Alıntı:
Sayın MeyveliTepenin yapmak isdedikleri, sera içinde yapmış olduğu kompost çalışmasının arkasındaki gerçek nedenleri, sizinde anlamamanızı kabul etmek güç olsa gerek, sayın doğasever, MeyveliTepe arkadaşımız, herhalde anlamış olmalıki, yapmış olduğu kompostun, enerji kayıpları yönünden ısı enerjisine dönüşen verim kayıplarını, bu ısıyı sera içinde kullanarak bu kayıplarını azaltma düşüncesine gitmiştir.
|
Ben buradayım, niyet okuyuculuğu yapmanıza gerek yok, hele hele, neyi ne zaman anladığım gibi konularda fikir yürütmeniz komik oluyor. Organik maddenin kompostlaşma süreci içinde açığa çıkan enerji ve gazlar, bu maddelerin yaşam döngülerinde çevreye kazandırdıklarıyla kıyaslanarak ölçülür. Yoksa odun yenilelenibir enerji kaynağından sayılmazdı.
Komposttan yararlanmak benim icat ettiğim bir şey değil. Fransadaki bazı çiftliklerde sıcak kompost yığınlarının içine bir düzenek vasıtasıyla yerleştirilen ısı değiştiriciler ve ısı pompalarıyla çiftliklerin her türlü ısıtma ihtiyacının karşılanabildiğini okumuştum. İlk başta böyle düşündümse de sonra daha uygun başka bir çözüm geliştirdim.
Alıntı:
Burada bir eleştiri değil de kompost yapım konusundaki uygulamaların bir kısır döngüyü vurgulamaktır, MeyveliTepe arkadaşımız şayet sera içi ısıtmada kullanabileceği bir sistem düşünüyorsa organik atıklardan fermantasyonla biogaz üretimi sağlasın hem ıstma, hemde gazı alınan atıkların temiz gübre olarak kullanmasıdır
|
Hımm.. Fermentasyonla biyogaz! fena fikir değil. İlk fırsatta uygularsınız biz de görürüz artık. Yalnız, fermentasyondan açığa çıkan biyogazın çevre etkisini ne yapacağız? Bu gaz yanarken oksijen tüketmeyecek mi? Siz bol bol yaptığınızı söylediğiniz fermentasyon sırasında açığa çıkan bu gazları yakalamıyor da çevreye salıyorsanız çok kötü fena bir durum olmuyor mu?
Neyse, sera ısıtmak için çözümüm zaten başka bir şey. Kompostun ısısı bir yan ürün sadece. Yalnız karbondioksiti yabana atmamak lazım. Bitkinin istediği karbondioksit, verdiği oksijen, kompostunki tersi, kardeş kardeş geçinecekler artık. Ben de ikidedir cam çerçeve ile uğraşıp seraya karbondioksit sokmaya çalışmayacağım. tembel işi yani. Permakültürü zaten tembeller icat etmiş, kendileri çalışmamak için
Bu arada aklıma geldi. Siz evde ne ile ısınıyorsunuz? Fosil yakıt değildir umarım. Hatta odun ve kömür gibi şeyler de değildir. Zaten herhangi bir şey asla yakıyor olamazsınız, yoksa bu başlıkta yazdığınız bir sürü şeye ters düşmüş olurdunuz.
Ben bu kompostun emisyonlarında kaba bir hesap yaptım. Bir yıl içinde buradan İstanbula üç kere az gitsem co2 dengeliyor, diğer gazlar doğaya kâr kalıyor gibi.
Enerjinin verimli kullanılması en çok taktırdığım mevzulardandır. Yaptığım her şeyin tasarımında uzun uzun düşünürüm bunun için. Kompost konusuna gelirsek, bizim bahçeden dışarı atılan bir dirhem bile organik atık yoktur. Çokça etraftaki kolay işlenir organik atıkların peşindeyim. Çöplüklere giden, derelere sulara atılan organik malzemeyi düşünürsek durumun vehameti ortaya çıkar. Önceki yıllarda olduğu gibi, Nisandan itibaren gücüm ve imkanlarım elverdiğince toplayabildiğim malzemeyi toplayacağım yine. Bulabildiğim çok fazla, ama taşıyabildiğimin bir sınırı var. Taşımak mümkün olsa haftada iki büyük kamyon çim kırpıntısı bulabiliyorum. Bunun ancak benim pikaba sığan iki-üç dolusunu taşıyabiliyorum. Gerisi çöpe gidiyor. Haftada iki pikap dolusu da ciddi bir miktar. Hiç olmazsa o kadarı hızlı bir döngü ile tekrar toprağa dönüyor.
Söz gelimi, Sn.İndomie, pazar artıklarından her hafta 5-6 el arabası topluyor. Ne kadar çok toplayıp bunları toprağa döndürse o kadar iyi. Aksi halde bunlar çöpe gidecek. Sinek, koku ve patojen yuvası olacak. O miktarda hızlı döngüyü sağlamak için ne yapılması lazım ise onu yapıyor, hem de en mükemmel şekliyle.
Bu anlamda, bunları konuşurken bile verimsiz enerji harcamış oluyoruz. Bir bakıma boşa konuşuyoruz. Söz konusu olan mutfaktaki hıyar patlıcan kabuğu ise, canınız ne istiyorsa onu yapın.
Alıntı:
... onun bu ilerici çalışmalarını motife etmek için kendi kanatimi ortaya koymaya çalıştım, ...
|
"O" ben oluyorum herhalde. "motife" derken, motive mi modifiye mi anlayamadım. Her ikisine de ihtiyacım olmamakla birlikte teşekkür ederim.
Alıntı:
Ama ben geliboludaki bahçemde bol oksijen alıyorum ki, beynim sizlerden daha faklı düşünebiliyorum, sevgi ve saygılar sunarım.
|
Oksijenin faydası olsa gerek, burada da takdire şayan bir ilerleme gördüğümü itiraf etmeliyim. Eskiye oranla hakaret epey bir incelmiş görünüyor
