Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Lilium
Bu konuda yanılabilirsiniz, ben yerli ırklarda bir pedro bir cehadler kadar verim veren çeşite daha rastlamadım.
Sözünü ettiğin cevizi daha önceki mesajında gördüm, oda oldukça verimli gözüküyor, ama cinsi nedir irilik nedir iç rengi nasıldır iç randımanı nedir kabuk kalınlığı nedir ile ilgili bilgiler bilinmediği sürece, ikincisi tescillenmediği sürece bir muamma.
|
Sn. Lilium,
Amaç burada, ikna olup olmama değil. Cevizin kendine verimli olup olmadığından başlayan bir tartışmanın uzamasından başka bir şey değil. Ki söz konusu kişi siz olduğunuzda benim için daha inandırıcısınız.
Ancak sürekli olarak yerli türlerle yabancı türlerin karşılaştırıldığı bir ortamda tercihimi yerli ırklardan yana yaptım ve kendimce haklı sebeplerim var. Çünkü yöremizde en azından 10 tür ceviz yetiştiğini biliyorum. Sizinde dediğiniz gibi tescillenmediği sürece güven duyulmayan, daha doğru bir ifadeyle sahipsiz olduğu ve reklamı yapılmadığı için tutulmayan yerli türler bunlar. (Maalesef bu ülkede adı Stelyo ... olanlar daha fazla tutuluyor.)
Sizinde kendinizce haklı sebepleriniz var. Ancak bir iki konuyu netleştirmeden geçemeyeceğim.
1- M.Ö. 3000 öncesine kadar giden ceviz yetiştirme geleneği olan bir ülkede, yerli türler üzerine fazla araştırma olmadığı için, batı kaynaklı çevirilerden yola çıkılarak üzerinde fazla araştırma yapıldığı söylemi beni ikna edemiyor.
2- Genelde cevize ekonomik getiri gözüyle bakmayan bir kültürden geliyoruz. Herkes tarlasının kenarına gölgelik olarak diker, kendi yiyecek kışlığını alır veya bir çok yerde kendiliğinden çıkar. Bir çok meyvenin bahçesi kurulurken, ceviz bahçesinin az oluşu ne yazık ki chandler türünü avantajlı kılmış gözüküyor.
3-İsviçre Alplerinde 1000-1200, Munzur Dağı'nın 1700 lü rakımlarında ceviz yetişebiliyorsa, bir tek tür üzerine yoğunlaşmamak gerekir diye düşünüyorum.
4- Bırakalım seleksiyon yoluyla elde edilen Yalova
vb. türleri, ülkemizde sadece yetiştirildikleri yöre adlarıyla bilinen Şebin, Niksar, Kemah, Erzincan, Göynük, Adilcevaz, Bitlis, Bilecik, Hekimhan, Kahramanmaraş Bahri (Koz), Ermenek, Kaman gibi oldukça fazla sayıda tür bulunmaktadır.
5- Bu yörelerin çoğunda ceviz ağaçları son yıllara kadar tamamen tohumla, çöğürden aşısız olarak üretilmekteydi. Daha önce verdiğim örnekte olduğu gibi bu zengin ceviz ağacı topluluğu içerisinde çok üstün vasıflı, kaliteli ve verimli meyve verenlerine de rastlanılmaktadır.
6- Yukarıda sözü edilen ve bütünüyle kendi halinde ve aşısız olarak tohumdan yetiştirilen cevizlerde ortalama verim, ağaç başına 33-37 kg civarında ise, bu türler geliştirildiğinde verimin hiçte chandler cinsinden aşağı olacağını sanmıyorum. Bu ağaçlar bakımlı bir bahçede yetiştirilirse verim artışının %40-50'den aşağı olacağını düşünmüyorum. Bu durumda her bir ağaçtan ortalama 50-60 kg. ceviz alınabilir ki bu rakam bence oldukça iyi.
7- Chandler ırkına veya yabacı türlere özel bir düşmanlığım yok. Hele ki sizin tecrübeniz benden fazla. Ancak bende babamın diktiği fidanlara benzer fidanları bularak kendimce en verimli cevizi yetiştirmeye çalışıyorum. Daha öncede söyledim bahçe kıraç yerde ve ne kadar başarılı olurum bilmiyorum. Ancak başarmak istiyorum.
8- Son olarak, bazı hastalık ve zararlılar yabancı türlerle ülkemize girmekte ve bizim faunamızda bulunmayan hastalıklar ortaya çıkmaktadır. Amerika'ya ilk ayak basanların çiçek hastalığını kızılderililere bulaştırması gibi bir çok bitki hastalığı da yabancı türlerle ülkemize gelmiştir. Antepfıstğı ağaçlarında kabuklu bit 1978' li yıllara kadar görülmezken son yıllarda giderek artmaktadır. Bunun nedeni İran'dan ithal edilen fidanlar. Çünkü aynı hastalık İran'da 1958'de görülmüş. Türkiyede ise 1980'li yıllardan itibaren artmaya başlamış. Ya da kırmızı palmiye böceği türü bir zararlı sadece 4-5 yıldır ülkemizde görülen bir zararlı olarak karşımıza çıkıyor. Zeytinde ise vertisilyumla ilgili bu türden söylentiler var, ancak bilimsel bir veriye rastlamadığım için iddia etmiyorum. Ancak antepfıstığı ve kırmızı palmiye türü ile olan dökümanları isteyene gönderebilirim.
Not: Daha önceki mesajımda dediğim gibi aslında cumartesi bol bol fotoğraf çekip buraya yükleyecektim. Ancak fıstık ağaçlarımızda bulunan göz kurdu ile mücadele amacıyla yapmış olduğum organik ilaç arama (Satıcıların dalga geçmelerine rağmen, Gaziantep'te bütün tarım ilacı satan bayileri tek tek dolaşarak organik ilaç arama gibi gaflette bulundum ve bütün günüm mahvoldu. Hala da bir ilaç bulabilmiş değilim. Nimiks veya Neemazal denemeyi düşünüyorum.) nedeniyle bahçeleri dolaşıp fotoğraf çekmeye zamanım olmadı. Ancak bir ay sonra mutlaka ekleyeceğim.