Sebze adalarında yaz sebzelerini köklerinden sökmeden kök boğazından kesip almış, sonra da 15x15 santim sıklıkta bakla ekmiştim. Baklalar çimlenip 15-20 santim oldular. Adalardaki toprak karışımı gevşek, hiç alet kullanmadan parmakla kazılabilecek durumda. İlginç olan, bu mevsimde ve yüzeye yakın yerlerde bile her bir avuç (iki elle alabildiğim kadar toprağı aldığımda) ortalama 5-6 tane kırmızı, kıvır kıvır canlı, 7-8 santim uzunluğunda solucan olması.
Dolayısıyla elemanlar soğuk, yağmur dinlemeden işlerini yapıyorlar. Kaba hesapla her bir adada binden fazla solucan olmalı. Daha da dikkate değer olan olan ise, geçen yıl onca sebze yetiştirdiğim toprakta ilave bir malzeme ve gübre koymadan, kazmadan, kök sökmeden, hatta ot ayıklamadan, sadece hakim bitkiyi rotasyona sokarak yine sebze yetiştirebileceğim. Onca kadife çiçeğinin kökleri de hala toprakta. Pek çok patojene karşı koruyuculuk yapmaya devam ediyorlar.
Toprak, yoğun sebze yetiştirmekten dolayı yorulup fakirleşeceğine sanki daha da zenginleşti. Sanırım bu "sürdürülebilir doğal tarım"ın en önemli mekanizması olsa gerek.
|