View Single Post
Eski 16-02-2010, 09:10   #1192
MeyveliTepe
agaclar.net
 
MeyveliTepe's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-03-2007
Şehir: Kocaeli
Mesajlar: 9,019
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen Mesajı Göster

sizin böyle düşünmenize anlam veremedim.

Halbuki 1984 yılında sonra Ege'de ve Akdeniz'de İspanyol Manzanilla çeşidi ithal edildi.

Bugün 200 bine ulaştığı söyleniyor bu ağaçların ve bulunduğu çevreye en iyi uyumu sağlıyor.

Manzanilla ile Ege ve Akdeniz sofralık zeytinciliğinin gelişmesinde yararlanılmıştır.

Buna rağmen Ege' de zeytin üretiminin kabaca % 80' i yağlık ve %20' si sofralıktır.

Ben bodur zeytin olan Arbequena' nın Ege ve Akdeniz yağlığına çeşitlilik katacağına inanıyorum.

Yoksa kimsenin Aliağa' nın Şakran' nını, Menemen' in Memeli' sini kazacağını ve yerine bodur zeytin dikeceğini sanmıyorum.

Ancak bodur zeytinin yeri dar olan ve zeytinyağını kendisi temin etmek isteyen insanlar için bir fırsat olabilir diye düşünüyorum.

Saksıda bile yetiştirilebilen bu zeytin çeşidi, yazlıkcıların dar ve küçük bahçelerinin, ya da emekli olmuş bir iki dönüm yeri olanlar için ideal diye düşünüyorum.

Saygılar
Halil bey, benim söylediğim geçen yıl bu sıralar yine bu başlıkta yerli ırkların, özellikle de gemlik çeşitinin sık dikilip uygun terbiye ile yetiştirilebileğinin tartışıldığını hatırlatmaktı. Bunun bonzai'si bile yapıldığına göre bana mantıksız gelmiyor, bunu söyledim. Ülkeye son yıllarda giren ispanyol çeşitlerinden bahçe kuran ya da kurma girişiminde olanlar olduğunu biliyoruz. Fakat henüz sonuç alan var mı bilmiyorum. Bu fidanlarla birlikte gelen bir hastalık, bir zaafiyet var mı onu da bilmiyorum. Fidan fiyatlarında bu kadar farklılıklar varsa, bu iş amatör değil de işletmeci olarak yapılacaksa, yapılacak yatırım geri döner mi bunu da hesaplamak gerek.

Buraya kadar tamamen mantıksal düşüncedir. Kendi adıma, kendimi bu konuda daha fazlası için fikir beyan edecek kadar bilgili görmüyorum.

Boşluklara, orjinaline uygun olduğunu düşündüğüm mantıkla diktiğim 10-15 zeytin fidanı dışında, bizim bahçedeki zeytin ve kestaneler için benim ağaçlarım demek haksızlık olur. Olsa olsa, ben onların şimdiki insanıyım.

Aşılar, ikiyüz yılı aşkın bir zaman önce Yunanistandan gelmiş. Sadece iki çeşit. Bu çeşitler başka hiç bir yerde yok. Tüm köy arazisine bakıyorum, her çeşit özel bir yere aşılanmış. kesinlikle rastgele değil. Bunun bir mantığı, hesabı olmalı. Bunu ne köyün şimdiki sakinleri ve onların yaşlıları biliyor, ne de ben anlayabildim. Onun için şuraya şu çeşiti dik, buraya bunu, ne desem uydurmuş olurum.

Haa, bana kalsa ölü bir alana, rüzgar kessin diye zeytin dikmem zaten. Dikeceksem başköşeye dikerim

MeyveliTepe Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön