View Single Post
Eski 13-11-2009, 12:38   #106
pepecan
Yeni Üye
 
Giriş Tarihi: 24-06-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 6
Dün dizayn dan ilker bey ile görüştüm.Maliyeti daha düşük sera olamazmı? diye ortalama 1 milyon gibi bir rakam a mal olsa herkesin bakış açısı daha farklı olur dedim,Bana söylediği,"Mercedese binmek ayrı kartal a binmek ayrı.Sera yapım maliyeti evet yüksek ama diğer seralardan çok farklı herşeyin en iyisi olsun istedik dedi".Ellinin üzerinde ayrı optimizasyon var dedikleri bu gibi şeyler olmalı.Allah her daim işlerini rast getirir inşallah ülkemiz,ekonomimiz açısından güzel bir çalışma inşallah istedikleri başarıyı elde ederler,Bu hepimizin faydasına.[/QUOTE]

Sayın BYDİLLİ,

çok doğru bir yaklaşım. Mercedese binmek bir ayrıcalıktır. o aracı kullanan insanların daha iyilerini alma durumu olmalarına rağmen araçlarını değiştirmediğine şahit oldum. aslında bunun kadar önemli bir şey daha var; sanırım bana gösterdikleri fizibilite raporunu size de göstermişlerdir. oradaki fizibilite raporunda diğer seralar ile bir karşılaştırma yapıldığını gördüm. yani şu an Türkiye'de bulunan diğer topraksız seralar ile bir karşılaştırma yapılmış. Şu anda en iyi şartlarda 35 ton alınabildiklerini varsayarak kendilerinin 80 ton almalarının kıyasını yapmışlardır. diğer seralar 7-8 yılda kendisini amorti ederken onların serası 3 yılda amorti ediyordu. yani diğer seraların amorti süresinde Dizaynın miracle seralarını 2'ye ya da 3 e katlayabilirsiniz. yani diğer seraların amorti süresinde siz 2 ye katlarsanız üretim kapasitenizi 1600 tona kadar çıkarıyorken diğer seralar hala 350 tona devam edecekler. bu durumda ciroyu veya karı çok büyük derecede artırabilirsiniz. ayrıca hal fiyatları hiç de o kadar kötü görünmüyor. istanbul hali ile diğer haller arasında çok büyük bir fark yok, olmamalı da zaten çünkü o zaman kimse üretim yapmaz. diğer illerin seralarından taşımacılık yaparak komisyon ile geçimini sağlarlardı. böyle bir durumun mantık dışı olduğunu düşünüyorum. istanbul hal fiyatları da en yüksek veya en düşük olarak ikiye ayrılıyor. en düşüğünün bile ortalaması 1,8 TL civarındadır. bu ürünlerin ilaçsız, hormonsuz ve tatlarının da müthiş olduğu düşünülrse en düşük fiyattan olacağını pek düşünmüyorum. izleyeceğiz, göreceğiz eğer bu seraları büyütüp yaygınlaşırlarsa da ayakta alkışlayacağız.

isim vermek doğrumudur bilmiyorum ama sıcakkanlılığı ve bilgili olması gerçekten beni çok etkileyen biri olan biri karşılıyor sizi orada ve yanlış hatırlamıyorsam ben de İlker Bey ile görüşmüştüm. kendisi; kimya mühendisiydi sanırım. hem çok sempatik, hem bilgili bana göre de çok başarılı bir genç mühendis. bana verdikleri bir örneği sizlerle paylaşmak isterim. kendilerine "80 ton almanın mucizevi birşey olduğunu pek de mümkün görünmediğini" söylemiştim. çünkü araştırmalarım Türkiyedeki rakamların 30 ton civarı olduğunu söylüyordu. verdikleri cevap çok hoşuma gitti sizlerle paylaşmak isterim: "bundan 15-20 yıl önce Türkiye'deki çifçilere dünyada artık topraksız tarım diye birşey var, hiç toprak kullanılmadan katı bir torf gibi malzemede üretim yapabilirsiniz. hem maliyetiniz azalıyor hem de üretim miktarınız çoğalıyor dediklerinde çifçilerin gülüp geçtiklerini söyledi. ancak birileri yurt dışında gördüğü için Trükiye'de uygulamaya başladı ve diğer çifçiler de gördüklerine inanamayarak durumu iyi olanın topraksız tarıma geçtiklerini bu şekilde de topraksız tarımın git gide çoğaldığını" söyledi. gerçekten birilerinin yeni birşeye başlaması zaman alır ama unutmamak gerekir ki her zaman ilkler kazanır.

saygılarımla

pepecan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön