Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi acemi_caylak
Sn. Halili Önen,
.. ..Bir bölgede oluşan bitki florası milyonlarca yıllık evrimin ürünü olarak ortaya çıkmıştır ve o yöreye özgü türler, bu evrim sonucu, o koşullara uyum sağlamışlardır. .
|
İşte bu Akdeniz havzasıdır. Zaten zeytin en iyi bu iklimde yetişir.
İspanya' dan,
İtalya' dan,
Libya' dan,
Yunanistan' dan
Türkiye' nin kıyılarına kadar uzanan
4 bin yıllık bir geçmişi olan
ölmez bir ağaçın yurdu.
İletilerimde bir çelişki olduğunu düşünmüyorum.
İspanyolların geliştirdiği budur zeytin, Akdeniz havzasının aynı paralelinde binyıllardır var olan
deliceden elde edilmiştir. Daha önce dediğim gibi belki de bu
Ak delicedir. Keşke biz
bodurlaştırabilseydik.
Zeytin
sisi ve
yüksek nemi sevmez.
Bir arkadaş sormuştu
çiğ zeytini olumsuz etkiler mi diye. Etkilemez dedim. Çünkü böyle
lokal yerler (
hüçre bölge) buralarda da var.
Çiğin
sisten ve yüksek
nemden farklı bir durum olduğunu düşünüyorum.
Yanılıyor da olabilirim.
Ancak unutulmaması gereken bir şey var.
Karadeniz bölgesinde yüksek
nem ve sisten dolayı ki buranın yaşlı ve verimsiz çeşitlerinin yanına dikilen
Ayvalık ve
Gemlik gibi soğuğa dayanıklı diye getirilip dikilsede
iyi sonuç alınamamştır.
Sonra unutulmaması gereken bir başka şey de,
sis ve
yüksek nem zeytin ağacının özellikle
çiçeklenme döneminde en büyük düşmanıdır.
İleride
ürün azlığı,
tane bozukluğu ve ayrıca ağaçta çeşitli
hastalıklara yol acabilir.
Bütün bunlar Akdeniz havzasında yaşanmaz.
(bu bilgiler Zeytincilik Araştırma Estitüsü kaynaklarında sabittir.)
Birde şu solgunluk hastalığını anlamış değilim.
Bu hastalık bir
kök hastalığı değil midir? Ben
solgunluk hastalığının zeytin ağaçlarının derin sürülmesi sonucu köklerinin zarar görmesi ve topraktaki zararlıların köke ve ağaca bir türlü zarar vermesinden kaynaklandığını düşünenlerdenim.
Tabii bu hastalık
aşılı fidan yolu ile de taşınabilir.
Saygılar