Dilaver abi; çok büyük geçmiş olsun.. İnanın kaç haftadan beri kuru hoyalarınızı gördükçe bişeyler yazmak istiyorum ama, elim gitmiyor..
Neyse sıkmayın canınızı; her problemin insana öğrettiği bir şey var muhakkak..
Bu arada sizin başlığınızı baştan sona gözden geçirdim şimdi.. Meğer benim gözden kaçmış, siz zamanında
Hoya heuschkeliana'ya çiçek açtırmışınız.. Bu da ayni diskidya gibi duruyo gerçi çiçeğinden; merak ettim niye Hoya türü olarak geçiyo diye.. Küçük müçük ama çok nazlı sevimli imiş çiçekleri
Gübre konusunda şunu da ekleyeyim; röportajda da yazıyodu belki; Paul Bey; aslında saksı toprağının değiştirilmesinin yeterli olduğunu (çünkü zaten gerekli minarellerin toprakta olduğu ama zamanla tükendiği); ama kendisinin o kadar çok mumçiçeğinin saksısını değiştirmeyle uğraşması imkansız olduğundan gübrelemeyi tercih ettiğini söylediydi diye hatırlıyorum..
Bu arada şu gübre oranları ile ilgili sesli düşüneyim.. 20-10-20 N-P-K içeriği.. Yani %20 Nitrojen(N), %10 Fosfat(P), %20 Potasyum(K).. Forum içinde kesin ayrıntılı bilgileri vardır bunun; o yüzden belki bu yazdıklarım çok cahilane kalıyor amma, olsun yazmaya devam edeyim

.. Baktım internetten;
N: yaprak büyümesi için,
P:kök ve çiçek büyümesi için,
K: bitkinin genel sağlığı ve hastalıklara karşı direnci için önemli imiş.. Mesela N miktarı yüksek, K miktarı düşük ise; Bitki birden büyüyüp gelişiyo gösterişli hale geliyomuş; ancak hastalıklara açık bir yapısı oluyomuş.. Bu anlamda bakıldığında; K'sı N'ye göre çok düşük olmadığı sürece, başka oranlı gübre de olur bence (tamamen cahilane teorik yorum).
Yeter bu kadar parmak gevezeliği

Dilaver abi, tekrardan geçmiş olsun..