Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Sarp99
... Ortalama olarak günde 3, haftada 15, ayda 60, yılda 720 saatim sadece iş nedeniyle, üstelik de İstanbul trafiğinde geçiyor. Bu da demek oluyor ki, her sene, hiç kesintisiz hayatımın 30 gününün her saniyesi direksiyon başında geçiyor. ..
Aslında bayağı bir uğraşıp, uzun uzun yazı yazıp olası tüketicinin bakış açısını vermeye çalışmıştım ama genel olarak aşırı dozda Kardinal Richelieu muamelesi görünce silip, Porthos gelmeden başka konulara kaçmaya karar verdim...
|
Bu hesabı bir zaman ben de yapmıştım. Herkesin yapması gereken bir hesap bu. Üstelik, telaffuz edilen yılda 30 gün, insan yaşamının net aktif zamanı. 30 yıllık bir çalışma hayatında da 900 net aktif gün eder. Bunu brüte çevirirseniz (yani bu kadar net aktif gün için gereken uyku, dinlenme vs. zaman) en az 1800 gün eder. Bu da ömrün 5 yılı demektir.
Bu tabloyu tüm hüznü ile gördüğümde, planlarımda radikal değişiklikler yapıp harekete geçmiştim.
Bir tüketici bakış açısı çizerek ortaya koyduğunuz profil bence çok başarılı ve gerekli idi. Yazılanlara alınmanız yersiz. Şahsınız ile alakası yok. Dahası, ömrünün 5 yılını trafikte kaybedenlerin başka bir hazin durumunu yansıtıyor. Buna karşın söylenenleri de siz anlamaya çalışın. Muhtemelen de anlıyorsunuz zaten. Problem, bizim uzak bahçelerin, bu "müşteri profili"ne pek faydasının olamayacağı gerçeği.
Kimbilir, belki siz de bir takım hesaplar yaparsınız. Artık neden hoşlanıyorsanız, bir bahçe mi olur, balıkçı teknesi mi, sahilde bir kafeterya mı? planlar yaparsınız. Çocuğunuz, evet. İlk önce düşünmeniz gereken unsur.
Kalıpların içinde kaldığnız müddetçe çıkış yolu bulamazsınız. Peki, ya kalıplara dışarıdan bakarsanız?
Sağlıcakla