Bugün Ahmet Demirtaş, arkadaşları Füsun hanım, Feza hanım ben ve oğlum Meriç keyifli bir gün geçirdik. Hava ilkbahar gibiydi, fotoğraflardaki ışıktan da anlaşılacağı üzere...
Ahmet bey malina'nın da belirttiği gibi dendroloji okulu, uygulamalı derslerinden birinde gibiydi. Daha arabada orman hakkında bizi bilgilendirmeye başladı. Gezerken de anlattıklarından sınav yaptı
Karaçam ağaçlarından oluşmuş bu relik orman yani kalıntı ve korunmaya muhtaç ormanı gezerken, ne kadar değerli olduğunu unutmamaya çalıştım. Böyle yüzyıllık, özel bir ormanın gözümüz gibi korunması gerekiyor, ama ne yazık ki 2/3 lük kısmı halka açık halde... Yüksek tepeden etrafa baktığınızda orman bir adacıkmış da, etrafı çorak arazi ile çevrilmiş gibi hissediyorsunuz.
Bu halka açık ve risk altındaki ormanı tehdit eden bir durum daha vardı gözlediğimiz. Ağaçların üzeri ökse otu ile kaplıydı. Ağaçların ökse otlarıyla çevrilmiş hallerine dayanamadığımız için, kar kardır diye söküp geçtik... Benim avatar olarak kullandığım ökse otundan birden soğudum ve gelince onu da "söktüm" buradan.
Viscum album ya da ökse otu ile ilgili bir topik açıp, bilgi toplamaya başlayalım. Ben ilaç olarak kullanıldığı dönemlere hürmeten almıştım o avatarı. Ama çam ağaçlarının hallerini görünce ürktüm doğrusu...