Bununla ilgili benim en iyi hatırladığım bir dönem kendimin de içinde bulunduğu köy-kop çalışmaları idi.İsteyenler yapılan çalışmaları
http://www.koy-koop.org/ sitesinden izleyebilirler. Tabi konuşulduğu kadar kolay olmasa da yola çıkınca daha da kolaylaşıveriyor bir çok şey. Kervan yolda düzülür derler gerçekten de doğru bir sözdür. Hiç ummadığınız yerlerden hiç ummadığınız desteklerle birlikle beraberlikle mücadele ederek çok şey yapılabileceğini bire bir görmüştüm. Burada da yaşanılan sorunlar aynı sorunlar. Fakat sorunu tespit etmek gidilecek sonu da tanımlıyor aslında. Geçen hafta gelen bir maille Erdek'te bir permakültür çalışması olduğunu öğrendim ve eşimle beraber haftasonu etkinliği olması amacıyla aradık .Sonuç hüsran. Kişi başı katılım ücreti 350 ytl olduğunu duyunca iyi niyetle yola çıkılan bir çok şeyin bu ülkede orta sınıf insan eğlencesi olmaktan öteye gidemediği gerçeğini bir kere daha gördüm. Yani piyasa koşullarından , kapitalizmin kirli yüzünden şikayet edip fazla olanı paylaşmak , rekabetin yerine hep birlikte örgütlü davranmak gibi çok güzel kavramların kendi kişisel çıkar ve menfaat savaşlarına yenik düşen insanları görünce bu işin çok iyi kurallarla organize edilmesi gerektiğini bir kere daha görmüş oldum.
Amacım umutsuzluk yaratmak değil tam tersine .Elbetteki sitede çok iyi niyetli insanlar var. Ama bu işin çok iyi organize edilmesi halinde bir çok insanın şu anda hobi olarak yaptığı işler artık meslek haline gelecek hatta tek işi bu iş olabileceğini düşünüyorum. Bu da arzı yaratacaktır diye düşünüyorum.
Bir akrabamdan örnek vermek istiyorum. Kendisi imamdır. Mesleği gereği bir çok yerde görev yaptı ve en son görev yeri Bolu'da ufak ufak patates satmaya başlamıştı. Daha sonradan insanların onun görevinden dolayı kötü mal satmayacağını düşünmesinden dolayı çoğalan talep sonucunda şu anda orda yaşamamasına rağmen toplamda 16 kamyon patates satıyor. Bayramda memleketim Afyon'a gittiğimde konuşmuştum. Artık patatesi tarlasında alıyor ve üreticilerin hormonsuz doğal yollarla yetiştirmesini sağlıyor yani bütün bir sürece hakim olmaya çalışıyordu. Hayran oldum. Ama gözümden kaçmayan şey yetiştirilen tarım ürünlerinin bir imamın değil bu konuda uzman kişiler tarafından garantörlüğünde olması gerekliliğiydi.
Ben Türkiye'de tarımla ilgili bir sivil toplum örgütü **** kooperatif oluşturulabileceğini bunun da hem halkın hemde ülkenin faydasın da olacağını düşünüyorum.
Çok uzun zamandır üzerinde düşündüğüm bir proje olduğundan çok dağıttım kusura bakmayın...