Gelişme zamanı gelmedi mi?
Merhaba.
Sn. Katsuz,
Kanayan yaralarımızdan birine parmak başmışsınız. Tebrik ederim.
Keşke, Ormanlarımız daha verimli korunabilse, çoğaltılabilseydi, işletilebilseydi. Ama bunu söylemek mümkün değil. Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün kaybı ile, diğer işlerde olduğu gibi, atılması gereken adımlar ve yapılması gereken yenilikler yapılamadığından, Ormancılığımız hantallaşmış ve ilkel yapısı ile adeta zarar veren bir yapıya dönmüştür. İstatistikler ortadadır.
Dünyada, İrandan sonra Ormanlarını hızla kaybeden ikinci ülke olmamız ise daha da düşündürücüdür. Demek ki çıkartılan onca yasaya, katı cezalara ve zorlama hukuk kurallarına rağmen Ormanlarımız korunamamış.
Ankarada bulunan, ve adeta modern bir oteli andıran devasa Orman Bakanlığı binasına, yüzlerce daire müdürüne, onbinlerce çalışanına ve her bölgede yapılanmasını bitirmiş yaygın teşkilatına, dev bütçesine rağmen birşeyler yanlış yapılıyor olmalı ki, Ormanlarımız istenilen düzeye gelemiyor.
Tubİtak'ın yayınladığı Bilim ve Teknik dergisinin ocak 2002 sayısı 78-81 sayfalarında Sn. Banu Binbaşaran tarafından hazırlanan yazıya göre, bilimsel veriler 14 yılda kendi haline bırakılan bir arazinin sıfırdan orman görünümüne ulaşacağını belirtmektedir. Bu bilimsel yazı, Ormanlarımızı acaba kendi haline mi bıraksaydık? sorusunu sormamızı düşündürmektedir.
Orman İdaresinin elini güçlendirecek onlarca kurala ve kanuna rağmen, Büyükşehirlerde, rant getirecek ormanlık alanları arazi mafyasının işgalinden kurtarmayı beceremeyen yöneticiler, kendini karışık hukuk kuralları karşısında savunamayan köylü vatandaşa karşı açtıkları tapu iptal davalarını hukuk hileleri ile kazanabilmektedirler. Birkaç tapu sahibinin bu haksızlık karşısında, A.İ.H.M'de açtıkları davalarda devletin ödemek zorunda bırakıldığı tazminat ise çığ gibi büyümektedir.
Yetkililer orman idaresini, gelişen çağa ayak uyduracak düzenlemeleri yapamadıkları gibi, kendi beceriksizliklerinin bedelini de hantal yapıdan kaynaklanmış gibi gösterme çabasındadırlar. Yangın felaketleri ve karşılaşılan problemler karşısında verdikleri demeçlerin yıllardır değişmemiş olması da bunu göstermektedir.
Birçoğumuz özelleştirmeye karşı çıksak da, Özelsektör'ün elindeki değeri peşkeş çektiğini veya başarısızlığına rağmen, beceriksiz yöneticileri yıllarca çalıştırdığını veya işini beceremeyenleri ödüllendirdiğini hiç gördünüz mü?
Şimdi düşünelim, Ormanlarımız eskisi gibi mi yönetilmeye devam etsin? Yoksa Ormanlarını geliştirip,çoğaltabilen ülkelerin yaptığı gibi mi yapalım? Ormanlarımız yok olmadan bu sorunun cevabını bulmalıyız diye düşünüyorum.
Saygılar
|