View Single Post
Eski 19-10-2009, 16:12   #350
Dogasever
Ağaç Dostu
 
Dogasever's Avatar
 
Giriş Tarihi: 05-04-2007
Şehir: Appleton-İngiltere
Mesajlar: 1,706
Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Savaş Mesajı Göster
Sayın Dogasever,

herşeyden önce, beni EM ile tanıştırdığüınız için teşekkürler. Şu anda balkonumda, bir kova EM ile fermante olan mutfak atılarım var. İkinci kova ise yarından itibaren dolmaya başlayacak. Ben bu EM'i pek sevdim; neden mi? Öncelikle, EM elime geçer geçmez, avucuma aldım ve kokladım. Bana çocukluğumu, cocukluk yıllarımdaki hayallerimi anımsatan bir kokusu vardı. Bu koku, şekerpancarı posasından elde edilen, kuru küspe kokusuna çok benzeyen bir koku idi. İçime doğan güneş, yüreğimdeki enerjiyi harekete geçirdi. Ben, oldum olası toplumlarda faaliyet gösteren sivil toplum örgütlerinin çok ciddi bir değişime neden olamayacakları kanaatindeyimdir. Bu ayrı bir konu tartışılır; ancak, gelin görün ki, yukarıda bahsettiğiniz o güzel projelerin yapılabilmesi, bizim naçizane çabalarımız ile umut ettiğimiz yerlere, ne yazık ki, varacak şekilde mümkün olmuyor. Çünkü, "kötü" hep belden aşağı vuruyor ve Hz. Ali'nin dediği gibi, iyi de hep "ne kadar mazlum olursan ol, bir kere bile zalim olma!" diyor. Elebette zalim olmamak lazım, ama peki bu paradoksa ne demeli? Düşünün ki, milletvekili olmak için neredeyse eski para birimimizce,1 trilyona varan harcamalar yanan bir aday, milletvekili olduktan sonra sizce bizi duyabilir mi? Doğru düzgün ödeneği olmayan ve daha fazla ödenek alabilmek için, nereye süpüreceklerini bilemedikleri yüzlerce öğrenci mezun etme pahasına habire ikinci öğretim açan "üniversitelerimiz"in de amacı ve vahim durumu ortada. İş bulamadığı için "bari araaştırma görevli olayım" diyebilen bir asistan, projeden ne alayabilir ki?

Elbette amacım karamsar tablo çizmek değil. Şunu demek istiyorum, kağıtları onlar dağıttığı sürece, oyunu hep onlar kazanır. Yani, yenilenebilir enerji sistemlerine yukarıda bahsettiğiniz kişi ve kurumlar değil de, bizzat Türk köylüsünün kendisi sahip çıkmadıkça iş bir yere varmaz, ya da yarım aksan bir varış olur.

Saygılarımla.
Savaş Bey merhaba,

Sizin gibi bir insanı EM Teknolojilerinin kazanmış olması bizim için en büyük mutluluktur. Güzel yorumunuz için ben teşekkür ediyorum. Ben kesinlikle karamsar değilim ve Türk köylüsüne son derece güveniyorum. Köylümüz yeter ki ışık görsün. Yeter ki bizler onlara bu ışığı gösterebilelim. İnşallah sizin gibi pozitif düşünen insanların da katkısıyla köylümüz çiftçimiz, kendisi için neyin yararlı neyin zararlı olduğunu zaten bilecektir.

Benim de çocukluğum kuru ve yaş küspe kokuları arasında geçti. Babam Şeker fabrikasında malzeme ambarı şefiydi ve bu küspeleri çiftçilere satan kişiydi. Bu koku bana da hep muhteşem çocukluğumu hatırlatmıştır. Kimbilir belki de dedikleri doğrudur: İnsan yaşlanınca çocukluğuna geri dönermiş!

Aslında garip olanı şu ki, karşımızda herhangi bir organize kurum yok! Herşey dönüp dolaşıp insan da bitiyor. Tüm kararları eninde sonunda veren insanlar değil mi? O yüzden, ben gelecekten umutluyum. Sayın Meyvelitepe'nin '"Etkin Mikroorganizmalarla Yakın İlişkiler" adlı yazısını sonlandırdığı gibi, herkesin kendisine aynı soruyu sorması lazım: Ben kimlerdenim?

Dogasever Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön