Sn.Ahmeter bahçesindeki Begonvilleri, gece sıcaklığının oldukça düşmesi sebebiyle içeriye aldığını yazmıştı. Bu Begonvilimi, çalı türü diye almıştım, sarmaşık türüne göre dalları ve yaprakları daha sert ve dayanıklı, aldığımdan beri oldukça güzel gelişti ve bol çiçekleri hiç üzerinden eksik olmadı. Toprağa dikip, kışı atlatıp atlatamayacağına bakacaktım ancak bir çok kişi aynı sözleri söyleyince bu kış saksısında bırakmaya karar verdim. Ancak yine de içeriye almayacağım, Sardunyalarla beraber pergola altındaki en kuytu köşeye alıp, sulamasını azaltacağım. Don olsa bile pergola altındaki bitkilerim şimdiye kadar hiç donmadılar. Beklenmedik bir soğukla karşılaşırsam korumaya alırım.
Gece sıcaklığının 10 dereceye düşmesine rağmen keyfi yerinde olan Begonvilim. Elimdeki Leonardit, Humik Asit ve bitmek üzere olan genel kullanıma uygun sıvı bir gübreyi, 2 litre suya 1 kapak kadar karıştırıp sardunyalarla beraber Begonvile de 2-3 haftada bir veriyorum. İlk verdiğimde sevmezse diye korkmuştum ama çok memnun kalınca devam ettim. Çiçekleri solduğunda kalan diken benzeri dalları hemen kesiyorum, budanmayı en çok seven bitkilerden.
Çan Sarmaşığım açmaya devam ediyor, ben bu sarmaşığın kışı atlacağına inanıyorum. Bu sarmaşığım da tam kökünün değil de etrafının çapalanıp, kök boğazının doldurulmasını çok seviyor ve tabii hemen her sarmaşıkta olduğu gibi bol suyu. Gerçi 1 aydır sulamaya gerek kalmadı.
Bu da geç gelişen, tam güneşe diktiğim diğer kök, ilk çiçeğini dün açtı, renklenmesini bekledim fotoğraf çekmek için. Cılız kaldı ama bol tomurcuklanmaya başladı. Seneye kalıp, demirleri sararsa şahane olacak. Çiçekler her gün farklı renge bürünüyor. İlk açtığında beyaz-açık yeşil karışımı, ertesi gün çok uçuk lila-pembe tonları, sonraki gün koyu pembe-mor arası, ölmeden önceki 1-2 gün de koyu mor oluyor.
Geçen akşam üstü bulutlar çok güzeldi, sizlerle paylaşmak istedim.
