View Single Post
Eski 03-10-2009, 00:33   #530
bayindirmevki
Ağaç Dostu
 
bayindirmevki's Avatar
 
Giriş Tarihi: 22-07-2009
Şehir: istanbul
Mesajlar: 442
Giderayak

Alıntı:
Orijinal Mesaj Sahibi Todor Mesajı Göster
Galiba Sn. Malina'nın sorusunu tam olarak cevaplayamadım. Biz kaçamaklardan bahsettik daha çok. Oysa çekip gitmek daha başka şeyler ifade ediyor. Biraz kendimden anlatmaya çalışayım. Nede olsa 5 yıldır İstanbul il sınırlarına girmedim. Çekip gitmiş sayılırım biraz.

Küçüklüğümden beri hayvanları ve bitkileri çok severim. İnsanlığıda severdim tabii o zamanlar. Çocukluk işte. Sonra büyüdüm ve gördüm ki, insanlar tek teksevilebilse bile insanlık çokda sevilebilecek bir şey değil. Devamlı savaşlar, hergün artan suçlar, şehrin göbeğinde hüküm süren orman kanunları, çıkarı olmadan iş yapmayan memurlar, tüccar mantıklı politikacılar vs vs. (listeyi istediğiniz kadar uzatabilirsiniz)

Ben ne yapabilirim bütün bunlara karşı dedim kendi kendime. Hiç bir şey. (bunları tartışmak değil niyetim, sadece düşünce olarak anlaşılabilmek için belirtiyorum)

30 yaşında askerden bekar olarak döndüğüm zaman önümde iki seçenek vardı,
ya eski işime (tv) devam edecektim ve iyi kötü para kazanarak plazma tv, 2048kbps internet, gece 04:00 da bambiden kaşarlı dürüm yeme gibi lükslerim olacak, emekli oluncada (20 sene sonra) bahçeli bir ev alıp, tavuğumu köpeğimi besleyecektim. **** şimdi gidecektim.
Eğer 20 sene bahçeli bir evde tavuk beslemek için çalışacaksam plazma tvde DVD seyretsem ne olur, seyretmesem ne olur!

Bastım geldim yalovaya. Paramın yettiği bir arsa aldım. O sırada devlet deprem için yapılan prefabrikleri satışa çıkarmıştı, onlardan aldım. İki sene prefabrikte oturup, yavaş yavaş evimi hazırlamaya başladım. Hala da yapıyorum bi yandan. Hiç acelem yok. Elimden geldiğince, yavaş yavaş

İnternet 5-6 ay önce bağlandı ama yarım yamalak çalışıyor. Çeşmeden suyum akıyor, düğmeye basınca lamba yanıyor. CNBC-E dizilerini seyredebiliyorum. Hayattaki bütün lüksüm budur şu anda

Karşılığında ne mi elde ettim;
İstediğim kadar kedi, köpek, kuş bakabiliyorum.
İstediğim kadar yüksek sesle müzik dinleyebiliyorum.
Domatesimde hiç bir şekilde suni gübre, ilaç yok.
Sütümde kesinlikle antibiyotik kalıntısı yok.
Sabah beni kuşlar uyandırıyor.
Evimde perde yok, çünkü içeriyi görmesini istemediğim kimse yok.
Fidanlarım büyüyor (bazıları meyve veriyor artık)

Bu listeyide uzatmak mümkün tabii

Tuna Kiremitçi'nin bir yayınlamadığı bestesi vardı, sonra şiir kitabına koydumu bilmiyorum. Ama yukarıda anlatmak istediğimi çok güzel özetliyor.

İstanbul büyük şehir.
Düşlerimse çok küçük.


Uzun oldu, baş ağrıttıysam kusuruma bakmayın artık
Ortalığı bu kadar karıştırmak istemezdim. Bu başlık altında gerçekten emek verenlerden özür dilerim. Beni bu kadar geren şey gelinen noktada okuma uğraşıma hiç bir bilgi katkısı sağlamayan yazıların çoğalmasıydı. Çekip gitmenin her şeyden önce bir fikri alt yapısı bir felsefesi olması gerektiğine inanıyorum. Teknik ondan sonra.Tıpkı alıntıladığım sayınTodor gibi. Birşeyleri eleştirmeye çalışırken Therapido gibi bir dalı kırdım. Üzgünüm. Deneyimlerden çok hikayelerin hoşa gittiğini gördüm. Aykırı seslerin istenmediğini de fark ettim. Nedense; bende bunu yaptım diyecek istek içimde oluşmadı. Bir daha genele yazmayacağım.

bayindirmevki Çevrimdışı   Alıntı Yaparak Cevapla Başa Dön