Moderatör
Giriş Tarihi: 26-04-2007
Şehir: İstanbul
Mesajlar: 28,415
|
İstanbul'u çok sevmeme rağmen bu trafik derdi her zaman bana İllallah dedirtmiştir.
Dönüş yolu boyunca (ki saat 18.30 da Eskihisara geçmiştim artık) bir eve gideyim hemen duş yapıp yatacağım diye söylenip durdum. Her zaman 45-50 dakikada aldığım yol tam üç saat onbeş dakika sürdü.
Eve gelebildiğimde saat 21.45 olmuştu.
Ama dedim ki şimdi arkadaşlar beklerler. Neler yaptık, nasıl vakit geçirdik.
Biliyorum mutlaka benden evvel yazanlar olmuştur ama nasıl yazarlar " Yine güzel bir toplantı oldu, katılım fazlaydı, kgursan'a teşekkürler" veya
"Fuarı gezdik, daha sonra kgursan'ı ziyaret ettik, çok güzel bir toplantı oldu"
(Demedim mi ben size, aynen öyle yapmışlar)
Eeee kendi kendime dedim ki "Güler al sazı eline başla anlatmaya"
Sevgili arkadaşlar, ben fuara geldiğimde birkaç arkadaşımız daha evvel gelmişti, yavaş yavaş toplandık ve başladık dolaşmaya.
Ufak tefek alış veriş de yapıldı. Ama esas satışlar yarın olacak.
Daha evvel de bu fuarları gezdiğim için söylüyorum bu sene fuar bana zayıf geldi.
Sonbaharın güzel renkleri yine içimizi coşturdu ama sanki sera katılımı evvelki senelere göre daha azdı.
Neyse, biraz sonra "agaclar.net üyeleri ön kapıda bekleniyorsunuz" anonsu ile dışarıdaki kafede buluştuk.
Arabalara dağıtım yapıldı ve arkadaşımız kgursan'ın serasına gittik.
Seraya gitmeden önce kgursan bize çok güzel seralar gezdirdi. Karanfil seraları, Lisianthus seraları, gül seraları, kasımpatı seraları, gerbera ve orkide seraları gezdik.
İşte renk cümbüşleri asıl buralardaydı.
Yol boyunca uzun bir konvoy oluşturduk, aynen gelin alıcıları gibiydik.
Sayın kgursan'ın bahçesine geldiğimde gözlerime inanamadım.
Masalar kurulmuş, bahçe malzemeleri ile hazırlanan çoban salataları her masayı süslemişti.
İki kocaman mangal cayır cayır yanıyor, köfteleri, sucukları bekliyordu.
Kocaman Pilav tenceresi de bizleri bekliyordu.
Hamarat gençler hemen kolları sıvayıp, sucukları hazırladılar, köfteler de mis kokular çıkararak mangaldaki yerlerini aldılar.
Bir menü bu kadar zengin olabilirdi ancak.
Zeytinyağlı Barbunya, sucuk, köfte, közleme biber, pilav, baklava çeşitleri, ve hertürlü içecek. Cips ve kurabiyeler, kuru yemişler....
Bütün bunlara ilâveten kgursan'ın nazik karşılaması, devamlı içten gülüşü ve ilgisi.
Binlerce teşekkürler sayın hocam.
Bizlere soğanlı bitkiler hususunda mini bir ders verdi.
Ama daha sonra dağıttığı o güzelim lisiler, Antoryumlar, karanfil ve şebboy ile kasımpatı aranjmanları eminim ki gelemeyen arkadaşlarımızı çatlatacak güzellikteydi.
Bol bol yedik, içtik.
Gelemeyen arkadaşlarımızın kulakları çınlasın diye kadeh bile kaldırdık.
Hediye çekilişi yapıldıktan sonra arkadaşlar tek tek kendilerini tanıttılar.
Gelenleri sizler için listeledim:
Kgursan, CemalS eşi ve kızı (biliyorsunuz eşi de bizim üyemiz ama nedense sadece okuyanlardan), İbrahim Gökçeli, Hedera, Todor, Nur (adı nrk...gibi zor yazılan), Sevilay, Günayay, yasarebru, Tourkana, Bonsaisever ve arkadaşı, praecox ve arkadaşı, kudret, sami sergüzen, Necipa, yolaç, hasanelibol, kızılağaç, kuyucu, Nariel ve kardeşi, Sebo, uzman16 eşi ve kızı, thomasina, trida eşi ve oğlu, mazendır, coşkun ayaz eşi ve oğlu, lilyum, snowman77 ve kızı.
(ismini unuttuğum veya yanlış yazdığım varsa kusura bakmasın)
Bol bol resim çektik.
(başlık açılırsa fotoğrafları yükleriz)
Çaylarımızı içtik, güzel güzel sohbet ettik. Site başlıkları hakkında mini mini dedikodular yaptık.
Benim bahçeden getirdiğim meyvelerimizi de yedikten sonra ufak ufak ayrılmalar başladı.
Ben veda ederken bazı arkadaşlar halâ sohbet ediyorlardı, kıskandım ama yolum uzundu mecburen ayrıldım.
Gelen bütün arkadaşlara, toplantıyı tertipleyenlere ve özellikle sevgili kgursan'a tekrar teşekkür ederim.
Yine agaclar.net'e ve kurucularına şükranlarımı da belirtmek isterim.
|