) ve testereli arı (Hym:Tenthredinidae) türlerine karşı kullanılabileceği değişik araştırmacılar tarafından ispatlanmıştır. Bunun yanında tütün beyaz sineği Bemisia tabaci (Hom: Aleyroridae) erginlerine ve elma göz kurdu Anthonomus pomorum (Col:Curculionidae)’a karşı da etkili olduğu belirtilmiştir.
Ayrıca quassia’nın etkileri değişik familyalara bağlı çeşitli böcek zararlılarına karşı denenmiştir ve bu böceklerin ergin öncesi dönemlerine daha etkili olduğu belirtilmiştir
İtalya’da
Tecomag ticari adı altında satılmaktadır.
Quassia bazı bitkilerde fitotoksisiteye neden olmaktadır. Bu yüzden kullanımına dikkat edilmelidir.
Sarımsak
Sarımsak (Allium sativum L.) ekstraktının böcekler için etkili bir repellent olduğu uzun yıllardır bilinmektedir. Fakat kokusu, sarımsağın tarımsal alanlarda yaygın olarak kullanılmasını her zaman kısıtlayan faktör olarak öne çıkmıştır. Sarımsak bitkisinin ekstraktı böcek zararlılarına repellent (uzaklaştırıcı) etkisi vardır. Bu etkinin ekstraktaki kükürt içeren sekonder metabolitlerin oluşturduğu düşünülmektedir.
Genellikle depolanmış ürün zararlılarına karşı kullanılır. Auger et al. sarımsağı Callosobruchus maculatus (Col: Bruchidae), Sitophilus oryzae, S. Granarius (Col: Curculionidae), Ephestia kuehniella ve Plodia interpunctella (Lep: Pyralidae) karşı etkili olduğunu belirtmişlerdir. Ayrıca Zehnder et al. sarımsağın, lahana ve marul zaralılarından Plutella xylostella (Lep: Plutellidae), Trichoplusia ni (Lep:Noctuidae) ve Pieris rapae (Lep: Pieridae)’in zararını önemli ölçüde azalttığını belirtmişlerdir.
Copping, sarımsak ekstraktının fitofag böcekler için genel bir uzaklaştırıcı olarak etki gösterdiği, bahçe ve sera bitkilerinde kullanılabileceğini belirtmektedir. Sarımsak zararlı bitkiye gelmeden önce kullanılmalıdır, aksi takdirde zararlı bitkiyle beslendikten sonra uzaklaştırıcı etkisi yeterli olmamaktadır. Herhangi bir bitkisel yağ ile imalatçının önerilerine göre seyreltilerek bitkiye yoğun miktarlarda uygulanması etkiyi istenen seviyeye getirmektedir. Büyüme sezonunun erken dönemlerinde uygulamaya başlamak ve uygulamayı her 10 günde bir tekrarlamak bu etkiyi sürekli bir hale getirmektedir.
Dünyada, sarımsak ekstraktı sulu konsantrasyon şeklinde
Garlic Barrier (Green Spot) ve (Garlic Research);
Garlic Grow (Garlic Research);
Allityn Insect Repellent (Helena);
CropGuard ve RepellEX AG (American Biodynamics);
Envirepel (Cal Crop);
Repeller (Natural Resources) ve B
iorepel (JH Biotech) gibi isimler altında satılmaktadır.
Capsaicin
Capsaicin, Capsicum (Solanaceae) cinsine bağlı bitkilerde acı tattan sorumlu olan bileşiktir. Biber meyvelerinin ekstraksiyonu sonucu elde edilmektedir ve genelde sarımsak, hardal veya çeşitli yabancı otların ekstraksiyonlarıyla birlikte kullanılır.
Capsaicin, genel böcek ve akar zaralıları için repellent (uzaklaştırıcı) olarak kullanılır. Bunun yanında öldürücü etkisi olduğu da bilinmektedir. Öldürücü etkisi hardal ekstraktı ile kullanıldığı zaman görülür. Capsaicin hücre membranında delikler açarak bir sinir toksini olan hardal ekstraktının bu delikler vasıtasıyla hücreye penetrasyonunu ve daha sonrada böceğin sinir hücrelerinde zehir etkisi yaparak ölümüne neden olmaktadır. Bu yüzden diğer repellent etkili maddelerin dışında düşük zararlı populasyonlarını baskı almak için yeterli olmaktadır. Bunun yanında bazı preparatları nematisit ve fungisit etki göstermektedir.
Değişik formulasyonlarda
Hot Pepper Wax (Hot Pepper Wax);
Amorex, Nemastroy ve Valoram (Soil Technologies) ticari adları altında satılmaktadır. Yararlı böceklere ve balarılarına karşı yüksek toksisitesinden dolaylı kullanırken dikkatli olunmalıdır.
Bitkisel Kökenli Yağ Asitleri (Oleik Asit)
Bitkilerde doğal olarak oluşan yağ asitlerinin, bitkilerden çeşitli yollarla ekstraksiyonu sonucu elde edilmektedir.
Yağ asitleri, hedef organizmanın hücre membranının içeriğini bozarak, hızlı bir şekilde çözünmesini sağlar ve sonrada ölümüne neden olmaktadır. Ayrıca farklı yağ asitleri fungisit ve herbisit etkide göstermektedirler. Sebze, meyve ve süs bitkilerinde zararlı olan beyazsinek (Hom: Aleyroridae), afit (Hom: Aphidaidae), thrips (Thysanoptera) ve kabuklu bitler (Hom: Diaspididae)’e karşı kullanılmaktadırlar ve iyi bir etki sağlamak için iyi bir kaplama uygulama gerektirir.
Dünyada, sıvı konsantre halinde
M-Pede ve Scythe (Dow AgroSciences);
Neo-Fat (Akzo Nobel);
Naturell (Russell);
Oleate (Otsuka) ve
Savona (Koppert) ticari isimleri altında satılmaktadır. Ayrıca bu yağ asitlerinden çeşitli metotlarla sabun
[Safer Insecticidal Soap (Safer)] elde edilerek bir çok zararlıya karşı kullanılmaktadır.
Bitkisel Yağlar
Doğal insektisit olarak kullanılan diğer bir grup ise bitkisel yağlardır. Belirli uçucu yağlar uzun yıllardır zararlılara karşı repellent olarak kullanılmıştır. Fakat son yıllarda yapılan çalışmalar, bitkisel yağların sadece repellent değil, kontakt ve solunum yoluyla da etkili zehirler olduğunu göstermiştir.
Bu etkilerin içerdikleri fenol ve terpenoid yapılı maddelerden kaynaklandığı bulunmuştur.
Bitkinin çiçek, gövde veya yaprak gibi çeşitli yapılarından elde edilen yağların böcekler üzerindeki etkileri üzerinde araştırmalar her geçen gün artmaktadır. Fakat halihazırda ruhsatlı olarak kullanılanlarının sayısı çok azdır. Bunun sebebinin zararlı böceklerinin populasyonlarının azaltılması için kullanılan bitkisel yağ miktarı,
sentetik insektisitlerle kıyaslandığında oldukça büyük miktarlara varmakta ve çevrede daha çok kalıntılara neden olmaktadır. Henüz bitkisel kökenli yağların çevreye, hedef dışı ve yararlı organizmalara ve bitkilere uzun vadeli etkileri tam olarak çalışılmadığından bu boyutlardaki kalıntıların etkisinin ne olacağı halen soru işareti olarak durmaktadır. Bu yüzden bitkisel kökenli yağların kullanımı çeşitli ülkelerde kısıtlanmıştır.
Bitkisel yağlar genellikle depolanmış ürün zararlılarına karşı kullanılır. Tarımda böcek zararlılarıyla savaşımda yaygın olarak kullanılan ve ruhsatlı olan bitkisel kökenli yağlardan önemlileri, Copping ve EPA’ten derlenerek tablo 1' de verilmiştir.
Elde Edilen Bitki | Etkili Madde | Etkili olduğu bazı zararlılar | Etkisi | Ticari isimleri |
---|
Laurus spp. | Eugenol | Aphididae (Hom.),Coleoptera, Orthoptera,Geometridae (Lep.) Agrotis spp.,Spodoptera spp. (Lep: Noctuidae) | Deterrent | Ecosafe(Arbico) |
Brassica napus, B. campestris | Canola | Geniş spektrum | İnsektisit | Canola oil (Neudorff) |
Simmondsia californica | Jojoba | Aleyroridae (Hom.) | İnsektisit, Repellent | Detur, E-RASE, ECO E-RASE (IJO Products) |
Shaaya et al.'in yaptıkları detaylı bir çalışmada 28 çeşit bitkisel yağın fümigasyonunda, depolanmış üründe zarar yapan başlıca Coleoptera takımı türlerine öldürücü etki yaptığı bulunmuştur.
Bunun yanında susam, keten, pamuk, haşhaş ve zeytinden elde edilen bitkisel yağlar su ve arap sabunu ile karıştırılıp yumuşak vücutlu böceklere karşı kullanılmıştır. Ancak hazırlanmaları zor olduğu için bitkisel yağlar geniş bir uygulama alanı bulamamıştır.
Yukarıda bahsi geçen bitkisel yağların dışında henüz deneme aşamasında olan daha bir çok etkili madde bulunmaktadır. Fakat pratikte uygulanmadığından ve ruhsat almadığından bu değerlendirme kapsamına alınmamıştır.
Not: Buna benzer çalışma, 2005 yılında Organic Gardening–Natural Insecticides başlığı altında New Mexico State University tarafından yapılmış.