Sn Tuba
Buraya yazdığınız için yazınıza istemeden göz misafiri oldum. Keşke İngiltrerenin kırsal bölgelerini da ziyaret edebilseydiniz. Köylerde, hemen hemen herkesin sebze bahçesi vardır. Hatta, bir çok kişi allotment denilen komün bahçelerde de yer kiralayarak ekip biçiyor. 2. Dünya Savaşı sırasında bu komün bahçelerin tüm nüfusu beslediğini hep övünerek anlatır köylü komşularım. İngilterede tarım çok önemlidir. Herşey bittiğinde, paranın hükmü kalmadığında, sadece tarımın karın doyuracağını çok iyi bilir İngilizler. O yüzden, bir ara hükümet bu komün bahçeleri kaldırmaya kalktı da yer yerinden oynadı. Ben herhalde, Marksist devrim olacak diye beklemeye başlamıştım. Ayrıca, bizim köyde bir de komün işlettiğimiz bir dükkanımız var. Köyün tek dükkanı ve postanesi. 10 yıl önce özel işletmedeydi, fakat özel işletme kar edemeyince, kapatıp gitmeye kalktı. Biz köylüler aramızda para toplayıp dükkanı aldık ve imeceyle işletmeye başladık. O günden beri yaklaşık 100 gönüllü çalışanı var ve herkes kendince katkıda bulunmaya çalışıyor ya da katkıda bulunamazsa da alışveriş yaparak para harcamaya çalışıyor. Köylülerin çoğu ya kendi bahçelerinde ya da komün bahçelerde yetiştirdikleri ürünlerinin fazlasını dükkana bağışlar ve dükkanda yine halka parasıyla ucuza satar. Biz de böylelikle ucuza taze sebze meyve yiyebiliyruz. Hem de organik. Ancak maalesef sütü çiftlikten içemiyoruz! Bu istemediğimizden değil AB'de yasak olduğundan. Sütün mutlaka pastörize edilmesi ve ambalajlanması gerekiyor. Aksi takdirde satışı yasak. O yüzden çiftlikler açıkta süt satamıyorlar. Geçenlerde çok kar yağdı ve köyde mahsur kaldık. Ayrıca şişe sütü getiren sütçümüzde gelemedi. O yüzden, köyümüzdeki çiftçilerden biri bidonla süt getirip dükkana bıraktı. Bizler kap getirerek "açıkta" verilen bu sütü alabildik. Yalnız bir şartla: Çiftçiye dükkan aracılığıyla bağışta bulunarak! Çiftçinin hiç o günkü kadar pahalı süt "satabildiğini" zannetmiyorum. İşte İngiltere böyle bir memleket. İstemedem göz misafiri oldum. Bir de yorum yaptım. Dediğiniz gibi bizi buradan kovacaklar!
|