View Single Post
Eski 25-10-2009, 11:42   #36
Oğuz Karsan
Ağaç Dostu
 
Oğuz Karsan's Avatar
 
Giriş Tarihi: 04-12-2006
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 1,085
Merhaba.

Alıntı:
"Türkiye Cumhuriyeti sizce hukuk yönünden bağımsız mıdır? yoksa halen daha sömürge midir?"

yukarıda kurduğum cümle ile...
ben verdiğiniz bilgiler doğrultusunda ve okuduklarım sonucunda bu sorumun cevabını anladım ne yazık ki. sizde anlamışsınızdır. buna ne dur diyen olur ne de önemini anlayan bu ülkede. bindik bir alamete gidiyoruz kıyamete modeli bizim yönetim biçimimiz artık.

Sn. tugrul bıyıklı,

Kökleri neredeyse 7oo yıla varan Osmanlı İmparatorluğunun bakiyesi olan Türkiye Cumhuriyeti, esasında çok büyük bir Ulus Devlettir. Bu nedenle, Adeta batan bir transatlantiğin tahliye botuna benzemektedir. İçi olması gerektiğinden daha kalabalık, Hızlı gidememekte ancak her türlü dalgaya karşı koyabilecek kadar da sağlamdır.

Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk bu devleti kurmuş, ancak Osmanlı İmparatorluğundan süre gelen köhnemeye yüz tututuğundan yeni dünya düzenine uymayan devlet düzenini, modern dünyaya adapte edecek reformları gerçekleştiremeden kalbimizde daima yaşayacak olsa da malesef ebediyete göçmüştür.

T.C.'nin bazı yönleriyle, yeni dünya düzenine adapte olamamış devlet düzeni, bugün de devam etmekte ve Osmanlıdan gelme tebaa zihniyetini bazı devlet dairelerinde kendisini hissettirmektedir. Devletin Memurları halka hizmet yerine eziyet edebilmektedirler.

Son 20 yıl da vatandaşın hakkını arama çabaları ile filizlenmeye başlayan demokratik düzen, eski gelenekler ile yönetilmek istenen kurumlarda çatışmaya başlamıştır. Statükocu zihniyet olarak adlandırdığımız bu düzenin savunucuları, hakkını aramaya alıştırılmayan ve devletin düzenine karıştırılmak istenmeyen halk modelinin yavaş yavaş ortadan kalkması üzerine afallamaya başlamıştır.

Mustafa Kemal Atatürk, Hakimiyet Kayıtsız Şartsız Milletindir derken Ülkeyi yönetecek kişilerin halk tarafından seçilmesi prensibini Vatandaşın özümseyebileceğini düşünmüş olmalıdır. Halbuki Ulu Önderin ölümünden sonra halk Devletin idaresinden uzaklaştırılmış, iktidarı gelme pahasına, dış güçlerin taşaronluğu yapılmış, Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün önderliğinde yavaş da olsa yeni dünyaya ve medeniyete yol almaya başlayan Türkiye Cumhuriyeti, önce büyük bir gemi gibi yavaşlatılmış, daha sonra ise medeniyetten uzak kalmamızı planlayan güçler tarafından ters yöne çevirilmeye çalışılmıştır.

Milletin hakimiyetini önlemek isteyen güçler, Yeni dünya düzenine sadece kendi menfaatlerine yarayacak hallerde uymayı seçtiğinden Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün halka verdiği hakkı, uzunca bir süre halkın elinden almış ve bu gücü kendi menfaatlerinin gerektiği yerlerde kullanmayı tercih etmiştir.

Madenlerimiz ve diğer zenginliklerimizden yararlanmamız için oynanan bu oyuna uzun süre iktidara her gelen katılmış, Millet geri kalmış ve haklarından yoksun bırakılmıştır. İktidar heveslileri, Birçok ülkeden daha önce kavuştuğumuz bağımsızlığımızın engellenerek dışa bağımlı hale getirilmemize göz yummuşlardır.

İktidarda bulunanların gaflet delalet hatta hiyanet içinde bulunabileceğini bile hesaba katan Ulu Önder, Gençliğe Hitabeyi yazmış, ama Türk Gençliğine yol haritası olacak bu önemli yapıt simgeleştirilerek okulların duvarlarına asılmış ancak içeriği genç beyinlere hazmettirilerek öğretilememiştir.

Türk Halkının diğer özelliklerinde olduğu gibi anlama ve idrak etme kabiliyeti de, dış güçlerce köreltilmeye çalışılmasına rağmen yavaş da olsa ilerlemektedir.

Oynanan bütün oyunlara aklı ermeye başlayan Türk Milleti, Dünyanın dışında kalamayacağımızın bilincine varmış olduğundan, en ileri ülkelerdeki varolan hak ve adalet kavramından hareketle zaten asil kanında varolan genlerin de farkına varmış ve bu arada araştırmaya da başlamıştır.

Bu araştırma Milletimizi kendine yetecek başarıya götürecektir. Emperyalist ülkelerin oyunlarından nasıl korunacağımızı ve yeni oyunlarını o zaman öğreneceğiz ve esas bağımsızlığımızın ve farkında olmadığımız zenginliğimizin tadını o zaman çıkaracağız.

O gün gelene kadar da bu yarı uyuşuk halimiz sürebilir. Ama Ulu Önder Mustafa Kemal Atatürk'ün bize miras olarak bıraktığı reçeteler ile başaracağımıza kesin gözüyle bakmaktayım.

Saygılar

Oğuz Karsan Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön