Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Halil Önen
Biz de avcılar kulübü olarak dört yıl önçe Av ve yaban hayatı işbirliği ile 250 adet keklik yavrusunu 21 gün ağ ile çevrili geniş bir kafeste besledik, büyüttük tabii 21 gün gece gündüz nöbet tuturak, sonra doğaya saldık.
İki yıl da avı yasakladık. Hani faydası oldu mu dersen, pek olmadı.
|
Yapamazsınız. Çünkü bizde denedik yapamadık. 2 senede keklik üredi çoğaldı mera ava bir açıldı. O meraya hiç gelmeyen yolunu dahi bilmeyenler duydu geldi bir sezonda kekliğin kökünü kazıdılar elde var sıfır. Bu kekliği tarım ilacı felan bitirmedi avcı bitirdi. Ayrıca salımın nasıl yapılacağı ile ilgili de bilgili olmak gerekiyor. ne miktarda salınmalı, nasıl salınmalı vs. bizler bunları bilmeden saldım çayıra mevlam kayıra usulü yapıyoruz bu işleri.
Bu işler avcı kulüpleri ile ferdi çalışmalarla olmaz. Yaban hayatı idaresi ve yetişmiş uzman personel gerekli. Siz yabandaki hayvan popülasyonu nasıl sayılır, hangi yöntemler kullanılır, hangi yöntem ne kadar fire verir, bunların ortalamaları neye göre alınır, mevcut popülasyon sayısına göre nekadar salım yapılmalı, fazla popülasyon nasıl indirilip dengelenmeli, predatör mücadelesi onları yok etmeden nasıl yapılacak, yaban hayvanını hangi şartlarda beslemek zorunludur, genelde yaban hayvanına yemleme yapılmaz vs vs vs biliyormusunuz. Avcı kulüpleri bunları biliyorlarmı, biliyorlarsa onlara bu eğitimi kim verdi. Yurtdışında yaban hayatı idaresi 4-5 yıllık bir yüksek öğrenimi gerektiriyor. Avcılar bu eğitimi kahvehaneye dönmüş olan avcı külüplerindenmi alıyorlar. Yoksa tam anlamıyla bir soytarılık müsveddesi olan avcı kurslarındanmı öğreniyorlar.