Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi MeyveliTepe
Nasrettin hoca doğru yapıyormuş ama yoğurt biraz az gelmiş olabilir
Akarsularda da yöntem aynı mıdır?
|
Akarsularda da prensip ayni aslında ancak bazı ilave tedbirler alınabilir. Akarsu hızının 1 m/saniyenin altında olması gerekir (bakterilerin yaşaması için kritik su hızı!). Eğer değilse, o zaman önce akarsu, uzunluğu boyunca uygun belirli düzlük ve cukur olabilecek bölgelere taşırılır (bir çeşit selleme yapılır) akış hızının yavaşlatıldığı o bölgede Em ile işlem yapılır. Akarsu bu bölgede bir süre tutulup tekrar yatağına döndürülür. Buna alternatif olarak ise, akarsuyun yatağının üzerine eski bir kütük devrilerek ya da doğal malzemelerden set çekilerek su yavaşlatılır. Aslında tüm akarsularımızda yaklaşık her 100 ile 500 metrede bir kıyısında hafif girintiler yapmakta ve bu girintilere saz dikmekte fayda vardır. Bu girintiler, suyun hızının yavaşladığı yerlerdir ve birçok yabani hayvan kuşlar ve böcekler, kucuk balıklar, zooplanktonlar buralarda saklanırlar (Bir çeşit çöllerdeki vahalar gibi diyebiliriz). İngiliterede bu girintiler bilerek oluşturuluyor ve saz dikiliyor. İşte bu girintilerin olduğu yerlerden EM dozajlanır. Hatta bu girintilere, 1mX1m boyutlarında demir kafesler içine yerleştirilmiş iri taşlardan (5- 10 cm capında) oluşan matriksler yerleştirilirse sonuç daha da iyi olacaktır (mikroorganizmaların taşların yüzeylerine tutunmaları için). Ama matriks konulmadan da sadece bu girintilere bukaşi topları konularak da sonuç alınabilir. Burada önemli olan suyu biraz yavaşlatmak (biyoflimin oluşması için) daha sonra kopan biyofilmler başka yüzeylere yapışarak oralarda yaşamlarına devam edecektir.