View Single Post
Eski 20-03-2010, 11:50   #54
balbay
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 22-03-2009
Şehir: izmir
Mesajlar: 850
Mesleğim elektrik mühendisliği. Alaçatı ya kurulan ilk RES lerden önce rüzgar enerjisi ile uğraşıyorum. 1992 yılından buyana 3 ayrı firmamız ile Türkiye genelinde ölçüm direkleri, RES leri organize ediyoruz. Şu ana kadar edindiğim tecrübe malesef rüzgar enerjisinin faydasının 2 katı kadar zararının olduğudur. Bu kanıya nasıl vardın derseniz.

1-) Ülkemizde hemen her işde olduğu gibi bu işin de çantacılığı çok ilerlemiştir. Yani birileri lisans çıkarır ve bu lisanslar doğru dürüst verilere dayalı olmadan çıkarılır. Böylece verim istenilen düzeyde değildir.

2-) 3-5 Mw dan 130 Mw a kadar büyüklüklerde bir çok RES projesi oluşturulmuş olup çoğunluğu 1995-1999 yılları ölçüm ve başvuruları ile yapılmış ve üretim jeneratörleri malesef demode eski tipte lisanslandırılmıştır. Böylece modern ve 2.5 Mw lık sistemler yerine 600-900 kw aralığında ki eski teknoloji ülkeye girmektedir. Bu cihazlarında verimi düşüktür.

3-) Rüzgar enerjisinin tüm üretimi, genel enerji üretim miktarımız içerisinde ki oranı 20% yi geçemez. Çünkü rüzgar enerji sanntralleri doğru akım üretir ve alternatif akıma çevrilir. Bu da ulusal enerji dağıtım hattımızda ki sistemi bozmaması için ancak bu oranda tutulabilir.

4-) Hidro elektirik santralleri genelde belli başlı akarsu havzalarımız da olduğundan üretilen enerjinin ulusal nakil hattına bağlantılarıda bir kaç büyük aktarma hattından yapılırken, rüzgar enerjisi üretim alanları darma dağınık olduğundan her santralin ayrı ayrı bağlantı hattına ihtiyacı doğmaktadır. Bu da çok tehlikeli biçim de bir çok havai hattın ortaya çıkmasına sebep vermektedir. Bu hatların çevre etkileri sayılamayacak kadar kötüdür. (Yangın tehlikesi, manyetik alan tehlikesi vs gibi)

5-) RES ler kuruldukları bölge de çevreyi olumsuz olarak etkilemektedirler. Bunlardan en büyüğü yarattıkları ses şiddeti ve titreşimlerdir. Dolayısı ile bitki örtüsüne ve hayvan popülasyonuna zarar vermektedirler. RES lerin kuruldukları bölgeler de başka bir yatırım yapılması mümkün değildir. Hele ki rüzgar kuvvetinin en fazla olduğu bölgemiz olan Ege Bölgesin de irili ufaklı RES ler dolayısı ile turizm tamamen baltalanmaya başlamaktadır.


Daha da sayılabilecek çok sorun var. Bura da bazı şeyleri belirtmek istemiyorum. Ülkemizin enerji geleceği malesef şimdi ki teknolojilerle ne rüzgar da ne de güneşte dir. Maliyetleri dolayısı ile doğalgaz santralleri de sadece ve sadece ülkemizin geleceğinin ipoteklenmesidir. Hidro elektrik santrallerinin yeni yatırım kapasiteleri artık sona yaklaşmaktadır. Bu durumda ister beğenin ister beğenmeyin tek çare şimdilik nükleer santrallerdir.

balbay Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön