View Single Post
Eski 07-10-2009, 11:51   #1
hassoman
Ağaç Dostu
 
Giriş Tarihi: 19-04-2007
Şehir: Ankara
Mesajlar: 1,457
-3N, 3G- Yeni Elektronik Kirlilik



Name:  internet.jpg
Views: 626
Size:  30.3 KB

Aylardır 3N-3G ile ilgili yoğun bir reklam ve propaganda sağanağı altında kalmamıza rağmen, aksak zekamın erişim engeli yüzünden olsa gerek, konuyu bir türlü kafamda netleştirememiş ve hep kapsam alanı dışında kalmıştım. Benim için olay sadece telefonla görüntülü görüşmeden ibaretti. Ama bu kadar basit değilmiş meğer...
Bu yazıyı yazmaya karar verdiğimde edindiğim bilgilere göre şöyleymiş efendim:

"Nesil GSM Hizmetleri (3G ya da 3N) üçüncü nesil kablosuz telefon teknolojisilerine verilen genel addır. Aynı 1G ve 2G gibi, hücresel bir ağ sistemi kullanır. 3G teknolojilerine örnek olarak Universal Mobile Telecommunications System (yani Evrensel Mobil İletişim Sistemi) anlamına gelen UMTS verilebilir. Bunun yanında Kuzey Amerika'da kullanılan CDMA2000 ve Japonya'da Freedom of Mobile Multimedia Access (Mobil Çoklu Ortam Erişimine Özgürlük) anlamına gelen FOMA standardları da bir 3G teknolojisidir." (*)

Ha ben gene bir şey anlamadım ona göre yani. Neyse, "bundan anlaşılmayacak bir şey yok..." diyen olacaktır elbette. Benim sadece anladığım şu oldu:
Süreğen bir şekilde yüklendiğimiz Radyo Frekans Radyasyonu yoğunluğunun bu şekilde daha da artacağı, eleltromanyetik kirliliğinin beynimize ve hücrelerimize temizlenemez bir şekilde daha yoğun ve sıkılıkta yapışıp kalacağı, özellikle çocukların kaçınılmaz bir şekilde daha da risk altında olacaklarıdır....

Beyin sıcaklığı daha da artacak, kan basıncı düzensizleşecek, kanser türleri artacak, var olanları şımaracak, lösemi ve lenf bezleri kanser riskinin önü daha da açılacak; öğrenme güçlüğü, davranış bozuklukları daha da artacak, kalp pili taşıyanlar daha da zor durumda kalacaklar...

Dünya Sağlık Örgütü (İWorld Health Organization - WHO) 16 yaşın altında kalan çocukların cep telefonlarından ve kablosuz erişim ağlarından uzak kalmaları gerektiği konusunda ciddi ciddi uyarıyor. Çünkü bu yaştaki çocukların beyin dokuları, bilişsel fonksiyonları gelişmelerini sürdürmekte, beyin sıvı yoğunluğunun yetişkinlere göre daha fazla olduğundan elektromanyetik iletkenliğine daha uygun olmaktalar...

22-24 Şubat 2006 tarihinde İtalya’nın Benevento kentinde toplanan Uluslararası Elektromanyetik Alanlar Güvenlik Komisyonu üyelerinin kaleme aldığı Beneveto Bildirgesi'de şu görüşlere yer verilmiş:

- Çalışanların ve genel halkın elektrik, manyetik, elektromanyetik alanlara (EMA) maruz kalmalarından dolayı sağlıklarını olumsuz etkileyen kanıtların arttığını,

- Bu etkilerin ve alınması gereken önlemlerin saptanması için ayrılan kaynakların; kablosuz iletişim ve güç dağılımı teknolojilerine yapılan yatırımların yanında yetersiz kalmaktadır,

- Halk sağlığı üzerindeki olumsuzlukları ortaya koyan araştırma sonuçlarını ve bunların yorum ve analizlerini bu sektördekiler kabul etmemektedirler

- Düşük yoğunluklu Elektromanyetik alanların biolojik sistemleri olumsuz etkilerin olmadığı savının bilimsel değildir

- Bilimsel gözlem ve araştırmaları ELF ve EM alanlarının çocuklarda kanser riskini artırmakta, olumsuz daha başka sağlık sorunlarına yol açmaktadır.

- Hükümetler vatandaşların EMA maruziyetinde Önlem İlkesi' ni temel alan satandartlara yönelik çerçeve programını uygulamaya sokmaları gerekmektedir.

- Kablosuz erişim sistemine alternatif yöntemlerin teşvik edilmeli: ( Fiber optik, eksendeş kablolar kullanmak, güvenli cep telefonları geliştirmek, varolan sabit telefon ağlarını korumak, yüksek gerilim hatlarını yeraltından geçirilmeli,

- Halkı kablosuz ve cep telefonlarının riskler konusunda bilgilendirmeli; uzun konuşmalarını sabit hatlı telefonlarla yapmalarının önemini anlatmalı.. Çocukları kablosuz ve cep telefonlardan uzak durmalarını sağlamalı... Onlara yönelik bu tğr telefon ve erişim reklamları yasaklamalı...

- Anten ve kulelerin kurulacağı yerleri insanlarının en az olumsuz etkileneceği biçimde konuşlandırmalı...

- Tüm ili kapsayan kablosuz sistemi (Wi-Fi, WIMAX vs) kurarken iyi düşünülmeli, kurulursa ilgili kuruluşlar (belediyeler, Sağlık Bakanlığı vs...) Elekromanyetik alan maruziyet sürekli denetlenmeli ve gözlenmeli, elde edilen sonuçlar anında halkla paylaşılmalı...

- Hastane ve okullar başta olmak üzere kamu binalarına, toplu taşım araçlarına kablosuz iletişim sokulmamalı...,

Ha son olarak bir iyi haberim bir de kötü haberim var:

İyi haber, kaktüslerin radyasyon emici özelliklere sahipmiş.

Kötü haber: O marketlerde satılan kaktüslerin güzelliklerinden başka kendilerine hayrı yokmuş, Radyasyon emmeleri için içlerinin su dolu olmaları gerekiyormuş. Onlar da Arizona çöllerinde bulunuyor zaar...

resim: www.electroblog.org

hassoman Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön