Lithopslar aslında yeteri kadar ışık alıyorlar.

Böyle olmalarının nedeni, tamamen başka bir macera.
Geçen sene, Eylül ayı gibi, çiçeklenmeden sonra sulamayı kesmiştim.
Onlar da, yavaş yavaş benim deyimimle doğurmaya başladılar.
Ve Mayıs başında, "hadi artık sulama zamanı başladı" diye spreylemeye ve arada sulamaya başladım.
Ne büyük hata yaptığımı sonradan fark ettim.
Bu durumdan azıcık daha ilerideydi doğurma halleri ve ben sprey yapmaya başlamıştım.
Zamanla alttan yumuşayıp ölmeye başladılar.
Sağ kalanlar ise dış kabuktan çıkmak için uzadıkça uzadılar.
Hatam, bana göre şöyleydi;
Dış yaprak tam kurumadan, içteki yavru, dış yaprağın suyunu tam kullanıp, onu kurutamadan sprey ve sulama yapmıştım.
İçteki yavru su ihtiyacını benim spreylerden sağladığı için, dıştaki yaprak da kurumayınca, sprey yaptığımda, ikisinin arasından içe sızan su zamanla mantar yaptı.
Bunu fark ettiğimde, hepsini doğurttum resmen.
Ya batacağız, ya çıkacağız diyerek, gözümü kararttım ve tüm dış yaprakları içteki yavrudan ayırdım.
Köke kadar sıyırıp kestim.
İçte kalıp, o dış yapraktan kurtulmak için uzadıkça uzayanlar da şimdi bu halde.

Tabii bir de kırmızı örümcekle mücadele ettiler.
