|
Sevgili memet, bunun gibi bir olay da benim başıma geldi.
Balkon kapısının açık kalmasından dolayı mini bir serçe salona daldı. Şaşkınlıktan başladı sağa sola çarpmaya. Ben de en az onun kadar şaşırdım.
İçerde değer verdiğim, lalique kristal ve Lladro biblolarım var. Hemen onları sehpaların üzerinden aldım.
Zavallı kuş bir türlü ne balkon kapısının yolunu bulabiliyor ne açılan pencerelerden dışarı çıkabiliyor.
Uzun zaman beni yordu ama kendi de yoruldu.
En nihayet kanepenin kenarına tünedi. Yavaş yavaş yaklaştım, avcumun içine aldım. Öyle korkmuştu ki kalp atışlarını çok rahatlıkla hissedebiliyordum.
Ne olduysa o an oldu, avcumun içine yığılıverdi, aklım çıktı. Oysa hiç de sıkı tutmuyordum.
Hemen fırladım banyoya gittim, lavabonun soğuk suyunu açtım kuşu altına tuttum. Bir anda silkelendi ve canlandı, demek ölmemiş bayılmış zavallıcık. Allahtan elimden kaçırmadım. Yoksa aynı şeyi banyoda yaşayacaktık.
Yavaş yavaş başını parmağımın ucu ile okşadım, biraz sakinleşti ve pencereden uçurdum.
İnanın, elimde yığıldığında ben de en az onun kadar korkmuştum.
|