[hosseda]

Merhabalar,

Evde yapılan zeytin yemeğe alışmışız. Bunu kendimizin kurduğu zeytin şeklinde anlamamak lazım. Ev imkanları ile yapılmış zeytin demek istemekteyim. Zeytini tüm yıl yetecek kadar evde yapmak zor. Bu sebepten güvendiğimiz bildiğimiz insanlardan satın almak sureti ile bu ihtiyacımızı giderir iken son yıllarda bu imkan azaldı. Bilmediğimiz zeytinleri de satın alıp tüketir olduk. Ama para denilen meret insanları o hale getirdi ki, insanlar için babasını dahi gözü kapalı aldatmak sıradan olay artık bu memlekette.

Üç hafta kadar önce yılın erken mahsulü, geçen yıl da alışveriş ettiğim Nazilli tarafından geldiklerini söyleyen köylü tarafından önüme çıktı. Dilme kalamata zeytin idi. Nasıl bu kadar çabuk oldu bunlar dedim, bu cins erken olur dedi. Yeşil kırma da vardı ancak onlar da acılık fazlaydı, kalamatalar ise tatlanmış ve lezzetliydiler. İki kg. kadar aldım, önümüzdeki haftaya gemlikler var dilme onlar da tatlanır getireceğim dedi.

Kalamataların tümünü iyi kalite sızma yağa koyduk ve keyfle yemeğe başladık ancak ilk bir kaç günden sonra zeytini ağza aldıktan bir müddet sonra eser derecede garip bir tad aldım. Önemsemese insan yer geçer ama zeytin bir gün önceki zeytin değil. Eşime baktım anında o da bu zeytine bir şey olmuş hissettin mi dedi ve biz o zeytinleri ne yazıkki attık.

Bir hafta kadar sonra bu defa dilme gemlik getirmişler, tadına baktım, zeytin süper lezzetli ve hiç acısı kalmamış, ekşisi de olmayan bir zeytin. 2,5 kg. aldım hemen. O arada kalamatalardaki olumsuz tadı sordum ama bir şey olmaması lazım herkes devamlı aynısından istiyor diye cevap verdi ( Bu sabah gene gelmişlerdi, ben gemlikden dayanamayıp 1 kg. daha aldım, yanımda sıra bekleyen bey ise bahsettiğim kalamatalardan 3 kg istedi ve geçende aldım pek sevdik zeytinini dedi satıcıya).

Dilme gemliklerin 2,5 kg. bu hafta başında bitti. Öyle lezzetli idi ki zeytin ben bir öğünde enaz 40 tane yiyordum. Hafta başı devamlı satıcıya bakındım ancak gelmedi, o arada ona yakın bir yere başka bir köylü kırma zeytin getirmiş ondan alayım bari dedim ve zeytini tatdım. Acısı çok fazla olduğundan almayayım ben daha tatlanmamış bu dedim ama o bana bu zamanda tatlı zeytin alırsın ama kostikli zeytin yemiş olursun dedi. Ondan da 1 kg kadar aldım ama acısından 5 tane bile zor yenmekte.

Bu sabah işe gelirken benim satıcı gene gelmiş baktım yerine, zeytinleri çuvallardan çıkarmakta. Kalamatalar var, kırma yeni bir çeşit getirmiş ( acısı fazlaydı), ve de gemlikler gelmiş. Tadına baktım aynı süper zeytin.

Siz bu zeytinleri tatlandırmada kostik kullanıyormusunuz, diye sordum. Biraz sallandı sonra bir zeytin aldı kabından ağzına attı ve bakın bizde yiyoruz aynı zeytini dedi. Netice olarak, az miktarda suya kostik koyduklarını ama 10 gün süresince su değiştiği için zeytinde kostikden eser kalmayacağını söyledi.

Bu arada kostiğin zeytin sanayiinde kontrollu kullanımının olağan olduğuna dair de bir bilgi aldım.

Konu hakkında bilgi sahibi olan vardır ihtimali ile buraya meseleyi uzun uzun naklettim. Kostik yardımı ile tatlandırılmış zeytin yenebilirmi ? sorum bu...
Hoşçakalın.