View Single Post
Eski 07-11-2009, 19:28   #33
tuan_a
Yeni Üye
 
tuan_a's Avatar
 
Giriş Tarihi: 10-10-2009
Şehir: Yurtdışı
Mesajlar: 22
Rusya’dan Dr. Irina Ermakova’nın transgenik soyanın farelerde fertiliteyi düşürdüğü ve bunlardan doğan yavruların hayatta kalabilirlik ve gelişimini olumsuz etkilediğini iddia eden çalışması medyada ve siyasi çevrelerde geniş ilgi uyandırmış olmakla birlikte bugüne kadar (7 Temmuz 2009) hakemli bilimsel literatürde yayınlanmamıştır.

Bu yazıda, söz konusu çalışmadaki baş araştırmacı Dr. Irina Ermakova’nın görüşleri, bu alanda araştırma yapan diğer bilim insanlarının yorumlarıyla birlikte aktarılmakta, ve arkasından çoğuna internet ortamında ulaşılabilecek bilimsel makaleler de verilmektedir.

Burada kısaca belirtmek isteriz ki Türkiye’deki biyoteknoloji karşıtları, Dr. Irina Ermakova’yı “Rusya Bilimler Akademisi Üyesi” olarak lanse etseler de söz konusu kişi Bilimler Akademisi üyesi olmayıp, Rusya’daki biyoteknoloji karştı sivil toplum kuruluşu “Ulusal Genetik Güvenliği Derneği” (Türkiye’deki GDO’ya Hayır Platformu eşdeğeri) başkan yardımcısıdır.

Dr. Ermakova’nın kendi kişisel web sayfasından da kolayca görülebileceği üzere son yıllarda hakemli bilimsel dergilerde yayımlanmış makalesi de bulunmamaktadır.

Ermakova, diyetinde HT-soya bulunan fare yavrularında yüksek ölüm oranları ve gelişme geriliği görüldüğünü iddia etti.

Nature Biotechnology dergisinin Baş Editörü Andy Mashall, Dr. Irina Ermakova’nın farelere RR soya fasulyesi yedirerek yaptığı ve 270’ten fazla web sitesinde kullanıldığı halde hiçbir hakemli bilimsel dergide yayınlanmamış deneyleriyle ilgili olarak röportaj formunda bir makale yayınladı. Ermakova, farelere Roundup Ready soya yedirerek yaptığı deneylerde, GD soya yiyen grupta %50’den fazla ölüm oranları gözlemlediğini ve ayrıca GD soyayla beslenen yavruların kontrol grubuna kıyasla daha yavaş geliştiğini iddia etmişti.

Orijinal yazı, Baş Editör Andrew Marshall tarafından Nature Biotechnology dergisinde yayınlandı (Marshall, 2007b).

Marshall, A., Ermakova, I., Chassy, B., Giddings, V., McHughen, A., & Moses, V. (2007) GM soybeans and health safety—a controversy reexamined, followup controversy. Nature Biotechnology, 25, 9, pp 1351 – 1360
Makale

Bu referans, Nature Biotechnology dergisi Baş Editör Andrew Marshall’ın yorumlarını, yönelttiği röportaj sorularını, Dr. Ermakova’nın beyanlarının bir özetini ve davet edilen şu uzmanların eleştirel yorumlarını içermektedir: Dr. Bruce Chassy, Dr. L. Val Giddings Dr. Alan McHughen and Dr.Vivian Moses. Bu uzmanların ilişkili bulunduğu kurumlar aşağıda belirtilmiştir.


İkinci bir yazıda da (Marshall et al., 2007), A. Marshall tarafından organize edilen devam tartışmasına yer verilmektedir.

Ermakova, I., Marshall, A., Chassy, B., McHughen, A., Giddings, V., & Moses, V. (2007) GM soybeans and health safety—a controversy reexamined, followup controversy. Nature Biotechnology, 25, 9, pp 1351 – 1360
Makale

Dr. Ermakova, ilk yayından önce görmediği eleştirilere cevap verdi. Kendisi, söz konusu tartışmada çok önemli olan teknik-bilimsel detaylara girilmeksizin meslektaşları tarafından gıyabında usul yönünden eleştirilmişti (Cummings, 2007; Heinemann & Traavik, 2007; Ho & Saunders, 2007; John, 2007; Leifert, 2007). Dr. Ermakova editöre (Ermakova, 2007b) ve kendisini eleştirenlere (Marshall, 2007a) cevap verdi. Uzmanlar da (Chassy et al., 2007) yorum yapma fırsatı buldular. Bütün bu metinlere Nature Biotechnology dergisinin web sitesinden ücretsiz olarak erişilebilir. Aramada anahtar sözcük olarak “Ermakova” yazıldığında şu ana kadar yayınlanmış 9 yazıya ulaşılacaktır. Bu yazılar literatür listesinde ayrı ayrı verilmiştir.
Bütünü itibarıyla söz konusu yazı katılan tüm taraflar için öğretici bir bilimsel tartışma olmakla beraber, son tahlilde Ermakova’nın araştırması hakkındaki ciddi bilimsel endişeler devam etmektedir. Dr. Ermakova’nın bu deneylerden elde ettiği neticeler, bugüne kadar (7 Temmuz 2009), özgün bir araştırma olarak tanınmış bir hakemli bilimsel dergide yayınlanmış değildir.

Kolaylık bakımından, Nature Biotechnology dergisinde Dr. Ermakova’nın fare deneyleri hakkındaki tartışmalarla ilgili olarak çıkan bütün yazıların tek bir referans altında toplandığı bir link aşağıda verilmiştir (Marshall, 2007d):
Marshall, A. et al. (2007), "GM soybeans and health safety—a controversy reexamined." Nature Biotechnology 25(9): 981-987 and 1351-1360.
Makale

Özet: “Rusya’dan Dr. Irina Ermakova’nın transgenik soyanın farelerde fertiliteyi düşürdüğü ve bunlardan doğan yavruların hayatta kalabilirlik ve gelişimini olumsuz etkilediğini iddia eden çalışması medyada ve siyasi çevrelerde geniş ilgi uyandırmış olmakla birlikte hâlâ hakemli bilimsel literatürde yayınlanmamıştır. Bu yazıda, söz konusu çalışmadaki baş araştırmacı Dr. Irina Ermakova’nın görüşleri, bu alanda araştırma yapan diğer bilim insanlarının yorumlarıyla birlikte aktarılmaktadır.”

Klaus Ammann’ın yorumları:

Rus araştırmacı ve nörobiyolog Dr. Irina Ermakova fareler ve soya fasulyesi hakkında yaptığı deneylerin sonuçlarını açıklamak üzere basın toplantıları düzenlemiştir. Bu haber, farelere RR soya fasulyesi yedirilmesi hakkındaki deneysel araştırmalarının bir özetiyle birlikte internette yaygın olarak yer almıştır. Transgenik soya fasulyesiyle beslenen farelerin iç organlarının zarar gördüğü yolundaki haber kamuoyuna ilk olarak 10 Aralık 2005’te Rus haber ajansı REGNUM tarafından internet üzerinden duyurulmuştur (Ermakova, 2005a). Ermakova, bu neticeleri bilahare çeşitli uluslararası konferanslarda sunmuştur. Bu mesele, muhtelif gazete makalelerinde tartışılmıştır. Bu makalelerden üç örnek aşağıdadır:

Rusya’dan ‘Pravda’ gazetesi 27 Ekim 2005 (Ermakova, 2005b) , Rusya’dan ‘Neva News St. Petersburg’ gazetesi 1 Nisan 2006 (Ermakova & Solobaeva, 2006) ve İngiltere’den ‘The Independent’ gazetesi 8 Ocak 2006 (Lean, 2006).

Bu gazeteler Ermakova’nın raporunu olduğu gibi aktarmakla yetinip herhangi bir analiz veya yoruma yer vermemişlerdir. En doğru eleştirel gözden geçirme, muadil vasıflı bilim insanları tarafından değerlendirme usulüyle çalışan hakemli bilimsel yayın organları tarafından yapılabilir. Ancak Dr. Ermakova kendi makalesini böyle bir bilimsel yayın organına sunmamıştır. Buna rağmen, söz konusu hikaye internette hızla yayılarak yaklaşık 500 kadar web sitesine girmiş ve dünya çapında bir tartışmayı tetiklemiştir. Ermakova aynı zamanda bu sonuçları Greenpeace sponsorluğunda düzenlenen ‘Epigenetics 2005’ toplantısında sunmaya ve konferans raporu kapsamında daha uzun bir özet yayınlamaya davet edilmiştir (Ermakova, 2006).

Dr. Ermakova’nın kişisel web sitesi ziyaret edildiğinde (Ermakova, 2001 - 2008), kendisinin GD ürünler hakkında olumsuz bir gündemi bulunduğu anlaşılmaktadır: Oldukça acayip bir karışım halinde, GDO’suz Avrupa taraftarlığı yapmaktadır. Sitedeki “Yayınlarım” sayfasında hakemli bilimsel dergilerde yayınlanmış tek bir makalesine bile atıfta bulunulmamakta ve bir süre önce Rusya’da mahiyeti belirsiz bir internet sitesi “MK”ye verdiği “Rus halkı GDO soykırımı tehdidi altında” başlıklı röportaj gibi garip söyleşilere rastlanmaktadır (Ermakova & Pichugina, 2007). Dolayısıyla, Dr. Ermakova’nın Nature Biotechnology dergisine verdiği cevapta GDO’lar karşısında yansız bir tutum içinde olduğunu belirtmesi hiç inandırıcı değildir: “GDO’lara karşı değilim ama daha güvenli ve etkin yaklaşımlar benimsenmesini sağlamak için elimden geleni yapmak istiyorum” (Ermakova, 2007a) p. 1353.

Diğer bir benzer vakada (geniş tartışmalara yol açan Puzstai fare deneyleri), Lancet dergisinin editörü, kesin bir hakem değerlendirmesi bulunmamakla birlikte Ewen ve Pusztai (1999) tarafından kaleme alınmış bir makalenin dergide yayınlanmasına karar vermişti (PubResReg adresindeki bağımsız ASK-FORCE yorumuna bkz.). Bu kararın sonuçları, birkaç yılın ardından artık net olarak görülmektedir: Lancet dergisinde yayınlanan Ewen-Pusztai makalesine, hakem değerlendirmesinden geçmiş bir makale olarak yaygın şekilde atıfta bulunulmuştur. Ancak GDO karşıtları, H. Kuiper’in derginin aynı sayısında yer alan (Kuiper et al., 1999) son derece çürütücü nitelikteki karşı tezine ve ayrıca İngiliz Kraliyet Bilimler Akademisi’nin eleştirel analizine (Londra, Royal Society, 1999), internette rahatça bulunabilmelerine rağmen hiçbir şekilde değinmemektedirler.

Pusztai vakasında olduğu gibi, bilimsel açıdan şüpheli bulguları araştırmacıların adı altında yayınlamanın tehlikelerini bilen Nature Biotechnology dergisi Baş Editörü A. Marshall, başka bir tartışma forumu kullanmaya karar verdi. Beslenme ve gıda güvenliği uzmanlarına, beyanları hakkında yorumda bulunma fırsatı tanıyacağını açık, net ve yazılı olarak bildirerek Dr. Ermakova’yı Nature Biotechnology dergisinde bir röportaja davet etti. Bu uygulamanın yayınlanan sonuçları (Marshall, 2007c) aşağıdaki şekilde özetlenebilir:

Dr. Ermakova’nın bu röportajda söyledikleri:
“Deneylerim, genetiği değiştirilmiş (GD) soya fasulyesi (Roundup Ready RR 40.3.2 hattı) içeren bir diyetin Wistar fareleri ve bunlardan doğan yavruların fizyolojik durumu ve davranışları üzerindeki etkilerini araştırmak amacıyla tasarlanmıştı. Laboratuar yemine ilaveten bir grup dişi fareye çiftleşmenin 2 hafta öncesinden başlayarak çiftleşme dönemi ve gebelik boyunca GD soya unu veya tohumu yedirildi ve emzirme süresince de her yavru için artan bir günlük miktar verildi. Aynı aralıklarla, laboratuar yemi alan ikinci bir grup dişi fareye konvansiyonel soya unu veya tohumu, üçüncü bir gruba da Roundup Ready GD soyadan izole edilmiş protein yedirildi. Dördüncü bir gruba sadece standart laboratuar yemi verilerek pozitif kontrol grubu oluşturuldu. Farelerin ve yavrularının fizyolojik durumu (ağırlık, cüsse, vs.), üreme işlevleri, ölüm oranları ve davranışları analiz edildi. Deneyler soya unu, soya tohumu, standart laboratuar yemi ve standart yem + GD soya karışımı (~ %14) verilerek farklı fare gruplarında 5 kez tekrar edildi. Standart yem; buğday, buğday kepeği, ayçiçeği, et unu, hayvansal yağ, arpa, yemlik maya, mikro elementler ve vitaminlerden müteşekkildi. RR soya unu ve protein izolatı, Agrobacterium sp. CP4 suşundan elde edilmiş 5-enolpyruvylshikimate-3-phosphate synthase (EPSPS) transgeniyle genetiği değiştirilmiş soyadandı (Monsanto; St. Louis, MO, USA). Bu soyanın protein izolatı ile kompozisyon ve besin değeri RR GD soyanınkine benzer olan konvansiyonel soya unu (Arcon SJ 91-330), Archer Daniels Midland’ın Hollanda bayisinden (ADM; Decatur, IL, USA) tedarik edilmişti. PCR metoduyla yapılan soya unu analizi, bütün RR GD soya numunelerinde EPSPS transgeni mevcudiyetini göstermişti. Standart laboratuar yemi kafeslerin üzerine yerleştirilen özel bir kap vasıtasıyla kuru pelet olarak verildi. GD soya unu, GD protein izolatı ve konvansiyonel soya unu, suyla karıştırılarak (40 ml su içinde 20 g soya bulamacı) üçer fare için küçük bir kapta kafeslerin içine konuldu. Böylelikle her fare günde 6–7 g soya unu almış oldu. Soya tohumları (fasulyeleri) için de benzer bir usul uygulandı: 1 gün boyunca suda bekletilen soyalar, dişi başına 4, erkek başına 6 tohum düşecek şekilde küçük bir kap içinde kafeslere konuldu.”

Ermakova’nın bu beyanları ve röportajda yöneltilen sorulara verdiği ilave cevaplar, aşağıdaki bilim insanları tarafından şöyle yanıtlandı:

Dr. Bruce Chassy (University of Illinois, Urbana-Champaign, ABD); Ermakova’nın çalışmalarının, tekraren teyit edilmemiş veya muadil bilim insanlarının hakemliğinden geçmemiş bilimsel iddialar karşısında kamuoyu ve medyanın temkinli davranması ihtiyacını gözler önüne serdiğini söyledi.

Biotechnology Industry Organization (BIO; Washington, DC, ABD) eski mensuplarından ve endüstri danışmanı Dr. L. Val Giddings, Ermakova’nın araştırma sonuçlarını ilan etmeden önce muadil bilim insanlarının hakemliğinden geçirmemekle standart bilimsel prosedürü ihlal ettiğini düşünüyor.

Dr. Alan McHughen (University of California, ABD), Ermakova’nın deney tasarımı ve araştırmasında, vardığı sonuçların geçerliliğini şüpheli kılan ciddi problemler olduğu inancında.

Dr.Vivian Moses’a göre (University of London, İngiltere), yayınlanmış hakemli araştırmaların yanı sıra RR soya ve türevi ürünlerin gerçek hayattaki 10 yıldan uzun kullanım geçmişi, Ermakova’nın iddialarını en hafif ifadeyle inandırıcılıktan uzak kılmaktadır.

Eleştirilerin tamamını ve Dr. Ermakova’nın röportajda verdiği diğer cevapları okumak için makalenin tamamına bakmanız gerekir (Marshall, 2007c). Burada sadece Nature Biotechnology dergisi editörü A. Marshall’ın moderatörlüğünü yaptığı bu uzaktan tartışmanın bazı önemli noktaları özetlenmektedir:

• Ermakova, farelere yedirilen ve Archer Daniels Midland’dan (ADM; Decatur, IL, ABD) tedarik edildiğini iddia ettiği yemler hakkında yanlış beyanlarda bulunmuştur. Yapılan soruşturmalar, söz konusu şirketin, Ermakova’nın onlardan aldığını belirttiği %100 RR soyayı satmadığını ortaya koymuştur. Aynı çeşitlerin mukayese edildiğine dair bir kanıtı yoktur ve ne soyaların ne de fare diyetlerinin bileşimsel analizini yapmıştır. Dolayısıyla farelere tam olarak ne yedirildiği belli değildir. Yüksek kaliteli hayvansal çalışmalarda, araştırmacıların genellikle deney için izogenik çeşitler yetiştirttiği, diyetlerin eşdeğerli olduğundan ve toksik, anti-besin veya hormonal madde içermediklerinden emin olmak üzere bunları analiz ettiği hatırda tutulmalıdır.

• Ermakova’nın aksine bu dört uzman, söz konusu sonuçlardan anlamlı çıkarsamalar yapılamayacağı kanaatine varmıştır [önemli veriler tablolarda aktarılmıştır (Marshall, 2007c) ]. Deney tasarımı, araştırmacılara doğru tasarım konusunda yol göstermek üzere geliştirilmiş uluslararası protokollere uymamaktadır. Kaynak materyalin mahiyeti, her bir hayvanın tüketim miktarı ve diyetin kompozisyonu bilinmemektedir. Çok az sayıda hayvan üzerinde çalışılmış ve cinsiyet farkları kaydedilmemiştir. Kontrol grubundaki anormal derecede yüksek ölüm ve düşük gelişme oranları, hayvanlara iyi bakılmadığına işaret etmektedir.

• Ermakova, Nature Biotechnology dergisindeki makalede (Marshall, 2007c) geniş olarak listelenen OECD, FDA ve EPA tavsiyelerine uymamıştır (literatür listesi 7-11, 13-14, 16-19). Bu kritik bir husustur. Zira soya ürünü ve standart fare yemi ayrı kaplar içinde hayvanlara sunulmuştur ve her kafeste üçer fare vardır. Dolayısıyla her farenin soya ürünü yiyip yemediğini bilmek bile imkansızdır. Hayvan başına tüketim miktarı hesaplanamadığı için gruplar arası kıyaslama yapmak da aynı şekilde imkansızdır. Çok az sayıda hayvan üzerinde çalışılmış ve cinsiyet farkları kaydedilmemiştir. Kontrol grubundaki anormal derecede yüksek ölüm ve düşük gelişme oranları, hayvanlara iyi bakılmadığına işaret etmektedir. Tablo 3’deki verilerde görülen geniş değişkenlik ve zayıf hayvan yüzdesinin yüksek olması da beslenme yetersizliği ve/veya kötü ortam şartlarının net göstergeleridir.

• Bu makalenin belki de en önemli cümlesi, Nature Biotechnology dergisindeki uzman yorumlarından alınmıştır:
”Kontrol grubu da uluslararası kabul gören normlara uymadıkça, anormal gelişim hakkında herhangi bir sonuç çıkarılamaz.”

Ermakova olayı, bilim insanlarının, gözden geçirilmek üzere araştırmalarını muadil uzmanların hakemliğine sunmaları gereğinin altını çizmektedir. Uygun olmayan metotlar kullanan veya yanlış sonuçlar çıkaran araştırmalar da bazen hakemlik sürecinde gözden kaçırılabilir. Ancak yine de, hakemlik süreci iyi araştırmaları kötü araştırmalardan ayırmanın ilk ve vazgeçilmez adımıdır. Hakemlik sürecinden geçen araştırmaların geçerli olarak kabul edilmesi için tekrar testlerinden olumlu sonuç çıkması ve geniş bilim camiasının onayının sağlanması şarttır. İçinde yaşadığımız anında elektronik yayıncılık ve gerçeğin değil sansasyonun peşinde koşan gazetecilik devrinde Ermakova’nınki gibi iddiaların gündeme gelmeye devam etmesi kaçınılmazdır. Bilim camiası, bu örnekte, ağır kusurlu deney sonuçlarına dayalı propagandaya dur diyerek övgüye layık bir yaklaşım sergileyen Andy Marshall ve Nature Biotechnology dergisinin yaptığı gibi bilimin sınır boylarında fiilen nöbet tutmayı öğrenmelidir.

Esasen, bilim ve yapmacık bilimi birbirinden ayırmak için “yanlışlanabilirlik” prensibini gündeme getiren Karl Popper olmuştur. Bu konuda keyifli bir felsefi tartışma için bkz. Hull (Hull, 1999).

Dr. Ermakova’nın vardığı sonuçların körü körüne takip edilmesi ve ölçüsüz şekilde abartılmasının en pervasız iki örneği Jeffrey Smith tarafından verilmiştir (Smith, 2005, 2006).

Mae van Ho’nun ISIS web sitesinde yer alan sözleri de çok ilgi çekicidir (Ho, 2007). Bu yazıda bilimsel argümanlara değil, gerçeklerin dehşetengiz şekilde abartılmasına girilmektedir.



Bazı faydalı Powerpoint slaytlarına şu linklerden erişebilirsiniz:
Ermakova Sunum (pdf)
Erkakova Sunum (ppt)

David Tribe’ın “GMO Pundit” adlı blog sitesinde çok daha fazla detay ve link bulabilirsiniz (tavsiyeye şayan bu blog, Ermakova vakasıyla ilgili detaylara da yer veren bir liste servisi olan AgBioWorld ile sıkça birlikte çalışmaktadır).
Link 1
ve
Link 2

Bruce Chassy, Mark Cantley ve Vivian Moses’a faydalı yorumları için teşekkür borçluyuz.

Nature Biotechnology dergisindeki Ermakova vakasıyla ilgili ikinci yayın :
Kolaylık açısından, bu ikinci turda (Marshall et al., 2007) değinilen bütün yazılı materyallerin bir listesi aşağıda verilmiştir:

Marshall, A., Ermakova, I., Chassy, B., Giddings, V., McHughen, A., & Moses, V. (2007) GM soybeans and health safety—a controversy reexamined, followup controversy. Nature Biotechnology, 25, 9, pp 1351 – 1360
Makale

Bibliyografik not: Web of Knowledge’da Ermakova başlığı altında Nature Biotechnology dergisine işaret eden tek bir referans bulacaksınız. Burada Ermakova’nın eleştirilere verdiği cevaplara yer verilmektedir: (Ermakova, 2007b)
Ermakova, I.V. (2007)
GM soybeans - revisiting a controversial format: To the Editor. Nature Biotechnology, 25, 12, pp 1351-1354
Link1 ve Link2

İkinci turda Dr. Ermakova kendisini eleştirenlere cevap verme ve usule ilişkin sorular da dahil olmak üzere bazı yanlış anlamalara açıklık getirme fırsatı bulmuştur (Ermakova, 2007b). Her ne kadar baş editör Dr. Marshall ilk davetinde Dr. Ermakova’ya kendisiyle röportaj yapmak amacında olduğunu ve bilahare bu röportajdaki beyanları hakkında bazı bilim insanlarının yorumlarını isteyeceğini açıkça belirtmişse de, Dr. Ermakova’nın esas şikayeti, bu yayında bir yazar olarak statüsü hakkında -kasten olmasa da- karanlıkta bırakılmaktı. Maalesef, Nature Biotechnology yazışma sekreterliği, Dr. Ermakova’ya gönderdiği ilk yayın taslağında kendisini kasıt olmaksızın bu yayının yazarı olarak göstermiştir (Dr. Marshall, sekreterliği yeterince sıkı kontrol altında tutmadığı için özür dilemiştir). Bu durum ikinci yayında bizzat editör tarafından açıklığa kavuşturulup düzeltilmiş (Marshall, 2007a) ve Dr. Ermakova’ya kendisini eleştirenlere yayın yoluyla cevap verebilmesi için yeterli zaman ve yer verilmiş, aynı şekilde eleştiri sahiplerine de ona cevap verme imkanı tanınmıştır. Bu görüş teatisinin ardından, ana hususlar hâlâ bilimsel eleştiriye açıktır. Yine de, Dr. Ermakova uluslararası düzeyde, Nature Biotechnology’de çıkan bir yayının yazarı olarak tanınmaktadır ve Şubat 2008’de Ukrayna, Kiev’de yapılan bir Eco-Action toplantısında da böyle olmuştur.
Dolayısıyla bu tartışmanın ikinci turunu, öne çıkan ana noktalarını vurgulayarak özetlemek yerinde olacaktır. Fakat her hâlükârda yazının tamamının okunması tavsiye edilir. (Aşağıda Ermakova için “E”, Chassy/Moses/McHughen/Giddings için “CMMG” ve bu katkının yazarı Klaus Ammann için “KA” kısaltmaları kullanılmıştır.)

E ve DMMG arasındaki ikinci tartışmada fazla detaya girmemek ve tekrara düşmemek adına burada sadece tek bir örnek verilmektedir:
Yemin kaynağı ve mahiyeti meselesi: “E” %100 saflığa işaret eden PCR analizi iddiasını savunmaktadır.

Sayfa 981’de Chassy et al., Archer Daniels Midland’ın (ADM; Decatur, IL, ABD) Hollanda bayisinden Roundup Ready (RR) 40.3.2 hattı soya tedarik etmek benim için “mümkün değildi” ifadesine ve “ADM’nin sattığı ticari ürünler hakkında kullanılabilecek en sağlam ifade, bunların konvansiyonel ve GD olmayan soyaların belirsiz ve değişken bir karışımı olduğudur” şeklindeki eklemeye dikkat çekmektedir.

Daha ileride de: “Sadece laboratuarıma GD ve GD olmayan soya şeklinde açıkça etiketlenmiş soyalar geldiğini söyleyebilirim. RR soyanın ‘CP4-LEC-RTPCR’ yapısı kullanılarak kantitatif analizi, bu transgenin GD soya ununun %100’ünde mevcut olduğunu teyit etmiştir. Geleneksel, GD olmayan soya ununda ise aynı yapının sadece izleri (%0.08 ± 0.04) mevcuttu. GD ve GD olmayan soyanın analizleri, numunenin niteliğini bilmeyen operatörler tarafından ‘körlemesine’ yapılmıştı.”
denilmektedir.

KA, Ermakova’nın deneyde kullanılan yemin kaynağını açık ve net olarak teyit etmediğine dikkat çekti.

CMMG, Ermakova’nın beyanının doğru olmadığını söyledi. Tek başına etiketleme ve kullanılan analitik metot OECD’nin uluslararası protokolünün gerektirdiği kalite, saflık ve homojenliği garanti etmeye yetmez. Bkz. diyet detaylarının tanımlanması için aranan detayları belirten protokol (OECD, 1998): “test edilen madde formülasyonu / diyet hazırlama, hazırlanan diyette ulaşılan konsantrasyon, stabilite ve homojenlik”.

CMMG, yemin kaynak ve niteliği hakkındaki eleştirilerini tekrar etti:
“Ermakova hâlâ test edilen materyalin kimliğini belirtmiş değildir ve bu nokta bir hayvan besleme deneyi için hayati önem taşımaktadır. Ermakova’nın tanımladığı metodoloji ve materyaller diğer birkaç açıdan da ağır kusurlu olup bu durum deneyde elde edilen neticeleri geçersiz kılmaktadır. Temel hususlardan biri yemin içeriğidir. Archer Daniels Midland (ADM) katalogundan ve Bruce Chassy’nin 20 Ekim ve 5 Kasım 2007’de ADM’le temasa geçerek yaptığı doğrulamadan anlaşıldığı üzere, ADM Ermakova’nın bahsettiği RR-40-3-2 hattını içeren hiçbir %100 GD soya ürünü satmamaktadır ve evvelce de satmamıştır.”

Başka birçok detaylı görüş teatisi yapılmıştır. Ancak şurası açıktır ki CMMG uluslararası deney prosedürü standartlarına sadık kalmakta, Ermakova ise kendisini birçok detayda bu kuralları değiştirecek kadar serbest hissetmektedir. Metinler bu web sitesinde tam detaylı olarak yer almaktadır ve okuyucular buradan kendi sonuçlarını çıkartabilirler.


Ancak burada bahsedilmeden geçilmemesi gereken bir nokta vardır: Ermakova, GD yemlerin fare organlarındaki olumsuz etkilerini gösteren bir dizi araştırmaya atıfta bulunmaktadır. Kendisi, Malatesta’nın laboratuar fareleri üzerinde bazı hafif olumsuz etkileri gösteren araştırmalarını açıkça zikretmektedir (Malatesta et al., 2003; Malatesta et al., 2002a; Malatesta et al., 2002b; Malatesta et al., 2005). CMMG, yaptığı analizde söz konusu İtalyan grubun da uluslararası laboratuar standartlarına uymadığını fakat Ermakova’nın aksine bu sonuçları ihtiyatlı bir şekilde yorumladığını ortaya koymaktadır.

Dolayısıyla, CMMG’nin vardığı ve burada tam olarak aktarılan genel sonuçlara ben de katılıyorum:
CMMG: “Bütün bilimsel çalışmalar, akılcı eleştirilere tabi tutulabilir ve tutulmalıdır. Ermakova’nın GDO’ların olumsuz etkilerine dair kanıtlar içeren makalelerin yerilmesi ve bastırılması yolunda bir endüstri komplosu bulunduğu yolundaki ifadeleri bizzat kendisi tarafından çürütülmektedir. Zira kendisi de olumsuz etkilerden söz eden yayınlanmış çalışmalara (her ne kadar kusurlu çalışmalar olsalar da) atıfta bulunmaktadır. GD soyanın zararlarını gösteren çok az araştırma bulunmasını, dünya çapında bir komploya değil de, GD soyanın güvenli olduğu ve zarara yol açmadığı gerçeğine bağlıyoruz. Bu itibarla, Ermakova’nın araştırmalarının kabul edilmiş uluslararası normlara uymayan deney tasarımlarına dayandığı ve kontrol gruplarında bile olumsuz etkiler görülecek kadar kötü bakılan hayvanlar üzerinde yapıldıkları sonucuna varıyoruz. Besleme araştırmalarında yetersiz veya yanlış karakterize edilmiş ya da hiç karakterize edilmemiş materyaller kullanılmıştır. Dolayısıyla bu çalışmadan herhangi bir bilimsel sonuç çıkartılamaz.

Bir kez daha altını çizmeliyiz ki, GD soya hakemli literatürde titizlikle incelenmiş, dünya genelinde düzenleyici makamların testlerine tabi tutulmuş ve gerçek hayatın acımasız sınavından başarıyla geçmiştir. Geçtiğimiz on yılda 500 milyon hektardan fazla arazide bu ürün ekilmiştir. Bu ürünün büyük çoğunluğu evcil hayvanlara, kanatlılara ve balıklara yüksek konsantrasyonlarda yedirilmiş ve Ermakova’nın iddialarının aksine herhangi bir gelişme veya üreme bozukluğu rapor edilmemiştir.”

tuan_a Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön