Mum çiçeği ile ilgili bu topiğe sık sık uğruyordum. Nefis bişeydi ve içimden ahhh benim de olsa diye geçirdiğim çok oldu.
Evde sunny hanım varken, çiçekle uğraşmanın mümkün olmadığı gibi bir fikre kapılmıştım, bu yüzden üstünde durmadımdı.
Geçen gün dükkanımda denediğim "sihirli tablet" in başarısızlığına, yani boş minik, poşet saksıya bir minicik fesleğen yaprağı diktim. O yerini beğendi ve palazlandı. Onu 80 yaşında sevimli bir amcaya verdim. Kamil amca bize yakın oturuyor ve evinin arkasında bahçesi var. O bana bahçede yetiştirdiği domates, biber, ıspanak vs sebzelerden verdi bütün yaz boyunca... arada dükkana uğradığında, onu bahçesi konusunda konuşturuyordum.
Neyse, o fesleğen, onda olmayan bir cinsmiş ve çok sevindiğini ifade etmişti... Bir gün elinde bir saksı ile geldi, sana mum çiçeği getirdim dedi. köklendirmiş ve saksıya dikmiş. O an da nasıl şok olduğumu anlatamam. Hiç birşeyle ölçülmeyecek değerdeydi benim için o saksıdaki. Üstelik de ona mum çiçeklerinden hiç sözetmemiştim. Hızır gibi geldi bana.
şimdi salonumda uygun bir yerde duruyor, artık mum çiçeği kardeşlerinizden biri de benim
