Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Ahmet Demirtaş
Beynam Ormanı; Ankara' nın güneyinde, Bala yolu üzerinde 40 km. uzaklıkta bulunuyor. Eskiden Hasan Ağa Mülkiyetinde Kuyrukçu Ormanı adıyla "özel Orman" iken 4785 Sayılı Yasaya göre 1947 yılında devletleştirilmiş, 1601 hektar büyüklüğünde bir alanı kapsıyor.
...............
Orman 1200m ile 1521 m yükseltide yer alıyor. 14 tanesi endemik olmak üzere 419 bitki türü barındırıyor.
Ağaç türü olarak karaçam, meşe türleri, titrek kavak, katran ardıcı, söğüt,karaağaç, ahlat ve alıç ilk akla gelenler. Kurt, tilki, porsuk, tavşan domuz ve çeşitli kuş türleri de fauna olarak sayılabilir.
................
"Fevkalade florası ve faunası çok ilginç bir kolleksiyon niteliğinde olduğundan" 1978 yılında "Doğal Sit" ilan edilmiştir.
1973 yılında bir bölümü "Orman içi Dinlenme Yeri" olarak kullanılmaya başlanmış ve günümüzde 580 ha. (5800 dekar) alan aynı amaçla kullanılmakta ve işletmesi özelleştirilmiş durumdadır.
2005 yılında ise 400ha. lık bir alan daha "Kent Ormanı" olarak planlanlanıp kullanıma açılmıştır. Gözümüz gibi korumamız gereken 1601 ha. büyüklüğündeki ormanın 980 ha lık bölümünü değişik gerekçelerle insan etkinliklerine açmak aklın ve bilimin gerekleri ile asla uyuşmaz.
.................
Ama Beynam Ormanı gerçekten korunacaksa "Tabiatı Koruma Alanı" olarak koruma kapsamına alınmalıdır.
|
-Sayın Ahmet Demirtaş, görüşlerinize katılmamak mümkün değil. Sizin kelimeleriniz ile bilim konuşuyor. Ağzınıza sağlık.
-"Fevkalade florası ve faunası çok ilginç bir kolleksiyon niteliğinde olduğundan 1978 yılında Doğal Sit ilan edilmiştir." diyorsunuz. Bu durumda en üst düzeyde hukuki koruma kapsamına alınmış oluyor. Ama hukuk sistemi mefluç kendini bile koruyamıyor herhalde. Yoksa bu alanda bir projeye dayalı olmadan dal kesmek kazma vurmak suçtur. yapılacak her projenin birinci önceliğinin bu emsalsiz koleksiyonu korumak olması da bir hukuki zarurettir.