Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Güler
Ben de Selenn'deki bu kaktüs ve sukulent sevdasının ne derecede ileri olduğuna şahidim.
Her yeni bir şey bulduğunda yüzündeki sevinci görmelisiniz. Evlilik yıl dönümünde eşi tarafından hediye olarak kaktüs alıp da bu kadar sevinen bir kadın az olur tahminimce.
Ufak bebeğinden onları korumak için baş vurduğu yollar insanı şaşırtıyor. Canı sıkıldığında onu mutlu etmek kolay, hemen bir kaktüs satıcısına götürün, dünyayı unutur.
Benim kaktüsler ile pek ilgim yok ama zaman zaman onu memnun etmek için "aaa bu ne güzel bir şeymiş" dediğimde bana başlıyor bir yığın lâtince adlar saymaya (meğer onların hepsi bir kaktüse aitmiş) sonra da nasıl bakılır, üretilir anlatıyor da anlatıyor. O an o kadar mutlu oluyor ki tasavvur edemezsiniz.
Zaman zaman şöyle düşünüyorum " Selen narin, yumuşak sevecen çok cici bir kızdır, nasıl oluyor da bu dikenli ele batınca can yakan ve saatlerce iğnelertini çıkartmaya uğraştığınız bitkilerden bu kadar zevk alıyor?" (Şimdi bütün kaktüsçüler beni topa tutacak biliyorum ama lâtife yaptığımı da ilave edeyim de gönlünüz kırılmasın)
Ben sizleri; kaktüsçüleri, bonsaicileri de hepinizi çok seviyorum.
|
Ama neden böyle duygusal mesajlar yazıyorsun ki teyze

)) Bak ağlayacağım şimdi, zaten çok uzaklardayım yapma bana bunu

))
Şaka bir yana adam ne yapsın? Karısı kaktüs delisi olunca hediye sıkıntısı da kalmıyor. Alıyor bir dikenli geliyor eve. Bu da sanırım onun işine geliyor. Hediye seçme derdi de yok

))
Hakkını yemeyeyim, Suat az uğraşmıyor benim kaktüslerimle. Toprak taşı, saksı al, saatlerce seralarda bekle. Bir de üstüne fotoğraf çek...
(Sanırım onun halinden en iyi Oğuzcuğum anlar
)
Sayın zuhredemir çok teşekkür ederim.
Sevgili İlkin'in de dediği gibi hakikaten ne pırlanta ne de başka birşey... En özeli benim için alınmış bir kaktüs ya da sukulent. Aynen mesajına katılıyorum sevgili İlkin.