Evvelki gün bardaktan boşalırcasına yağan yağmur bayağı moralimi bozdu.
Önce, çim alana yeniden döşemeye başladığımız boruları gömme işimiz yarım kaldı. Sonra çim yapacağım alanı göl gibi görünce "eyvah toprak suyu ememedi, drenaj kötü mü acaba?" diye derlendim.
Yağmur o kadar hızlı yağdı ki, bütün güller yere yattı adeta.
Akşama doğru hızı azaldı ve durdu. Biraz sonra da çim alanın suyu iyice çekildi. Bu sefer de yığınla taş meydana çıktı.
Yağmur suyu, toprağa bulanmış taşların topraklarını iyice yıkamıştı ve taşlar bembeyaz "beni topla" dercesine bana sırıtıyorlardı.
Ama çizme giyip çıksam bile eminim ki dizime kadar toprağa batacağım. Bu durumda ertelemem gerekiyor.
Halbuki bu sefer bile ne kadar çok taş toplamıştım. Bu taşlar doğuruyor mu ne?
Bu sabah pırıl pırıl bir hava var, ama toprak daha kurumadı.
Gül dalları da yeniden kendilerini toparlamışlar. Ama anladım ki bu sene daha kısa bir budama yapmam gerekiyor.
Sabah erken saatlerde bahçeye çıktım ve birkaç fotoğraf çektim.
