View Single Post
Eski 17-02-2010, 09:20   #9
sistem_
Ağaçsever
 
Giriş Tarihi: 20-11-2008
Şehir: mardin
Mesajlar: 53
Neden Romanov Melezlemesi (Doç Dr Ebru Emsen)

KOYUNCULUK VE ÜLKEMİZ

Koyun üretimi Türkiye ekonomisinde ve insanların beslenmesinde büyük bir öneme sahip olup, Türkiye’deki geniş doğal mera alanlarını değerlendirmede en önemli rolü oynamaktadır. Türkiye’de koyun popülâsyonunun farklı verimler açısından ıslahı düşünüldüğünde, her bölge ve ırk için genetik, sosyal, ekonomik ve doğal koşullar dikkate alınarak farklı stratejilerin izlenmesi gerekmektedir. Temel yaklaşım ise var olan koyun ırklarına ait genotipik ve fenotipik parametrelerin ve zaman içerisindeki değişimlerin ortaya konulmasıdır. Bu parametreler bazı verimler açısından tanımlanmış olmakla birlikte, üreme özelliklerine ait pek çok temel parametre henüz bilinmemektedir. Bu parametreler bilindiğinde melezleme projelerinin bilimsel dayanakları netleşerek, genetik ıslah programları daha doğru oluşturulabilecek, çevresel düzenlemeler ise uygun temellere dayandırılarak yapılabilecektir.

Türkiye’de yılda kişi başına tüketilen kırmızı et miktarı, Avrupa Topluluğu ülkeleri ve ABD’ne göre oldukça düşüktür. Hem et açığının kapatılması hem de artan nüfusun ihtiyacının karşılanması için koyun yetiştiriciliğinde, mevcut ırkların ıslah edilmesi ve kuzu eti üretimi amacıyla çeşitli bölge şartlarına uygun yeni ırklar veya tiplerin geliştirilmesi büyük önem taşır. Geleceğin dünyasında en stratejik konuların başında gıda güvenliği gelmektedir. Gıda güvenliğinin de temelini tarımsal üretim ve gıda sanayine yeterli hammaddeyi üreten bir tarım sektörü oluşturmaktadır. Başta kırmızı et açığı olmak üzere, bir ülkenin ana gıda maddelerinin temininde ve üretiminde zaafa düşülmesi, halkının sağlıklı beslenme imkânlarından mahrum kalması, topraklarını iyi değerlendirememesi uluslararası arenada stratejik dezavantajların oluşmasına yol açacaktır. Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planı Hayvancılık Ö.İ.K. Raporuna göre; yapılacak tüm iyileştirmelere rağmen yurt içi yetiştirme ile et talebinin karşılanamayacağı, 2010 yılında 97,4 bin ton, 2025 yılında ise 327,1 bin ton bir et açığının olacağı, bu nedenle et gereksiniminin mümkün olduğunca sığır dışındaki diğer kaynaklardan karşılanmasına çalışılmasının gerektiği belirtilmektedir. Ekonomiye kazandıracağımız ve ülkemizin hayvansal protein açığını kapatacak tarımdaki potansiyel üretim kaynaklarından birisi de koyunculuktur.

MEVCUT KOYUNLARIMIZIN VERİM ÖZELLİĞİ NASIL İYİLEŞTİRİLİR?

Koyun türü çiftlik hayvanları içerisinde çoğuz doğurma özelliği ile önemli bir yere sahip olmasına rağmen dünyada çoklu doğum ve yüksek et verimi gibi önemli verim özelliklerini bir arada taşıyan ırk sayısı azdır. Bu iki özelliğin aynı ırkta bir araya getirilmesi ikili veya üçlü kullanma melezlemesiyle mümkün olabilmektedir. Bunun için çoklu doğum kabiliyeti ile tanınan ırklardan (Finnish Landrace, Romanov, Boorrolla Merinosu vb.) yararlanılmaktadır. Bu amaçla döl verimi yüksek ırklarla genellikle yerli ırkların melezlenerek elde edilen F1 dişi koyunlar ticari kullanma melezlenmesinde anaç koyun olarak kullanılmaktadır. Rus Romanov koyunu soğuk iklime uyum sağlamış kısa kuyruklu, koyulu açıklı gri renkli yapağıya sahiptir. En bilinen özelliği olan yüksek döl verimi ile birçok ülkede melezleme çalışmalarında kullanılmaktadır. Yüksek döl verimine sahip bu ırk, koyun ırkları içerisinde 3- 4 aylık yaş gibi en erken cinsi olgunluğa ulaşan ırk olarak dikkati çekmektedir. Bununla birlikte mevsime bağlı kızgınlık göstermeyen bu ırkın yılın her mevsiminde çiftleştirilebilmesi ve üçüz dördüz hatta altız yavru verimiyle kuzu eti üretiminde ilk sırada tercih edilen ırk olarak önümüze çıkmaktadır. Bu verimli ırk üstün üreme özelliklerinden dolayı 1960’lı yılların başından itibaren dünya genelinde elliye yakın ülkede saf yetiştiriciliğinden ziyade yerli ırklarla melezleme çalışmalarında kullanılmaya başlanmıştır. Avrupa, Kuzey ve Güney Amerika, Güney ve Kuzey Afrika, Orta Doğu olmak üzere geniş bir coğrafyada yayılma alanı bulan Romanov ırkına dayalı çalışmalar ulusal ve uluslararası çapta, makro düzeyde projeler ile desteklenmektedir. Romanov koyunundan faydalanarak yeni tip koyun geliştiren ülkelerin ortak değerlendirmesi koyunculuktan elde edilen gelirlerin büyük ölçüde artması, üretim maliyetlerinin düşürülmesi ve ürün çeşitliliğinin artması şeklinde sıralanmaktadır. Romanov ırkı ile yerli koyunlar arasında yapılan melezleme çalışmalarında bir batındaki yavru sayısının melez genotiplerde saf yerli ırka göre yüksek bulunduğu, kuzulama aralığı ve doğan kuzularda ölüm oranının önemli ölçüde azaldığı bildirilmiştir.

Ülkemizde mevcut koyun varlığımızın %97’si düşük döl verimli ırklardan oluşmaktadır. Düşük kalıtım derecesine (0.03-0.11) sahip döl veriminde birçok araştırmacı ıslahta melezlemenin en hızlı yöntem olduğunu savunmaktadırlar. Bu amaçla daha prolifik hatlar elde etmede çevirme melezlemesi, yeni ırkların formasyonu veya birinci melez (F1) generasyonundaki heterosisten yararlanılabilir. Son yıllarda yavrularda yüksek yaşama gücü, değişik bölgelere adaptasyon kabiliyeti ile üstün özellikler sergileyen Romanov koyununa dayalı melezleme çalışmaları dünyada birçok ülkede yapılmaktadır. Özellikle kasaplık kuzu üretiminde 3’lü melezlerde kullanılacak yarım kan melezi koyunların yüksek döl verimine sahip olması karlı bir hayvancılık için şarttır. Döl veriminin artırılmasında saf veya melez Romanov ırkı koçların kullanılmasıyla elde edilen melez tiplerde döl verimi %50 kan dereceli tiplerde %50, %25 kan dereceli melez tiplerde ise %25 oranında artarken; seleksiyonla kuzu veriminde %20 oranındaki artış ancak 10 yıllık bir sürede kazanılmaktadır. İlkine doğum yaşının kısaltılması gerek bir koyundan damızlık süresi boyunca azami ölçüde faydalanmak gerekse hayvanların verimsiz dönemlerinin kısaltılarak işletme kayıplarının önlenmesinde çok önemli bir uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır. Romanov koyunlarının 4-5 aylık gibi çok erken yaşlarda cinsi olgunluğa ulaşmaları, melezlendiği düşük döl verimli koyun ırklarının melezlerinde ilkine doğum yaşının 1 yaşında gerçekleşmesine olanak sağladığı tespit edilmiştir. Döl verimini artırmada uygulanacak melezlemede ırk seçiminde üzerinde durulan diğer bir faktör ise uzun çiftleşme mevsimi ile sık kuzulatma (8 ay ara ile toplam kuzu veriminde %35-50 artış sağlanır) sistemlerine uygun ırklarla çalışmaktır. Romanov sık kuzulatma sistemlerinde ilk sırada tercih edilmektedir. Yukarıda bahsedilen üreme ve büyüme özelliklerine ilişkin değerlerin belirlenmesiyle en uygun kan dereceli Romanov melezlerinin ½ kan dereceli Romanov olduğu ve bu genotiplerin bölge ve ülke ekonomisine büyük katma değer sağlayacağı öngörülmektedir.

NEDEN MELEZLEME ?

Ülkelerde yeni ırkların mevcut ırkların yerini alması yüksek maliyeti ve var olanların korunması açısından uygun değildir. Ayrıca canlı hayvan ithalatlarında karşılaşılan en büyük sorun ergin hayvanların ithal edildiğinde adaptasyon problemleri yaşamasıdır. Mevcut hayvanlarımızın sayı avantajını kullanarak ıslaha muhtaç özelliklerinin iyileştirilmesi daha pratik ve ekonomiktir.

Keza geçmişte kültür ırkı koyunlar ülkemize getirilmiş ancak bugün hiçbirine rastlayamamaktayız. Koyunculukta ileri ülkeler dünyada mevcut 200’e yakın koyun ırkından üretim hedeflerine hizmet edebilecek özelliklere sahip olanları seçmek suretiyle melezleme yolu ile sentetik yeni tipler geliştirmiş buda akabinde yeni ırklar ile dünyada her gün artış gösteren koyun ırkı sayısına katkıda bulunmuştur. Bunun en tipik örneğini Merinos koyunları oluşturmaktadır. Yapağı ihtiyacını kendi kaynaklarından karşılamak için çeşitli ülkelerde Merinoslaştırma çalışmaları yürütülmüş ve hemen her ülke kendi adını verdiği yeni Merinos tiplerini geliştirmiştir. Bu ilkelere ve geliştirdikleri tiplere örnek olarak; Rus Merinosu, İspanya Merinosu, Macar Merinosu, Anadolu Merinosu vb. örnek verilebilir. Bir zamanlar yapağı (yün) üretiminin çok popüler ve karlı olduğu dönem geçmişte kalmış ve sentetik lifler yapağının yerine geçmiştir. Ancak günümüz dünyasının en önemli sıkıntılarından biri et açığıdır. Kırmızı et açığı insan beslenmesinde yeri doldurulamayacak öneme sahiptir. Kuzu eti ise bu ihtiyacın en kaliteli kaynağını oluşturmaktadır. Gebelik süresinin 5 ay ve büyüme hızının yüksek olduğu koyunculuk kırmızı et açığının kapatılmasının çözümü olarak görülmektedir. Ancak koyunculukta kasaplık kuzu üretiminde karlılığın şartlarını taşıyan tek bir ırk bulmak mümkün değildir. Bu nedenle en az iki hatta üçlü melezleme ile kasaplık kuzu üretimi rantabl olabilmektedir. Gerek dünya, gerekse ülkemizdeki durum incelendiğinde kasaplık kuzu üreten ticari işletmelerin ivedilikle hayata geçirilmesi gerekmektedir. Bu işletmelerin Anaç sürü kurulumu ile Romanov ırkından faydalanmak suretiyle Anaç koyunlarda aranan özelliklerinin elde edildiği 5 yıl süren AR&GE çalışmaları neticesinde tespit edilmiştir. Böylece ilk yavrunun ilk yaş içinde alındığı, kuzulama sıklığı 8 ay olan ve her doğumda 2-3 kuzu verimi ile Ticari Koyun Sürülerinin Anaç mevcudu Romanovdan faydalanarak melezleme yoluyla kurulmaktadır. Bunun akabinde Ticari melezlememede Terminal Baba Hatlarında tercihler bölgelere göre yapılmaktadır. Terminal babalar saf etçil babalardan seçilmektedir. Böylelikle Yerli ırklarımız ile Romanovlar melezlendiğinde yerli ırk sayesinde ülkemizdeki birçok salgın hastalıkla telef olma riski en aza indirgenen, Romanov sayesinde yılda 3-5 kuzuyu (her 8 ayda bir doğum ile her doğumda 2-3 kuzu) kasaplık çağa ulaştıran, Terminal babalar (Şarole, Dorper, Suffolk) sayesinde ise karkas kalite ve miktarı yüksek et üreten işletmeler hayata geçirilmiş olacaktır.



http://www.anadoluromanov.com/haber/archives/17

sistem_ Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön